6 Mayıs 2012'de, Deniz'leri anma etkinlikleri kapsamında yapılan "Yılmaz Güney Etkinliği"nde, 68'liler Derneği tarafından "Kentin Demokratik ve Kültürel Yaşamına" katkılarından dolayı yazar-şair Adil Okay'a onur ödülü verildi. Dernek başkanı Hasan Kapıkıran Ödül töreninde yaptığı konuşmasında yazar-şair Adil Okay'ın biyografisini okudu ve bu ödülün neden verildiğini açıklandı.
Akdeniz Belediyesi Başkanı M. Fazıl Türk'ün elinden ödülünü alan yazar-şair Adil Okay; konuşmasında: "Ben bu ödülü tek başıma almıyorum. Ne yaptıysam, ne yaptıysak hep beraber yaptık. Siz olmasaydınız ben de olmazdım, bu ödül de olmazdı" dedi.
Okay sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu ödülü, demokratik hakları uğruna direnen, coplu ve gazlı saldırıya uğrayan, zindanlara tıkılan kamu emekçilerine ve emek mücadelesi yürüten grevdeki işçilere, YÖK karanlığına karşı direnen, akademik - demokratik mücadele yürütürken gözaltına alınan, disiplin cezası alan, okuldan atılan, hapsedilen üniversite öğrencilerine ve kimlik hakkı için taş atan, taş attıkları için tutuklanan, işkence gören, cezaevinde cinsel tacize uğrayan çocuklara ithaf ediyorum... Bu gün beni bu güzel ödülle onurlandıran 68'liler Derneği'ne şükranlarımı sunuyorum."
Okay'a ödülü alınca ne hissettiğini sorunca ilginç bir yanıtla karşılaştım:
"Bu ödül hem onur, hem bir yük oldu benim için. Neden onur olduğunu belirtmiştim. Ama neden yük olduğunu anlatmadım. Şimdi size açıklayayım. Bu ödülü almasaydım, 6 Mayıs etkinlikleri bitince eve kapanacak, bir süre pratik çalışmalara ara verecek ve uzun zamandır düşündüğüm bir roman çalışmasına başlayacaktım. Ama bu ödülü alınca bu düşüncem hayal oldu. Demek hem romanımı yazmalı hem alanlarda olmaya devam etmeliyim...."
Adil Okay'ın özgeçmişi
İlk kez başlatılan ve gelenekselleşeceği söylenen bu ödüle layık görülen Adil Okay'ın özgeçmişini hatırlatalım.
Adil Okay, 1957'de doğdu. İlköğrenimini Antakya'da, yüksek öğrenimini Adana'da yaptı. 1978 yılında dönemin öğrenci liderleri arasında olduğu için sivil faşist güçler tarafından pusuya düşürülüp kurşunlandı. Bu saldırı sonucu bir bacağı sakat kaldı. 1980 yılında yakalandı, işkence sonucu bir kolu sakat kaldı. Adana ve Ankara cezaevlerinde yattı. İdam istemiyle yargılandı. 12 Eylül darbesinden kısa bir süre önce bir grup arkadaşıyla Adana cezaevinden firar etti. 1981'de dağları aşıp illegal yollardan Lübnan'a geçti, Filistin kamplarında İsrail'e karşı savaşa katıldı. Buradan da sağ kurtulan Okay, 1983'te Fransa'ya yerleşti. Fransa'da iki arkadaşıyla beraber "Fransa Postası" adlı aylık dergi yayınladı. Politik mülteci derneklerinde uzun yılar yöneticilik ve ücretsiz tercümanlık yaptı.
Adil Okay, 2001'de dosyaları kapanınca ülkeye döndü. 2003'te Mersin'e yerleşti. Ülkeye dönünce de boş durmayan Okay, çeşitli demokratik kitle örgütlerinde yöneticilik yaptı. Birçok ulusal gazete ve dergide şiir, öykü, deneme, makaleleri yayınlandı.
15. Ömer Seyfettin Öykü Yarışması ile 6. Hasan Bayrı şiir yarışmasında ödüle layık görüldü. Şiirleri Fransızca ve Arapçaya çevrildi. Bu güne kadar 13 kitabı yayınlanan Okay'ın "12 Eylül ve Filistin Günlüğü' adlı anı-belgesel kitabı bir boşluğu doldurdu. Onun yanı sıra yazdığı "Karanlığın İçinde Aydınlık Yüzler-Ölülerimiz Konuşuyor" adlı tiyatro oyunu, Türkiye'nin dört bir yanında sahneye konuldu.
Adil Okay, Türkiye'nin bir çok kentinde ulusal ve uluslararası sempozyum ve panellerde tebliğler sundu, konuşmacı oldu. Mersin'de yapılan birçok etkinlikte ilkleri başardı. Kızı Öykü'nün mahpus amca ve teyzelerine yolladığı balonlar, cezaevleri yönetimleri tarafından "sakıncalı" sayılınca Adalet Bakanı'na açık mektup yazdı. Mahpusların Okay'a ve kızı Öykü'ye yolladığı mektup ve resimler, "Görülmüştür- Mahpus Resimleri Sergisi"ne dönüştü. Bu çalışmalar sonucu İHD, Okay'ın kızı Öykü'ye insan hakları ödülü verdi. Okay, aynı zamanda hem kişisel, hem karma sergilerin organizasyonlarında yer aldı. (AOA/EKN)