İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta mahpusların durumuna dikkat çekmek amacıyla her hafta düzenledikleri “F Oturması” eyleminin 617’ncisini Beyoğlu’ndaki dernek binası önünde yaptı.
Bu haftaki eylemde Van T Tipi Hapishanesi’nde tutulan hasta mahpus Hanife Arslan’ın serbest bırakılması istendi.
“Yaşına rağmen hapiste"
Hak savunucusu Hatice Onaran’ın okuduğu açıklamada özetle şöyle dedi:
*Hanife Arslan; KOAH, Mide ülseri, Diyabet, Kalp ve Yüksek Tansiyon hastası olup, eklemlerde sıvı azalmasına bağlı yoğun ağrı ve hareket güçlüğü yanında, geçirdiği Covid 19 sonrasında akciğerlerinde oluşan hasar nedeniyle nefes almakta zorlanmakta ve bütün bunlara eklenen yaşlılığa bağlı sorunları ile tutuklandığı 2021 tarihinden bu yana, hayatta kalmaya çabalamaktadır.
*Kızının verdiği bilgiye göre; ağır hastalıkları ve yaşına rağmen halen hapiste tutulan Hanife Arslan, engellilere uygun olmayan koğuş tuvaletinde düştü ve sonucunda dişleri kırıldı. Önceleri bu durumu görmezden gelen idare bu konuda kamuoyu oluştuktan sonra, tuvalete klozet yaptırdı ve Hanife Arslan’ı doktora götürdü. Klozete rağmen hareket kısıtlılığı ve yoğun ağrı şikâyeti nedeniyle tuvalete gitmekte çok zorlanan Hanife Arslan, tuvalete gitmemek için yemek yemekten kaçınıyor ve bu nedenle beslenmesi bozuldu. Görüşe tekerlekli sandalye ile gelebilen Hanife Arslan, rahatsızlıklarının artması üzerine geçen Pazartesi günü hastaneye kaldırıldı ancak, hareket güçlüğü olmasına rağmen tekerlekli sandalye talebi kabul edilmedi.
Kızı devamla; “…Doktor 5 yıl önce olman gereken ameliyatı şimdi kesinlikle olman gerekiyor, demiş. Annem hapishanede olduğu için, “kimseye yük olmak istemiyorum, bu yüzden ameliyat olamam” diyor. Doktorda annemle aynı fikirde olduğunu söylüyor. Anneme pişmanlık dayatılıyor, kabul etmediği için serbest bırakılmıyor. Oysa serbest bırakılması onun durumunda birinin hakkı.” Demektedir.
*Hapishane koşullarında yeterli tedavi ve bakım sağlanamayacağı için ameliyat olamayan, hastalık nedeniyle serbest bırakılması için pişmanlık göstermeye zorlanan Hanife Arslan’ın sağlık ve yaşam hakkının korunabilmesi için serbest bırakılması gerekmektedir.
Son 5 yılda ölen hasta mahpus sayısı: 431
*Hapishanelerde süre giden hak ihlalleri idarecilerin insanlığını sorgulatacak düzeye gelmiş, telefon görüşünden, şartlı tahliyeye, tedavi hakkından sağlığa erişime kadar her alanda ayrımcılık belirgin bir infaz politikası olarak yaygınlaştırılmıştır. Telefon görüş hakkı üzerinden Mecliste yaptığı açıklamada Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ; "Adli mahpus 30 dakika görüntülü görüşebiliyor, siyasi mahpus telefonla 10 dakika görüntüsüz görüşebiliyor. Adli mahpus 30 dakika üzerine ziyaretçisi gelmezse bir 30 dakika daha görüntülü görüşüyor. Siyasi mahpusun böyle bir hakkı yok." Diyerek soruna dikkat çekti.
*Yine 617 haftadır ifade ettiğimiz üzere, tedavi ve sağlığa erişimin engellenmesi mahpusların yaşam haklarına ağır tehdit oluşturmaktadır. Nitekim son olarak, Erzurum Oltu Hapishanesi’nde tutuklu bulunan ve yıllardır kanser tedavisi gören hasta mahpus Abdullah Varışlı, geçirdiği iç kanama sonrası kaldırıldığı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yaşamını yitirdi.
*CİSST(Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği)verilerine göre; hapishanede hayatını kaybeden mahpus sayısı 2019 yılında 107, 2020 yılında 95, 2021 yılında 128 ve 2022 yılında ise 101 oldu. Yasalara göre ayrımsız bütün mahpusların sağlık ve yaşam haklarını koruyacak önlemleri almak zorunda olan yetkililere sorumluluklarını tekraren hatırlatıyoruz.
HAK SAVUNUCULARI: SELAHATTİN DEMİRTAŞ’IN ACISINI PAYLAŞIYORUZ
“Hasta mahpus Zülfü Mutlutürk, serbest bırakılsın”
(EMK)