Görsel: FİSA
Çocuk hakları alanında çalışmalar yürüten FİSA Çocuk Hakları Merkezi; 6 Şubat Depremleri sonrası çocuk hak ihlallerine odaklandıkları bültenlerin ilkini depremlerin yedinci ayında yayımladı.
Merkez, 6 Şubat Depremleri Çocuk Haklarını İzleme Bülteni- I'de; depremler sonrasında refakatsiz kalan, özgürlüğünden yoksun bırakılmış, kurulan barınma alanlarında yaşayan çocukların durumuna dair bilgi vermeyi ve çocukların yaşadığı hak ihlallerini görünür kılınması çabasını desteklemeyi amaçlıyor.
Bülten'de yer alan bilgiye göre; merkez, medya izleme yoluyla elde ettiği verilerle depremden sonra barınma alanlarında ya da göç ettiği şehirde fiziksel koşullar sebebiyle yaşamını kaybeden en az 16 çocuk olduğunu tespit etti. Bu çocuklardan en az 9'u ise mülteci.
Başlıca ölüm nedenleri ise; sobadan kaynaklı yangınlar, sel, elektrik çarpmaları olarak sıralanıyor.
FİSA Çocuk Hakları Merkezi yayımladığı bültende; Devletin Yükümlülükleri, Cezasızlıkla Mücadele, Kapalı Kurumlardaki Çocukların Durumu, Refakatsiz Çocuklar gibi konulara dair insan hakları savunucularının, hukukçuların, uzmanların görüş ve röportajlarına yer verdi.
"Ayrıştırılmış verilere ihtiyacımız var"
"6 Şubat depremlerinde kaç çocuk yaşamını kaybetti? Biliyor muyuz?" diye soran raporda şu nokta dikkati çekiyor:
"Resmî rakamlara göre 6 Şubat Depremlerinde Türkiye'de en az 50 bin 783 kişi yaşamını kaybetti. Deprem sonrası çocuklara dair ise ayrıştırılmış bir veri paylaşılmadı.
"Ayrıştırılmış, sistematik ve güvenilir verilere ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Çünkü bu veriler; ihlallerin boyutuna dair bilgi edinmemize, ihtiyaçların tespit edilmesine, hak ihlallerinin görünür kılınmasına, yükümlülüklerin yerine getirilmesine ve hükümetlerin hesap verebilir olmasına olanak tanıyor. Verilere dair bilgi sahibi olmamak ise ihlallerin boyutunu katlanarak arttırıyor.
"Çocuklar özelinde ayrıştırılmış verilerin bulunmaması ya da paylaşılmaması içinde birçok problemi barındırıyor. Bu verilerin olmaması demek krizlerin öncesinde de devletin bir çocuk politikası ve eylem planı bulunmadığını açığa çıkarıyor. Bu durum özel gereksinimlerin tespit edilmesi önünde de ciddi bir engel olarak karşımıza çıkıyor. Paylaşılmıyor ise de kamu yararı, özelde ise çocuğun yüksek yararı göz ardı ediliyor."
Raporda analizleriyle yer alan isimler şöyle:
- Feray Salman – İHOP Genel Koordinatörü
- Seda Alp- Eşit Haklar İçin İzleme Derneği
- Emrah Kırımsoy -Çocuk Hakları Aktivisti
- Hatice Kapusuz - Efsun Sertoğlu - Afet-Çocuk Sivil Koordinasyonu
- Sevinç Koçak – İHD Çocuk Hakları Komisyonu
(AÖ)