Üç yıl önce "muhalefet", bugün "hükümet eden" ve bugün "muhalefet", dün "hükümet" olan siyasi partilerin bazı milletvekilleri de tıpkı Cumhurbaşkanı gibi Anayasa Mahkemesine başvurmuşlar ve 3984 sayılı (RTÜK) kanununda yapılan değişiklikleri Anayasaya aykırı bulmuşlardı.
Resmi Gazetenin 14.06.2002 gün ve 24785 sayılı nüshasında yayınlanan Anayasa Mahkemesinin, 2002/97 Esas, 2002/9 (Yürürlüğü Durdurma) Karar sayılı ve 12.6.2002 günlü kararı ile iptale konu yasanın bazı maddelerinin "yürürlüklerini" durdurdu.
2002 yılında "muhalefet partisi" bu gün ise halen Hükümet görevlisi olan Mehmet Ali Şahin ve Yasin Hatipoğlu ile 117 milletvekilinin başvurusu hakkında da Anayasa Mahkemesi karar verdi.
Resmi Gazetenin 24.09.2004 gün ve 25593 sayılı nüshasında yayınlanan 2002/100 Esas, 2004/9 (Yürürlüğü Durdurma) Karar ve 21 Eylül 2004 tarihli kararı ile de yürürlüğü durdurma verildi ve bazı maddeler iptal edildi. Gerekçe bekleniyor.
Bu başvuruda milletvekilleri herhangi bir zarar doğmaması için 15.5.2002 günlü, 4756 sayılı Kanunun; Geçici 4. maddesinin "Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilecek beş üyesi, siyasî parti gruplarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı oluşum formülüne göre belirlenecek kontenjan doğrultusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına, ... Siyasî parti gruplarınca gösterilen adayların; Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca işaret oyuyla ayrı ayrı oylanmaları suretiyle seçimleri yapılır. Seçilemeyen adaylar yerine ilgili siyasî parti gruplarınca yeni adaylar bildirilir." bölümünün "yürürlüğünün durdurulmasını" istemişlerdi.
Anayasa Mahkemesi bu isteği kabul ederek verdiği karara göre "21.9.2004 günlü, E. 2002/100, K. 2004/109 sayılı kararla iptal edildiğinden, bu maddelerin uygulanmasından doğacak sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmî Gazete'de yayımlanacağı güne kadar yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi gerekmiştir." dedi. Henüz gerekçe ortada yok...
Hükümet ve iktidar partisi beklemedi. Muhalefet bu konuda Hükümetle uzlaştı. Anayasa değiştirildi. TBMM'ne verilen yetkiyle RTÜK üyelerine seçme hakkı görevi verildi.
Hemen arkasından kanun çıkarıldı. 05.07.2005 günlü ve 25866 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 24.06.2005 kabul tarihli 5373 sayılı Yasa ile 3984 sayılı Yasanın (RTÜK) 6 ıncı maddesi değiştirildi.
Artık RTÜK, TBMM'ce seçilen dokuz üyeden oluşur. Seçim için, siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı aday gösterilir ve Üst Kurul üyeleri bu adaylar arasından her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilir."
Siyasi Partiler "iktidar" veya "muhalefet" olmasına göre kendilerine tanınan "kontenjan" sayısına göre aday gösterecekler ve RTÜK üyelerini seçecektir.
2005 yılı için ve bu seçimi yapmak üzere Meclis olağanüstü toplanmıştır. 13 Temmuz 2005 tarihi itibariyle dokuz kişiden oluşan RTÜK için; iktidardaki parti AKP'nin altı "adamı" ile muhalefet partisi CHP'nin üç "adamı" seçilmiştir.
AKP'den altı CHP'den üç kişi ile RTÜK doğmuştur. RTÜK yasanın 5 inci maddesinde "özerk ve tarafsız bir kamu tüzel kişiliği" olarak gösterilmiştir. Anayasa Mahkemesi 1967/37 Esas, 1968/46 Karar (AYMD C.6 sayfa 245 vd) sayılı kararında; özerkliği yürütme organı, siyasal partiler ve kişilerin etkisinden uzak olarak örgütlenme ve yetkilendirme olarak tanımlamaktadır.
Özerk örgütlenme isteniyorsa, bu tür kuruluşların keyfi davranmaması için yasalarla bir takım tedbir ve denetim usulleri getirilebilecektir. Karara göre bu tedbir ve denetim usullerinin "özerk kuruluşu doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yürütme organı etkisi altına sokmayan nitelikte olması" şarttır.
RTÜK seçiminde bu şart yoktur. İktidarın ve yürütmenin altı "adamı" ile muhalefetin seçilmiş üç adamı "siyaseten" ve politik olarak RTÜK'ü ele geçirmiştir.
Artık Anayasa Mahkemesinin iptale konu 4756 sayılı RTÜK hakkındaki yasa için "gerekçeli görüşünü" beklemeye gerek yoktur. "Acil" olduğu anlaşılamayan ve üç yıldır yazılamayan gerekçe "tarih" olmuştur.
Yazılmayan gerekçenin kimseye yararı kalmamıştır. Çünkü siyaset, hukukun önüne geçmiştir. Demokratik ve laik hukuk devleti ilkelerine uygun "yayın politikalarının" gerçekleşmesini de beklemeyin. Anayasa Mahkemesi gerekçesi artık ne olursa olsun...
Siyaset, Mahkemenin yazamadığı gerekçeyi beklemedi, Artık yazılsa bile yok saydı. Yazılamayan gerekçenin gecikmesini, Türkiye pahalıya ödeyecektir. Kim sorumlu?
RTÜK; artık "politik" bir kuruldur. İktidar ve muhalefet partisinin yani AKP'nin ve/veya CHP'nin "adamları" olarak anılacaktır. Her yere altı iktidardan üç muhalefetten olmak üzere çağrılacaklardır.
Kararlar; muhalefet partisinden seçilmiş adamların "ezici" muhalefetine (!?) karşın, çoğunluk iktidar partisi adamlarının isteğine uygun olarak alınacaktır. Anayasa ve kanuna göre seçilmiş hükümetten altı, muhalefetten üç adamın dünya görüşü radyo ve televizyon yayınlarına damgasını vuracaktır.
RTÜK'ün özerk ve tarafsız bir tüzel kişiliği olduğu artık söylenceden ibarettir. Artık "yansız" olmayan RTÜK; "özerk" veya "tarafsız" bir bağımsız otorite hiç değildir. RTÜK; iktidar partisinden altı, muhalefetten üç adamdır. (Fİ/BA)