*Fotoğraf: Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi / Twitter
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu 588. F Oturması eyleminde, hasta mahpus Süleyman Ayaz'ın durumuna dikkat çekildi.
İHD İstanbul Şubesi'nin bulunduğu binanın önünde yapılan eylemde "588. F Oturması: Hasta mahpus Süleyman Ayaz serbest bırakılsın" ve "Tedavi haktır, engellenemez" yazılı pankartlar açıldı, hasta mahpusların fotoğrafları taşındı.
588. F Oturması açıklamasında, hapishanelerde artan hak ihlallerine dikkat çekildi, gazeteci Merdan Yanardağ'ın tecritle ilgili sözleri nedeniyle tutuklandığı belirtilerek şöyle denildi:
"Yanardağ'ın televizyondaki bir programda tecrit ile ilgili sözleri sonrası tutuklanması, sadece düşünce ve ifade özgürlüğüne dönük bir baskı ve gözdağı değil aynı zamanda Türkiye'deki İmralı tecrit sistemi ve nedenleri yanında, hapishanelerde yaygın uygulanan bir işkence yöntemi olan tecrit hakkında toplumun bilgilenmesini ve tartışmasını da engelleme çabasıdır."
"Tecrit kamuoyunun gündemine girdi"
Düşünce, ifade ve basın özgürlüğüne yönelik bu saldırıyla birlikte, tecridin kamuoyunun gündemine girdiğinin ve tartışılmaya devam edildiğinin vurgulandığı açıklamada şöyle denildi:
"Ceza infaz sistemi bakımından, kuşkusuz en ağır ve hukuka aykırı modeli İmralı Hapishanesi'nde uygulanmakla beraber tecrit; bir yandan tek ve üç kişilik F Tipi hapishaneler ardından geliştirilen S ve Y Tipi tek kişilik hücre tipi hapishane modelleri ile hapishane mimarisinde kendini net olarak gösterirken, diğer yandan mahpusların hücreye konulmasıyla sınırlı olmayan, mahpusun dış dünya ile iletişimini tamamen kesen, mahpusu yalnızlaştıran, dayanışmayı ve sosyal bir varlık olarak tanımlanan insanın sosyalliğini ortadan kaldıran, görüş sırasında başka bir mahpusun görüşçüsüyle selamlaşmasının bile disiplin cezasına konu edilmesine kadar ileri giden, mahpusu manevi ölüme götüren bir işkence uygulamasıdır."
"Ayaz, tahliller için hastaneye götürülmüyor"
Kırşehir S Tipi Hapishanesi'nde tutulan hasta mahpus Süleyman Ayaz'ın durumuna dikkat çekilen açıklamada, Ayaz'ın ileri derecede kemik erimesi ve astım hastası olduğu ve bu hastalıkların yanı sıra yaşadığı nefes darlığı ve sindirim sistemi sorunlarının tedavi edilmediği, kendisine gereken diyet beslenme ve yaşam olanaklarının sağlanmadığı kaydedildi.
Açıklamada, Süleyman Ayaz'ın 6 Şubat depremleri sonrası Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Hapishanesi'nden tek kişilik hücre tipi Kırşehir S Tipi Kapalı Hapishanesi'ne sürgün edildiği, bu hapishanenin koşullarına bağlı olarak nefes darlığı başta olmak üzere şikayetlerinin arttığı ve ciddi kilo kaybettiği belirtilerek şöyle denildi:
"Ekonomik nedenlerle ziyaret için Kırşehir'e gitmekte zorlandıklarını belirten annesi; Süleyman'ın kemik erimesi var ama tahliller için hastaneye götürmüyorlar. Diyarbakır'dayken oğlumun kilosu iyiydi, Kırşehir'de epeyce zayıflamış. Son görüşte 'Anne yerimiz çok dar, artık nefes alamıyorum' diyerek durumu özetlemiştir. Ayaz'ın hastaneye sevkinde sorunlar olduğunu söyleyen vasisi ise 'Süleyman'ın hastane sevki kolay kolay çıkmıyor, çıktığında ise tedavi bir yana muayene bile olamıyor. Ayaz doktorların kendini başından savdığını ifade ediyor. Kemik erimesinden kaynaklı olarak kemik testi yapılması için dilekçe vermiş ama hapishane idaresi dilekçesini reddetmiş. Süleyman, tedavi hakkının yaşam hakkını tehdit edecek oranda ihlal edildiğini söylüyor. Haksız, hukuksuz bir şekilde hapsedilen Süleyman'ın serbest bırakılmasını istiyoruz' demiştir."
"Tedavi haktır, engellenemez"
Hastaneye sevk ve tedavide ciddi sorunlar yaşayan Süleyman Ayaz'ın gereken tedavi, bakım ve yaşam olanaklarına erişemeden hapiste geçirdiği her günün yaşamına daha fazla tehdit oluşturduğunun belirtildiği açıklamada, Ayaz ve bütün ağır hasta, engelli ve yaşlı mahpusların serbest bırakılması çağrısında bulunuldu.
588. F Oturması eylemi, "Tedavi haktır, engellenemez", "Tecrit öldürür, dayanışma yaşatır" sloganları ile sona erdi.
(VC)