Gençlik Örgütleri Forumu (GoFor), dün (15 Ekim) Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tören Salonu’nda düzenlenen Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 15. Toplantısının Birinci Oturumuna katıldı.
Emek Partisi (EMEP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından komisyona önerilen GoFor, ardından resmi olarak davet edildi. Bu süreçte, GoFor üye örgütlerinden oluşturulan çalışma grubu, gençliğin sorunlarını, güncel ihtiyaçlarını ve barış sürecine ilişkin beklentilerini derleyerek komisyona sunulacak talep ve çözüm önerilerini hazırladı.

'ÇÖZÜM KOMİSYONU'NUN 15. TOPLANTISI
'Gençlik anketi' komisyonda: Yüzde 82'si Kürtçenin kamusal alanda daha fazla yer bulmasını istiyor
GoFor Sekretaryası’ndan Genel Koordinatör Hasan Oğuzhan Aytaç, Program Yöneticisi Ezgi Gedik ve Finans Koordinatörü Barış Azar oturumda yer aldı; 57 gençlik örgütünün ortak iradesini temsil eden GoFor adına konuşmayı Hasan Oğuzhan Aytaç gerçekleştirdi.
"Gençler bu komisyona güvenmiyor"
Aytaç, konuşmasında gençlerin yalnızca barışın etkileneni değil, öznesi olması gerektiğini vurguladı. Gençlerin demokratikleşme, eşit yurttaşlık ve barış taleplerini Meclis zemininde dile getiren Aytaç, "Gençler bu sürece ve bu komisyona güvenmiyor" dedi.
Siyasetin gençlerle kurduğu güven ilişkisinin kopmuş olduğuna dikkat çeken Aytaç "Barışın ve demokratikleşmenin toplumsal tabanı gençlerdir. Bu masanın kurulmasına neden olan şey gençlerin ölmesidir. Fakat gençler bu masada yoklar" ifadelerini kullandı.
"Üniversitelerde özerklik geri gelsin"
Aytaç, üniversitelerde süregelen baskı ortamı, öğrenci kulüplerinin kapatılması ve ifade özgürlüğünün sistematik biçimde kısıtlanması örnekleriyle somutlandı:
"Gençlerin barışın öznesi olması demek; bu sürece dahil olması, bu süreci akranlarıyla tartışması demek. Örneğin, gençlerin üniversitede barışı konuşabilmesi demek. Barış orada konuşulacak, orada uygulanacaktır. Peki üniversitelerde bugün ne oluyor? Bugün üniversitelerde derinleşen bir baskı var. Senelerdir terör ve güvenlik bahaneleriyle üniversiteler abluka altında. 2015 sonrasında rektörlük seçimlerinin kaldırılmasıyla kayyım rektörler, üniversite hareketinin baskılanması için elinden geleni yaptılar. Üç genç bir araya gelirse, soruşturma baskısıyla karşılaştılar. Üç genç bir araya geldiğinde soruşturma açılan bir ülkede, barışı konuşmak mümkün mü?"
Aytaç, barışın güvenlik refleksiyle değil, toplumun güven duygusuyla kurulabileceğini belirtti; üniversitelerde özerkliğin geri getirilmesi ve ifade özgürlüğü ihlallerine son verilmesi çağrısında bulundu.
Eşit yurttaşlık çağrısı
Aytaç, demokratikleşmenin gençlerin siyasete güvenebilmesinin tek meşru yolu olduğunu vurguladı. Konuşmada Anayasa’nın 58. maddesinin, gençleri "korunması gereken" bir kesim olarak tanımladığına dikkat çekilerek, bu maddenin gençleri "toplumsal yaşamın aktif ve eşit yurttaşları” olarak güçlendirecek şekilde yeniden düzenlenmesi talep edildi. Ayrıca, barış odaklı bir eşitlik yasası çağrısında bulunuldu; bu yasanın yaş, kimlik, dil, cinsiyet ve cinsel yönelim temelli ayrımcılıkla etkin mücadele etmesi gerektiği belirtildi.
"İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönülmeli"
Aytaç, çatışma süreçlerinde çoklu ayrımcılıkla karşı karşıya kalan genç kadınların sürece aktif katılımının garanti altına alınması gerektiğini ifade etti. "Barış sadece erkekler arasında yapılan bir pazarlık olmamalıdır" diyerek, konuşmada, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi ve 6284 sayılı Kanun’un etkin biçimde uygulanması çağrısını yineledi. Ayrıca Kürt gençlerin ana dilinde eğitim hakkı, kamusal hizmetlere erişim ve sistematik ayrımcılıkla mücadele başlıkları da gençlerin eşit yurttaşlık talebinin temel bileşenleri olarak öne çıkarıldı.
İrlanda ve Kolombiya deneyimi
Aytaç, konuşmasında, dünyadaki başarılı barış süreçlerine de değinerek, İrlanda ve Kolombiya örneklerini paylaştı:
"Bu ülkelerde gençler barışın öznesi olarak tanındı, gençlik konseyleri kuruldu, barış yasaları çıkarıldı, genç kadınlar için ayrı ağlar oluşturuldu. Barış, yalnızca silahların sustuğu bir dönem değil, gençlerle kurulan yeni bir toplumsal sözleşme olarak inşa edildi."
Gençlik örgütleri ne talep ediyor?
Aytaç, gençlerin barışın öznesi olabilmesi için demokratik katılım ve eşit yurttaşlık zeminini güçlendirecek kapsamlı öneriler sundu. Bu çerçevede, sivil ve bağımsız bir Ulusal Gençlik Konseyi kurulması, üniversite özerkliğinin geri getirilmesi, Anayasa’nın 58. maddesinin gençleri korunacak bir kesim yerine toplumsal yaşamın eşit öznesi olarak tanımlayacak biçimde yeniden düzenlenmesi ve belediyelerde gençlik meclislerinin yasal güvenceye alınması talep edildi.
Aytaç ayrıca, 2911 sayılı Kanun ve Terörle Mücadele Kanunu başta olmak üzere ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerini kısıtlayan yasal çerçevelerin gözden geçirilmesini; ana dilde eğitim hakkının ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin güvence altına alınmasını; çatışmalardan etkilenen gençler için rehabilitasyon ve psikososyal destek programlarının hayata geçirilmesini önerdi. Bu talepler, gençlerin barışın yalnızca izleyeni değil, kurucu öznesi olarak tanınması gerektiği yönündeki ortak iradeyi yansıtıyor.
11. Yargı Paketi tepkisi
Aytaç konuşmasını, barışın kapsayıcılığını ve gençlerin bu süreçteki sorumluluğunu vurgulayan şu ifadelerle sonlandırdı:
"Biz, barışın bir ‘aile fotoğrafı’na sığdırılamayacak kadar çeşitli olduğunu biliyoruz. 'Aile yılı' adı altında yürütülen politikalar, gençleri birer özne değil, birer nesne olarak tanımlıyor. 2015’ten bu yana artarak süren kadın ve LGBTİ+ karşıtı politikaların son bulması temel taleplerimizdendir.
"Bugün LGBTİ+’ları cezalandırmayı öngören 11. Yargı Paketi taslağıyla güne başladık. Hem 11. Yargı Paketi’ne hem de barışa el kaldıramazsınız. Genç kadınların ve LGBTİ+ gençlerin varlığını yok sayarak barış inşa edilemez. Barış için kimse sırasını beklememeli. Çünkü biliyoruz ki barış, masada imzalanmaz; sokakta, okulda ve günlük yaşamda yaşatılır. Biz gençler olarak barışı yaşatmak istiyoruz; biz gençler olarak toplumsal barış için sorumluluk alıyoruz."
TIKLAYINIZ: Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 15’inci toplantı tutanağı
(AB)









