Dicleli, Türkiye Milletvekilleri ve Seçilmişlerini İzleme Komitesi (TÜMİKOM) tarafından açıklanan rapora, kadın milletvekillerinin siyasi faaliyetleriyle ilgili saptamanın parlamentonun ve siyasi partilerin erkek egemen yapısını gözler önüne serdiğini söyleyerek, tepki koydu.
Raporda, kadın milletvekillerinin komisyonlar adına hiç söz almamış olduklarının öne sürüldüğünü belirten Dicleli, meclisteki aritmetiği gözler önüne serdi:
"550 kişi içinde sadece 24'ünün kadın olduğu bir milletvekili topluluğuna, birçok komisyonunda tek bir kadın vekil bile bulunmayan bir parlamentoya sahibiz. "
Dicleli, iktidar ve ana muhalefet partilerinin grupları adına açıklamaları kadın milletvekillerine yaptırmadıklarının ortaya çıkmasını da, partilerin geleneksel yapısındaki kadın konumlandırılmasıyla ilişkilendirdi.
"Kadın kollarını yan kuruluşlara dönüştürmüş bir siyasi partiler yasasına sahibiz. Siyasi partilerimizde, kadın siyasetçi yetiştirmek için somut programlar üretmeyen, kadın üyelerini yönetim kademelerine ve milletvekili adaylıklarına layık görmeyen siyasi anlayışlar egemendir.
Kadın seçmen, partili kadın, aday kadın ve kadın milletvekilleri arasında iletişim ve etkileşim olanakları da son derece kısıtlılığına işaret eden Dicleli, "550 kişilik parlamentodaki tüm erkek milletvekilleri harıl harıl çalışıyor da sadece 24 kadın mı tembellik ediyor?" dedi.
"Kadın milletvekillerini değil, erkek egemen siyasal sistemi eleştirip en kısa zamanda bunu değiştirmeliyiz" şeklinde konuşan KA-DER Genel Başkanı Ayşe Bilge Dicleli, bu konuda yapılacakları da şöyle sıraladı:
*Siyasi partiler ve seçim yasaları en kısa zamanda ele alınmalı.
*Partilerdeki antidemokratik uygulamalara son verecek çok sayıda değişiklik yapılmalı.
*En üst düzeyden başlamak üzere cinsiyet/kadın kotası uygulaması en kısa zamanda uygulamaya konulmalıdır.(AD)