Süryani gazetesi Sabro, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde yaşayan ve tam 500 gündür hiçbir haber alınamayan Hurmüz Diril’e ilişkin bir derleme hazırladı.
Şimuni ve Hurmüz Diril çifti, devlet tarafından boşaltılan Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı, Süryanice ismi Mehre olan Kovankaya köyüne 2011 senesinde dönerek yaşamlarını sürdürmeye başlamışlardı.
Kaçırıldıkları düşünülen ve en son 7 Ocak 2020 tarihinde haber alınan Diril çiftinden 65 yaşındaki Şimuni Diril’in cansız bedenini çiftin oğlu 70 gün sonra köy yakınındaki bir derede bulmuştu. Beytüşşebap Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada gizlilik kararı olması sebebiyle soruşturmanın akıbetine ilişkin herhangi bir bilgi edinilemiyor.
Yüz yılı aşkın bir süredir soykırımlar, saldırılar ve kaybettirmeler sonucunda adalet arayışlarını sürdüren kayıp yakınları bugün hala çeşitli yöntemlerle türlü işkencelere maruz bırakılıyor. 1915 Soykırımı’yla beraber başlayan zorla kaybettirme politikaları ve faili meçhuller 7 Ocak 2020’de Şırnak’taki Keldani çiftin katledilip kaybettirilmesiyle hala varlığını sürdürdüğünü ortaya koyuyor.
İlk değildi
1994’ten beridir kayıp olan akrabalarının akıbetini sormak için Cumartesi Anneleri'ne katılan Hurmüz Diril de Cumartei İnsanları arasında yer alıyordu.
Mehre (Kovankaya) köyü, devlet tarafından 1989’da boşaltılmıştı. Köye 1992 yılında dört aile yerleşmiş fakat 1994’te köy tekrar boşaltılmıştı. Şimuni Diril’in amcasının torunları da 1994’ten beridir kayıp.
1994 yılında 12 yaşında olan İlyas Diril ve 16 yaşında olan Zeki Diril’den gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamamıştı. İki çocuğun zorla kaybedilmesi, Cumartesi Anneleri’nin 628'inci haftasında kamuoyuyla paylaşılmıştı.
Cumartesi Anneleri, İlyas ve Zeki Diril’in, 1989’da köyleri boşaltılınca İstanbul’a taşındığını ve kazandıkları parayı eve götürmek üzere 2 Mayıs 1994’te İstanbul’dan Şırnak’a doğru giderken gözaltına alındıklarını, daha sonra da kendilerinden bir daha haber alınamadığını duyurmuştu.
İlyas ve Zeki Diril için başlatılan soruşturma takipsizlikle sonuçlanmış, Zeki Diril’in ailesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmuştu. AİHM, Zeki Diril’in kaybolmasından devletin sorumlu olduğuna karar vererek Türkiye’yi oy birliği ile mahkum etmişti.
“Geri dönmeyin mesajı verildi”
Genel Yayın Yönetmenimiz David Vergili, Kayıplar Haftası’nda 500 gündür kayıp olan Hurmüz Diril’e ilişkin 1915 Soykırımı’yla başlayan ve 90’lı yıllarda yoğun bir şekilde uygulanan zorla kaybettirme politikasının bugün hala canlı olduğunu belirterek, Süryani halkıyla beraber tüm Hıristiyan halklara ‘geri dönmeyin’ mesajının verildiğinin altını çiziyor.
Vergili, “Kendi halinde yaşayan iki yaşlı insana uygulanan bu katliam ve kaybettirme politikasıyla, topraklarına geri dönmek isteyen Süryani ve tüm Hıristiyan halklara bir mesaa verilmek istendi: "Geri dönmeyin!" dedi ve ekledi: “Bu aynı zamanda tüm Süryanilere bir gözdağı pratiğidir. Rahip Aho olayı ile aynı dönemde yaşanması da ayrıca önemli bir konu.”
Süryani Dernekler Federasyonu (SÜDEF) Başkanı Evgil Türker de, hükümetin Diril çiftini aramak istemediğini ve yine zorunlu göçe maruz bırakılan Süryanilere 'geri dönmeyin' mesajının verildiğini kaydetti.
"Bulmak istemediler"
Türker, "Bugünkü hükümete baktığımızda gerçekten de kendi halindeki bir çiftin bulunamaması çok garip bir durum. Söz konusu Keldani çifti bulmak için uğraşmadılar ve bulmak istemediler. Son olarak da köydeki kiliseye yapılan saldırıyla bu vahim durumun ardından biz Süryanilere ve diğer tüm halklara gelmeyin, topraklarınıza geri dönmeyin denildi, biz yaşanan tüm bu olaylardan bunu çıkarıyoruz" ifadelerini kullandı.
Çiftin çocukları, 500 gündür kayıp olan babalarının akıbetine ilişkin taleplerini gazetemize aktardı.
“Yorulduk fakat pes etmedik”
Gazetemize konuşan Gülcan Diril Üzümcü ise, 500 gündür kayıp olan babaları Hurmüz Diril’in akıbetini sormaktan yorulduklarını fakat pes etmediklerini ve vazgeçmediklerini vurguladı.
Çiftin kızı yaşanan olaya ilişkin bir gelişme olmadığını kaydederek adalet taleplerini yinelemekten ve bir sonuç alamamaktan ötürü yorulduklarını belirtti ve “Bu sefer ben soruyorum, sizler kendinizi bizlerin yerine koyup, empati yapabiliyor musunuz?” dedi.
Gülcan D. Üzümcü şöyle seslendi:
“Bu sefer ben 500 gündür bulunmayan Hurmüz Diril’in kızı Gülcan D. Üzümcü olarak soruyorum;
- Gerçekten etkili, çözüm odaklı bir arama yaptığınıza inanıyor musunuz?
- Bu kadar imkan ve teknoloji arasında bu süreç yeterince de uzamadı mı sizce de?
- Sizler kendinizi bizlerin yerine koyup, empatisi yapabiliyor musunuz?
- Her suskunluğun bir kabulleniş olduğunu hatırlatmam gerekiyor mu?
- Zalimlerin cesareti, sizlerin suskunluğunuzdan, kanunların işlemeyişinden beslendiğini söylemem gerekiyor mu?
"Ben ve kardeşlerim artık daha fazla değil, en kısa sürede, hemen babamızın bulunmasını istiyoruz. Artık nelere dahi razı kalabildiğimizi siz düşünün. Bizler düşünmekten de istemekten de yorulduk. Yorulduk ama pes etmedik, vazgeçmedik.”
"Rapor tatmin edici değildi"
Çiftin oğlu İstanbul Keldani Kilisesi Papazı Remzi Diril ise, kardeşleri tarafından 70 gün sonra köy yakınındaki bir derede katledilmiş şekilde cansız bedeni bulunan anneleri Şimuni Diril’in adli tıp sonucuna ilişkin gazetemize şunları aktarmıştı: "Annemizin adli tıp raporu çıktı fakat bizim için hiç tatmin edici değildi. Raporun söylediği tek şey, bizim zaten başından beri söylediğimiz; bunun bir cinayet olduğuydu.”
Failleri bulunamayan çiftin oğlu, soruşturmanın bir cinayet vakası olmasının raporla resmi olarak belgelendiğini, raporun kendileri için tatmin edici olmadığını ve nihai sonucu beklediklerini paylaşmıştı.
Dayanışma çağrısı
Aile, #HurmüzDirilsiz500Gün hastagi ile saat 15.00'da Twitter’da yapılacak olan paylaşımlara ve taleplerini karşımaları için destek verilmesi çağrısında bulundu.
Çelik’ten soru önergesi ve basın açıklaması
Mardin Milletvekili Tuma Çelik, konuya ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi.
Çelik’in İçişleri Bakanlığı'na yönelttiği önerge şöyle:
- Hurmüz Diril'e dair elinizde herhangi bir bilgi bulunmakta mıdır?
- Devam eden herhangi bir arama çalışması var mıdır?
- Şimdiye dek kaç defa planlama arama operasyonu yapıldı?
- Şimdiye kadar başlatılan herhangi bir soruşturma var mıdır?
- Şimdiye kadar gözaltına alınan veya sorgulanan kimse oldu mu?
Çelik ayrıca Hurmüz Diril'in 500 gündür kayıp olmasına ilişkin bir açıklaması yaparak, yetkilileri acilen konuya dair tatmin edici bir açıklama yapmaya davet etti.
Şırnak Barosu: "Olayın takipçisi olacağız"
Şırnak Baro Başkanı Rojhat Dilsiz de yaptığı açıklama ile, "Değerlerimizi ve zenginliklerimizi bir bir yitiriyoruz. Şırnak Barosu bu olayın takipçisi olacaktır" ifadelerini kullandı.
Dilsiz, Hurmüz-Şimuni Diril’in oğlu peder Remzi DİRİL ile yapmış olduğumuz görüşmede bu süreçte yapmış oldukları tüm başvuruların sonuçsuz kalması ve kendi güvenliklerinden de endişe etmeleri nedeniyle kendilerinin de soruşturmanın akıbetini beklediklerini ve akabinde kadim topraklarını terketmek zorunda kalabileceklerini söyledi" diyerek olayın takipçisi olacaklarını belirtti.
Ne olmuştu?
71 yaşındaki Hurmüz Diril’den ise 500 gündür hiçbir haber alınamıyor. Birkaç kez bölgede yapılan dronelu arama dışında etkin bir arama yapılmadı. Çiftin çocukları tam 500 gündür adalet arıyor. Yetkililerden yardım bekleyen aile, Şimuni Diril için bir an önce adaletin sağlanmasını talep ederken babaları Hurmüz Diril için de etkin bir arama çağrısında bulunuyorlar.
(EMK)