Türk Tabipleri Birliği (TTB), "Sağlık Hizmetlerinde Piyasalaştırma Değil Kamucu Eşitlikçi Sosyalleştirme" raporunu sunduğu basın toplantısında, beş yılda özelleştirmenin sağlık hizmetleri üzerinde gösterdiği olumsuz etkilere dikkat çekti.
Basın açıklamasını yapan TTB Merkez Konseyi başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen, 1961'de yürürlüğe giren "Sosyalleştirme Yasası"nın bugün 50.yılı olmasına rağmen sağlık hizmetlerinde sosyalleşmenin halen istenilen düzeye gelmediğini söyledi; özelleştirmenin etkilerine dikkat çekti.
Bilaloğlu: Elli yıllık kazanım beş yılda yok ediliyor
"Elli yıllık kazanımlar beş yılda yok ediliyor" şeklinde konuşan Bilaloğlu "sosyalizasyon modeli"nin öngörülen ölçüde uygulanamamış olsa da bu yasanın Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu, aile hekimliği ile hayatımıza giren yeni uygulamaların ise sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılması olduğunu iddia etti.
"Toplum katılımı bir sağlık sistem için çok önemlidir. 1963'de kurulan sağlık sisteminde eksikti. Hükümet aile hekimliği uygulamasıyla bu çözülür gibi gösteriyor. Ancak bu katılım toplum katılımı değil, müşteri katılımıdır, çünkü bu uygulamada gidip kaydolup para ödemek gereklidir."
Demirdizen: Doktor işletmeci yapıldı
Demirdizen ise hükümetin sağlık hizmetlerini kamu hizmeti olmaktan çıkarıp özel işletmelere çevirme konusunda önemli girişimlerde bulunduğunu ve bu girişimlerin ilk basamağının aile hekimliği uygulaması olduğunu söyledi.
"Hükümetin planı üç basamaktan oluşuyor. Birinci basamak sağlık ocaklarının yerini küçük doktor işletmeleri olan aile hekimliğinin alması. Kendi kiraladıkları, kamuya ait olmayan apartman dairelerinde doktorlar işletmeci haline geliyor. İkinci basamak belediye, üçüncü basamak ise tüm kamu hastanelerinin birer işletmeye dönüştürülmesidir."
Aile hekimliği uygulamasının, anlatıldığı gibi tüm vatandaşlara ücretsiz olmadığını, halktan prim ve katkı payı alındığını söyleyen Demirdizen, minimum sağlık hizmeti için halktan maksimum ücret alındığını, sağlık çalışanlarına ise maksimum çalışmaya minimum ücret ödendiğini iddia etti.
Yeni uygulamayla doktor başına daha fazla hasta düştüğünü söyleyen Demirdizen, "Umarım ciddi sağlık problemleri ortaya çıkmadan, hükümet bu programdan vazgeçer. Biz bu konuda tepki ve taleplerimizi dile getirmeye devam edeceğiz" dedi.
Halk sağlığı konusunda önemli mücadeleler veren ve "sosyalleştirmenin emekçisi, eğiticisi ve yöneticisi" olarak gösterilen Prof. Dr. Doğan Benli dün (11 Ocak) Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hayatını kaybetti. (EG/EÖ)