"Zwickau Karl Marx Maden Ocağı'nda göçük!"
Özgür Basın (Freie Presse) gazetesi, 23 Şubat 1960 tarihli sayısında, Doğu Almanya'daki büyük maden kazasını bu başlıkla duyuruyordu. Zwikau kentinde Karl Marx Maden Ocağı'nda, 22 Şubat Pazartesi günü, sabah saat 08.20'de, grizu patlaması oldu.
Madende 150'nin üzerinde işçinin mahsur kaldığı tahmin ediliyordu. Ertesi gün Özgür Basın gazetesi "Madencileri Kurtarmak İçin Kahramanca Savaş Veriliyor" manşetiyle çıktı.
"Sosyalist kahramanlık gösterildi"
Doğu Almanya Plan Komisyonu Başkanı "Yoldaş" Kurt Gregor'un kurduğu Kurtarma Komisyonu, büyük bir "sosyalist kahramanlık" göstermiş, ekipler Salı öğlene kadar 51 madenciyi kurtarmıştı. İlk gün 13 madencinin cesedine ulaşıldı.
"Yakıcı sıcaklık" ve "umutsuzluğa rağmen" madenciler göçükte "her santimetrede" mahsur kalan arkadaşlarını arıyordu. Habere göre Zwikau, Mansfelr, Wismut bölgelerinden Karl Marx madenine sevk edilen 460 madenci kurtarma çalışmalarına katılıyordu.
Kurtarma ekibinin başındaki Rudi Grötsch, patlamadan yaklaşık bir saat sonra madene indiklerini, yedinci salona geldiklerinde işçi yoldaşlarının seslerini duyduklarını, o andan itibaren hiç durmadan arkadaşlarına ulaşmak için enkazı kazarak kaldırdıklarını anlatıyordu. Ekipler 15 saat hiç durmadan çalışmıştı.
Çarşamba öğleden sonra ölü sayısı 44'e çıkmıştı. Kurtarılan madencilerin sayısı ise değişmemişti. Gazete, "Kurtarma ekipleri, 50 derecedeki yüksek sıcaklığa rağmen yoldaşlarını kurtarmak için daha derine indiler" diyerek kurtarma çalışmalarını haberleştirdi. Başbakan Otto Grotewohl da Meclis'te "kendi hayatını tehlikeye atarak yoldaşlarının hayatını kurtaran madencileri" kutluyordu.
Kurtarma çalışmalarına altı gün sonra son verildi. Madende 174 madenci mahsur kalmıştı. İlk gün kurtarılan 51 işçi dışında kimseye sağ ulaşılamadı. Kazada 123 madenci öldü.
"Yardım çok geç geldi"
Bu yıl maden kazasının 50 yılında, yine Özgür Basın gazetesi kurtulanlarla bir söyleşi yaptı.
Kaza sırasında 20 yaşında olan Thomas Klemm'in anlattıklarına göre "Kazadan önce madenin güvenli olmadığı zaten konuşuluyordu."
Rainer Leister ise kazanın olduğu gün sabah saat 06.00'da madene indiklerini anlattı:
"O gün de bizim için diğer günler gibi rutin bir gündü. Üç arkadaşımla 34'üncü salona indik. Saat 08.20'da iki büyük patlama oldu. Sonra sessizliğe gömüldük. 800 metre daha aşağıdaki solana ulaştım. Benimle birlikte olan iki arkadaşım öldü."
Klemm ve Leister söyleşide "Yardım çok geç geldi" diyordu. Kazadan yıllar sonra Doğu Almanya hükümetinin, Batı Almanya'nın yardımını, "ikiyüzlü" oldukları gerekçesiyle reddettiği iddia edildi. Batı Almanya medyası ve kurtulan kazazedeler kurtarma çalışmalarına, soğuk savaşın gölgesinin düştüğünü, yardım kabul edilseydi belki de daha fazla madencinin kurtulabileceğini öne sürdü.(SP)