30 Kasım-12 Aralık tarihleri arasında Paris’te toplanacak COP21 Zirvesi’nde yeni bir iklim anlaşması imzalanacak.
Beş soruda zirveyle ilgili merak edilenler:
COP 21, UNFCCC nedir?
UNFCCC, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi demek.
1992’de Rio’da kabul edildi. Sözleşmenin kabulüyle Taraflar Konferansları (COP) dönemi başladı. İlk konferans yani COP1 Berlin’de yapıldı. Kyoto Protokolü 1997’de COP3’te imzalandı. Sera gazı emisyonlarının yüzde 5 azaltılmasını hedefliyordu. Ancak ABD Senatosu imzalamadığı için 2004’e kadar yürürlüğe giremedi. Ardından da uygulanamadı. Kyoto’daki hayal kırıklığı, 2009 Kopenhag’daki COP15’te de devam etti. Bu yüzden COP21 iklim değişikliğiyle mücadele için son şans olarak görülüyor.
İklim zirvesinde yani COP21’de ne konuşulacak?
Yaşanabilir bir dünya için sıcaklığın 2 derecenin altında tutulması ve fosil yakıt rezervlerinin dörtte üçünün yer altında tutulması gerekiyor. İşte bu sebeple, BM üyesi 190’dan fazla ülke 2020’den itibaren geçerli olacak bir iklim sözleşmesi hazırlamak için bir araya geliyor. Amaç sera gazı emisyonlarını azaltarak iklim değişikliğinin getireceği olası felaketlerin önüne geçmek.
Paris’te üzerinde uzlaşılması gereken üç temel konu var; öncelikle anlaşma uzun vadeli bir iklim mücadelesine ve uzun vadede dekarbonizasyona dair hükümler içerip içermeyeceği, sonrasında ise ülke iklim politikalarının nasıl takip edileceği ve yapının şeffaflığı en son olarak ise iklim değişikliği ile mücadeleye ayrılacak finansman ve bu finansmanın nasıl dağıtılacağı.
İklim değişikliği neden durdurulmalı?
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 5. değerlendirme raporuna göre, 1901-2012 yılları arasında sıcaklık 0,9 santigrat derece arttı. Bunun da iki nedeni var; fosil yakıt ve net arazi kullanımı değişikliği yani karbondioksiti tutacak okyanus ve ormanların yok edilmesi. Grönland ve Antartik buz kalkanları 20 yılda kütle kaybediyor; buzullar küçülmeye devam ediyor.
1900'dan beri toplamda deniz seviyesi 19 santimetre yükseldi. Olası senaryolara göre hiçbir şey yapılmazsa küresel sıcaklığın 5 dereceye kadar çıkabileceği belirtiliyor. IPCC raporunda net olarak başta kömür olmak üzere fosil yakıtların yüzde 80’ninin yer altında kalması gerektiği de ifade ediliyor.
Hükümetler şimdiye dek ne sundu?
AB ülkeleri COP 20’de, sera gazı emisyonunu 1990 verileri baz alınarak, 2030’a kadar yüzde 40 azaltılmasını hedef koymuştu.
Yenilenebilir enerjinin payının yüzde 27 seviyesine yükseltilmesi ve enerji tüketiminin de yüzde 27 oranında azaltılması diğer hedefler olarak belirlenmişti.
ABD ise 2025’e kadar emisyonlarını 2005 yılına göre yüzde 26-28 arası azaltacağını taahüt etti. En büyük kirletici olan Çin ise emisyonlarında 2030’da en yüksek seviyeye çıkaracağını açıkladı.
Zirve öncesi taraf ülkeler ulusal katkı hedeflerini INDC (Intended Nationally Determined Contributions) açıkladı.
UNFCCC Sekreteri Christiana Figueres, INDC’sini sunan 146 ülkenin hedefleri üzerinden yaptığı araştırmada bu hedeflerle 2100’de sıcaklığn 2,7 derece artacağını söyledi. Bunun yeterli olmadığını ancak 4,5 hatta daha fazla ısı artışını önleyeceğini ekledi.
INDC’ler tek başına iklim değişikliği ile mücadeleye yetmeyeceği için özellikle anlaşmada somut adımları içeren, azaltım ve uyum politikalarında uzun vadede ekonomileri karbonsuzlaştıracak adımların olduğu bir anlaşmaya ihtiyaç var.
Türkiye ne sundu?
Türkiye 2030’a kadar sera gazı emisyonunu olası büyüme senaryosu üzerinden yüzde 21 azaltacağını açıkladı. Türkiye yolladığı metinde enerji alanında güneş enerjisini 10 gw, rüzgarı yüzde 16 gw'a çıkartacağını, hidroelektrik enerji potansiyelinin tamamını kullanacağını, 2030’da nükleer santral kuracağını, elektrik iletim ve dağıtımındaki kaybı yüzde 15’e indireceğini söylüyor. Ancak Ümit Şahin, bunun tamamen bir rakam oyunu olduğunu belirterek “Aslında yüzde 21 azaltım yok. Projeksiyon yüksek gösterilerek azaltım olacakmış gibi gösteriliyor” diyor. (NV)