Afrikalıların törenleri, Brezilya Amazonları’ndaki Transbrasiliana otoyolunun kenarında yaşayan Edna, eğitimin olmadığı, erken evliliklerin ve ırkçılığın hat safhada olduğu Roman köyü Çırğı, Afganistanlıların Türkiye göçü, tersanedeki işçi ölümleri…
Bozcaada Uluslararası Ekoloji Fimleri Festivali (BİFED), dün (13 Ekim 2022, Perşembe), birbirinden dikkat çeken filmlerle izleyicinin karşısındaydı.
Halkeğitim Merkezi ve Salhane’de gösterilen filmlere ada halkının da ilgisi yoğun.
Filmler, 10.00 gibi başlıyor ve 21.00’a kadar devam ediyor. Festival katılımcıları, online veya broşürlerden hangi filmleri izlemek istediklerine karar verip, ona göre, ya Halkeğitim Merkezi’ne ya da Salhane’ye doğru yol alıyor.
Salhane denizin hemen kıyısında ve film aralarında size eşlik eden deniz sesi ve hafif rüzgarla filmler hakkında kritik yapma şansınız da oluyor.
Bir Çırpı'da Roman
Dün, Salhane’de İbrahim Karademir’in yönetmenliğindeki 15 dakikalık kısa film “Bir Çırpıda Roman” izleyici ile buluşanlar arasındaydı.
Filmde, Romanların yaşadığı ayrımcılıkların yine kendilerinden dinlemek açısından dinliyorsunuz. Roman bir kadın “Bize Roman desinler, bozulmuyoruz, Çingene demek de ne? Çingeneyi hakaret olarak kullanıyorlar” diyor. Romanların yaşadığı “Çırpı”da “Çocukların neden okumadığı?” sorusunun peşinden giden yönetmenin belgeselde konuştuğu Romanlar, hem kültürlerinin hem de hayat koşullarının bu eğitimsizliğe neden olduğunu söylüyor. Hemen hepsi, yoksulluğa dikkat çekiyor.
“Afganlar yolda donarak ölüyor”
Yine Salhane’de gösterilen Mustafa Aydın’ın filmi “Haymatlos” günümüz güncel sorunlarından biri olan “göçmen karşıtlığına” Afganistanlıların yol hikayelerine değinerek farklı bakmamızı sağlıyor.
Film, “Bu kadar göçmen karşıtısınız fakat zaten Afganistanlılar da buraya zoraki geliyor” ve başkalarına da "gelmeyin" çağrısı yapıyor. Yönetmen Aydıni filmi ile 8 ödül aldığını söylüyor ve şunu anlatıyor:
“Ben kendim Afganlar’a çok önyargılı yaklaşıyordum. İlçemiz Ahlat’da çok Afgan var, geçiş noktaları. Sonra ne yaşadıklarını görünce, bu belgeseli çekmeye karar verdim ve bu kez bir çok önyargım kırıldı. Çok zor şartlarda geliyorlar.”
Haymatlos’un en önemli yani Afganistanlıların Türkiye'ye gelirken yolda kendilerinin çektiği görüntülere de yer vermesi. Bu görüntülerden birine donarak ölen bir Afganistanlı da yansıyor. Aydın, yolda açlıktan, susuzluktan ölen insanların da olduğunu söylüyor.
Kozmik Yıkım
En çok merak edilen kısa filmlerden biri de “Kozmık Yıkım“. Çiğdem Akdoğan yönetmenliğindeki filmde, vegan ve vejeteryan aktivistler, neden hayvansal ürün tüketmediklerini rahatsız etmeyen çok naif bir dille anlatıyor.
Film yüksek sesle "vegan olun“ diye, azarlamıyor fakat kurduğu dille izleyici açısından çok ciddi sorgulamalara neden oluyor. Yönetmen Aydın da filmin amaçlarından birinin bu olduğunu söylüyor.
Arazi
Beyrut filmi “Arazi", Bisri Irmağı‘nda yapılmak istenen baraja karşı verilen mücadeleyi anlatıyor.
Baştan söyleyeyim mücadele kazanılıyor. Dünya Bankası projeyi desteklemekten vaz geçtiğini açıklıyor. Film Türkiye’deki Kanal İstanbul ve Mersin Akkuyu’daki nükleer santral çalışmasını hatırlatıyor.
Çünkü Beyrut’ta barajın yapılacağı yerden fay hattı geçiyor ve yeniden harekete geçme ihtimali yüksek. Tıpkı Akkuyu’daki gibi. Yine Bisri Körfezi’nde yaşayanlar, "gidecek yerimiz yok başka alanımız yok", "Binlerce ağaç kesilecek“ derken aklınıza, Kanal İstanbul güzergahındaki halk ve kesilmesi planlanan binlerce ağaç geliyor.
Bisri’de mücadele edenler kazanmış, Kanal İstanbul’da da benzer sonucun çıkması umudunu alıp filmden çıkıyorsunuz.
4857
Günün son filmi. İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyeleri Erhem Özgüven ve Petra Holzer’den geliyor. Tuzla tersanelerindeki işçi cinayetlerini anlatan film, adını, bu konuyla ilgili olan İş Kanunu’ndan alıyor.
Film, sert gerçekliği yalın bir dille anlatan film, işçilerin sözünü duymanızı sağlarken, tersane patronlarının da "bahanelerine" yer veriyor. Özgüven, "14 yıl önce çekilmiş olmasına rağmen, iş cinayetlerine dair sorunların bugün daha derinleştiğini 14 yılda hiçbir şeyin düzelmediğini" söylüyor.
İzleyicilerden birinin "İşçiler kendileri de söylüyor onlarda da hata var örgütlenmiyorlar" cümlesine Özgüven, "Onlara gelene kadar o çok sorun, yapılmayan nokta var ki… Örgütlenememelerin de nedenleri var " diye yanıtlıyor.
İşçi cinayetleri konusunda çalışmalar yapan öğretim üyesi Aslı Odman da filme emek verenler arasında ve o da film gösteriminde işçi cinayetlerindeki sorunların derinleşerek arttığına dikkat çekiyor.
Festival de bugün (14 Ekim 2022, Cuma), "Benim Bu Çalınmış Ülkem", "Uçan Balık", "Görünmez Ada" gibi belgeseller izleyici ile buluşacak.
(EMK)