Fotoğraflar: Murat Bayram / bianet
Moda Sahnesinin karanlık salonunda, kapı şeklini andıran iki ışık sahnede, kırmızılar içindeki dansçıların sırtına dokundu.
Mezopotamya Dans Topluluğunun kurucuları Yeşim Coşkun ve Serhat Kural “4 Kapı 40 Makam” adlı dans gösterisi için sahnedeydiler.
Dansçılar semaya açılan ışığın kapısında durdular adeta... Tasavvufi müzik eşliğinde, dış sesin sarfettiği şu cümlelerin bitmesini beklediler.
Yeşim Coşkun ve Serhat Kural, 4Kapı40Makam dansı
“Derviş odur ki bedenden soyunsun, candan sıyrılsın, duygudan kurtulsun.
“Kendinden vaz geçmek sınavların en zoruymuş...”
Cavit Murtezaoğlu’nun yaptığı müziğin sesi yükseldi.
Ve dans...
Can kırmızısı içindeki dansçıların, kalp ritmine dokunan gösterileri boyunca hiç temas etmeden ama bazen birbirinin içinden geçercesine yaklaştılar. Ritmik hareketler yapan birbirin etrafında fır dönen dansçıların gösterisi 30 dakika sürdü.
Eserin tanıtımında konsept şu şekilde açıklanmış:
“Şeriat, Tarikat, Marifet ve Hakikat’den oluşan 4 kapı, pratikte 4 anlam içinde hayat buldu. Her birinin on makamı olan kapılar, her bireyin, 4 kapı ve 4 kapı içindeki, kırk makamdan geçerek hakikatin sınırsız yolculuğuna ulaşmasına hizmet eden bir tanımla buluştu.
“İçeriğinde, birçok felsefeyi, inancı ve ritüelleri bozmadan konu alırken, pratiğinde; bunun takipçiliğini yerine getiren epizot parçaları birbirini izledi.
“Günümüzde İslami kavramlar olarak bilinen, Şeriat, Tarikat gibi kavramları, bu projede, marifet ve hakikat gibi ritüel anlamları ile ele almak için çaba harcanmış.”
Mem Kerim adlı izleyicinin, kapıya en yakın izleyici olmasına rağmen bir süre çıkmamayı tercih ettiğini gözlemledim. bianet adına dans hakkındaki gözlemini sorduğumuzda. Önce gözleri parlıyor, duygularını cümleleştirme çabası ile:
“Vay be! Hafifledim sanki... Dans bitene kadar kendimi, sahnede olanlara kaptırdım. Dışarıya ait hiç bir şey aklıma gelmedi bile. Çok etkilendim, çook...”
Kürt modern dansının öncüsü Leyla Bedirxan'ın hayatının dansla anlatıldığı "Leyla" dansı ile Yeşim Coşkunu tanıdım. bianet okurları için "4 Kapı 40 Makam" dansı yapan Coşkun'a dört soru sorduk.
Yeşim Coşkun, Leyla dansı
"Dans mesaisi zor bir alan"
Dans sanatçısı olmanın en güzel yanı nedir, dans ile ilgilenmeseydiniz ne yapmak isterdiniz?
Dans fiziksel bir alan. Bu alanda olmanın en güzel yanı kendi bedenini eğitmek. Bir çok sanat disiplininden farklı olarak mesaisi zor bir alan aynı zamanda. Kelimeleri ya da melodiyi kullanmadan beden dili ile bir çok şeyi farklı şekilde anlatmak mümkün. Farklı seviyelerde ve farklı tempolarda bir çok araştırma mümkün olabiliyor. Kendi bedeninle vakit geçirmek ve onu eğitmek hem araştırıcı hem herkesin zaman ayıramadığı bir lüks oluyor bizim için.
Dansla ilgilenmeseydim diye bir seçeneği pek düşünmek istemiyorum ;) iyi ki dediğim özel bir alan benim için. Lisede resim okudum, kısa bir süre müzikle ilgilendim, enstruman olarak flüt çaldım fakat kesinlikle başka bir alanla ilgilenseydim sporla ilgilenirdim diye düşünüyorum. Fiziksel aktivitelerden çocukluğum boyunca hoşlandım ve çok oturmaktan ya da oturararak iş yapmaktan pek hoşlanmıyorum.
"Dansa daha fazla sahne açılmasını isterim"
Modern Kürt dansında olmasını istediğiniz yenilik nedir?
Tam olarak böyle bir tanım olduğunu düşünmüyorum. Modern Kürt dansı diye bir şeyi tanımlamak yanlış olur. Şöyle açarsak belki daha yerinde olabilir; Kürt danslarında Halk dansları formu mevcut.
Bizim Batı eksenli aldığımız konservatuar eğitimi ise Çağdaş dans tekniği. Türkiye’de “Modern dans” başlığı ezber bir tanımın içine otursa da her dans tanımı kendi içinde farklı bir tekniği barındırıyor.
Bizim Mezopotamya Dans içinde yaptığımız şey, aldığımız çağdaş dans eğitimi ile projelerimizde bir anlatım dili oluşturmak.
Proje eksenli içeriğin ya da temanın içinde ortaya koymak istediğimiz eserde bu teknikle beraber eserin ihtiyacına göre halk dansları formundan ya da semahtan faydalanabiliyoruz.Buna 4kapı40makam eseri iyi bir örnektir.
Bu anlamda her türlü gelişimi yenilik ya da alternatif bir beden dili yaratmak adına kendi kendinize bir form oluştururak geliştirmeniz gerekiyor. Benim kişisel olarak en basit isteğim; dansa daha fazla sahne, daha fazla atölye ve alan açılmasıdır.
Tarihte veya günümüzde örnek aldığınız kimse var mı?
Pek çok isim var. Dans tarihini eğitim müfredatı olarak aldığımda bir çok kadından çok etkilendim. Isadora Duncan, Ruth St. Denis, Louie Fuller, Pina Bausch, Leyla Bedirxan, Zeynep Tanbay bu isimlerden sadece bir kaçı. Isimleri bir tarafa koyduğumuzda takip ettiğim koreograflar ve bir çok companyi de eklersek listeyi bitiremeyebilirim. Dans alanı çok geniş bir tarihe sahip ve hepsi kendi döneminde iyi projelere, yaratımlara ve tekniklere yatırım yapmış yetenekli isimlerle dolu.
"Leyla'ı araştırmak çok keyifliydi"
Yapmaktan en çok hoşlandığınız projeniz nedir, nasıl bir projede yer almak istersiniz?
Bir çok projenin sevdiğim tarafları oldu. Leyla’yı araştırmak ve her gün yeni bir şey öğrenmek çok keyifli bir zamandı. Fiziksel ve fikirsel olarak güçlü bir kadını anlatmak biyografik bir eser içinde oldukça zorlayıcı oldu. Bu proje süreci boyunca sancılı süreçler geçirdiğimi söyleyebilirim.
4kapı40makam hem koreografisini hem dansını icra ettiğim bir eser. Bu proje içimde özel bir yere hitap ediyor. Kendi inancımı da içine alan bir felsefeyi sahneye koymak ve dem etmek güçlü hissettiriyor. Kendime aileme ve kalbime yakın bir yerde bu proje.
Hareket ettiğim bir çok proje oldu, fakat hem şarkı söyleyip hem dans edip, hem metni olan bir proje içinde bulunmadım. Böyle bir eserin icracısı olmayı çok arzuluyorum. Bu tür bir proje içinde henüz bulunmadım.
Yeşim Coşkun2005'te kuruculuğunu üstlendiği Mezopotamya Dans'da dansçı ve koreograf. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Modern Dans Ana Sanat Dalında Yüksek lisans öğrenimine devam ediyor. 2008 Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Devlet Konservatuarı Sahne Sanatları bölümü Modern Dans Ana Sanat Dalını bitirdi. Moda sahnesi; "En Kısa Gecenin Rüyası, Torun İstiyorum, Fırtına, Arıza" koreograf olarak içinde bulunduğu bazı oyunlardır. 1994’te Mezopotamya Kültür Merkezi bünyesinde çocuk korosu çalışmalarına katıldı. 1983 İstanbul'da doğdu. |
Leyla Bedirxan |
Kürt kadın dansçı. 1930'larda Avrupa'da dans etmeye başladı. Çocukluğunu Mısır'da geçirdi, babasının ölümü üzerine annesi Henriette Hornik ile birlikte Viyana'da yaşamaya başladı. İlk dans eğitimini Viyana'da aldı. İlk kez Viyana Operası'nda sahneye çıktı. Fransa'da kalabilmek için uzun süre birlikte yaşadığı Henri Touache ile evlendi.Uzakdoğu, Ortadoğu ve Avrupa'dan ilham aldı, bütün gösterilerini Kürtçe bir isimle adlandırdı. Ailesi ve yakın çevresinin tepkisine rağmen dans etmekte ısrar etti, pek çok ülkede sahne aldı. 1908’de İstanbul’da doğdu, Kürtlerin tanınan ailelerinden olan Bedirhanlardan. Yahudi bir anne olan Henriette Hornik ve Bedirhan ailesinden Abdulrezzak Bedirhan'ın kızı. Babasının sürgün edilmesi nedeniyle babasından ayrı büyüdü. Türkiye, Mısır ve Avrupa kültürü ile büyüdü. |
Leyla |
Koreografi: Serhat KuralYaratıcı dansçılar: Ayhan Karaağaç, İsmet Köroğlu, Yeşim Coşkun, Serhat Kural Müzik: Nurhak Kılagöz Afiş: Metin Çelik Işık tasarım: Ferhat Güneş Leyla Karakterinin Kostümü; Rojin Aslı Polat |
Mezapotamya Dans |
2005’ten beri faaliyetini sürdürüyor; Kürt folklöründen ve toplumsal olaylardan etkilenen bir çağdaş sanat grubu. Yıllık repertuvarlar hazırlayan, atölyeler düzenleyen grubun bugüne kadar sahneledikleri performanslar arasında Demirci Kawa, Mem u Zin, Jenosit ve Dört Kapı Kırk Makam var. |
(MB/BK)