Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) ilköğretim ve eğitim kanununda değişiklik öngören yeni kanun tasarısının yasalaştığı takdirde maliyetinin ne olacağını araştırdı.
"Yeni Milli Eğitim Kanun Tasarısı Bütçesi: Nicelik mi, Nitelik mi?" başlıklı çalışmada kanunda yapılacak değişikliğin maliyetinin bu yıl için 20,7 milyar TL'yi bulduğu belirtildi. Bu rakamın Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2012 Merkezi Yönetim Bütçesi'nde sahip olduğu 38 milyar TL'lik payın yaklaşık olarak yüzde 54'üne karşılık geldiği kaydedildi.
Çalışmada iki farklı "olasılık" üzerinde duruldu. Birinci olasılıkta eğitimdeki mevcut kalitenin korunduğu, ikincisinde kalitenin artırıldığı kabul edildi. Kanun tasarısının yasalaştığı takdirde
2012-2013 öğretim yılında gerekecek ek ihtiyaçlar ve bu ihtiyaçların tamamlanmasıyla bütçenin nasıl etkileneceği hesaplandı.
Bütçeye yüzde 54 ek
Çalışmada, yeni yasa tasarısında okula başlama yaşı beş olarak belirlendiğinden, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verileri üzerinden hareketle ilköğretime eklenecek olan beş yaş nüfusun 1,3 milyon seviyesinde olacağı, okullaşma oranının da yüzde 70 olacağı hesaplandı.
Ek derslik ihtiyacı da 2010-11 öğretim yılına bakılarak ilköğretimde geçerli olan 31 öğrencilik sınıf yoğunluğuna göre belirlendi. Sonuçta beş yaş grubunun derslik ihtiyacı 5,5 milyar lira olarak çıktı.
Gelecek öğretim yılında zorunlu olacak lisedeki öğrenci sayısı için de aynı yönteme başvuruldu. Ortaya yaklaşık 187 bin ek derslik ihtiyacı çıktı. Genel lise ek derslik maliyeti 6 milyar lira olurken, meslek lisesi için bu rakam 7 milyar oldu. Toplamda 13 milyar liralık bir bütçe ortaya çıktı.
Sonuçta birinci olasılıkta, "mevcut öğrenci yoğunlukları korunarak, milli eğitime dahil olacak yeni yaş grupları ve yükselen okullaşma oranları nedeniyle ortaya çıkacak olan derslik ihtiyacının, ilköğretim ve lise seviyesi birlikte hesaplandığında, 18,6 milyar liraya karşılanabileceği" hesaplandı.
Öğretmen ihtiyacı
Çalışmada öğretmen ihtiyacıyla ilgili olarak da hesaplama yapıldı. Mevcut öğretmen başına öğrenci sayıları kullanılarak yapılan hesaplamaya göre ortaöğretimin zorunlu hale gelmesiyle 110 bin 800 öğretmene ihtiyaç duyulacak.
TEPAV'ın hesaplamasında, bu kadar öğretmenin ataması yapılmamış öğretmenlerle kapatılması halinde yeni öğretmen yetiştirmenin gerekmeyeceği belirtildi, ancak öğretmenlerin yıllık ortalama maaşları göz önünde bulundurularak bir ek maliyet olacağı da not düşüldü. Buna göre, öğretmen maliyeti 2012-2013 öğretim yılı için 2,1 milyar lira olacak.
Böylece toplam maliyet 2012-2013 öğretim yılı için 20,7 milyar liraya çıktı. Bu rakam da Milli Eğitim Bakanlığı'nın 38 milyarlık 2012 Merkezi Yönetim Bütçesi'nin yaklaşık yüzde 54'üne denk düşüyor.
Kalite arttırılırsa bütçenin iki katı
Kalitenin iyileştirileceğini öngören ikinci olasılıkta ise derslik başına düşen öğrenci sayısının düşürüleceği, "Türkiye'deki öğrenci yoğunluklarının OECD ortalamalarına yakınsadığı" varsayıldı.
Bu olasılıkta 12 yıllık zorunlu eğitim sistemi içerisinde eğitimin kalitesinin arttırılarak 24 kişilik sınıflarda eğitim verilmesinin öğretmen ve yatırım olarak toplam maliyeti 36,6 milyar lira olarak hesaplandı. Bu rakam da MEB 2012 bütçesinin yüzde 96'sına denk düşüyor. Bir başka ifadeyle, kaliteyi artırmak için ilk aşamada MEB bütçesinin iki katına çıkarılması gerekiyor. (YY)
TEPAV'ın hazırladığı çalışmanın tamamına ulaşmak için tıklayınız.