Dünyanın 35 ülke ve bölgesinden Delhi'de, 4. Enternasyonal toplantısında bir araya gelmiş, 2000 Dünya Kadın Yürüyüşü'nü düzenleyen kadınlar olarak, Amerika'nın ve müttefiklerinin Irak halkına karşı başlattığı savaşa karşı güçlü ve kararlı bir biçimde hayır diyoruz."
ABD ve müttefiklerinin petrol savaşı
Toplantının sonuç bildirgesinde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve müttefiklerinin Ortadoğu'yu kendi çıkarları doğrultusunda yeniden yapılandırmak istediği vurgulandı:
"Amerika'nın bu tek taraflı savaş ilanı, uluslar arası standartlara ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin ruhuna uygun olmadığı gibi, haftalardır tüm dünyada savaşa karşı muhalefet sesini yükselten büyük çoğunluğun isteğini de göz ardı etmektedir. Bu savaşla, Amerika Birleşik Devletleri hükümeti ve onun müttefikleri petrol pazarını kontrol etmek ve Ortadoğu'yu kendi çıkarları doğrultusunda yeniden yapılandırmak için, dünyanın jandarmalığına soyunmaktadırlar."
Hepimizi etkiliyor
Bildiride, savaştan sadece Irak halkının değil, herkesin etkileneceği belirtildi:
"Biz, Dünya yürüyüşüne katılan kadınlar olarak, bölgede çok daha fazla acı ve yıkıma neden olacak ve hiçbir şekilde bölgedeki sorunları çözümlemeyecek olan silahlı müdahaleye bütünüyle karşı olduğumuzu ilan ediyoruz.
Irak'a silahlı müdahale, binlerce mülteciyi yollara dökecek ve müdahaleden etkilenen insanların yoksullaşması ve aşağılanması anlamına gelecektir. Ayrıca, bu müdahale sadece Iraklıları değil, tüm gezegenimizi ve tüm kıtalarda yaşayan insanları etkileyecektir."
Adaletsizlik, ve demokrasi yokluğu
Kadınlar, savaşın öncelikli kurbanlarının kadınlar ve çocuklar olduğuna dikkat çekiyorlar:
"Deneyimlerimizle biliyoruz ki, savaş, adaletsizlik, demokrasi yokluğu ve insanların dış güçler ya da bir diktatörlük tarafından yönetilmesi sorunlarını çözmemektedir. Kadınlar ve çocuklar, toplum dışına itilmiş gruplarla birlikte savaşın öncelikli kurbanlarıdır.
Ekim 2001'de Montreal'da yaptığımız ve savaşlardan ve silahlı çatışmalardan uzak bir dünyada yaşamak arzumuzu yeniden dile getirdiğimiz toplantıdan beri, bu isteğimizin ne kadar haklı olduğu bir kez daha görüldü."
İnsani" ya da "düşük yoğunluklu" olarak adlandırılan savaşlar, devlet terörü, işgaller, sömürgecilik, jenosit, ekonomik amborgo, ataerkil baskılar ("namus" cinayetleri, ev içi şiddet, genital sünnet ve seks ticareti) aracılığıyla binlerce kadın kurban edildi. Binlercesi de, küresel ekonomik sistemin yarattığı açlık ve umutsuzluğun kurbanı oldu."
Silah sanayii ve askeri bütçeler büyüyor
2000 Dünya yürüyüşünü düzenleyen kadınlar, savaş bütçelerinin eğitim, sağlık gibi bütçeleri de etkilediğini söylüyorlar:
"Savaş, silah sanayiinin ve askeri bütçelerin sağlık, eğitim, sosyal güvenlik ve çevresel koruma programları aleyhine büyümesini beraberinde getirmektedir.
Hükümetler savaşı ülkelerinin kapılarını göçmenlere ve mültecilere kapatmak, temel özgürlükleri ve yurttaşlık haklarını elimizden almak ve neoliberal - cinsiyetçi küreselleşmeye karşı her türlü muhalefeti cezalandırmak için bir meşruiyet gerekçesi olarak kullanmaktadır."
BM, gücünü kullansın
Yeni Delhi toplantısından çıkan talepler ise şöyle:
* Biz, Dünya Kadın Yürüyüşünü düzenleyen kadınlar olarak,
* Amerika Birleşik Devletleri'nde ve yerkürenin her bölgesinde radikal bir değişim talep eden ve sayıları gün geçtikçe artan tüm yurttaşları ve grupları destekliyoruz.
* Birleşmiş Milletler üyesi devletlerden; 377 numaralı kararı acilen uygulamak için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nu toplayıp Amerika'nın Irak'ı bombalamasını durdurmak amacıyla ellerindeki gücü kullanmasını, tüm çatışmaların siyasi müzakere yoluyla çözülmesini talep ediyoruz.
* Kadınların bu süreçte aktif bir rol almasını,
* Tüm silah üretimi ve satışlarının yasaklanmasını, Amerika'nın klasik, nükleer ve biyolojik silahsızlandırma anlaşmalarına uymasını talep ediyoruz.
* Biz, Dünya Kadın Yürüyüşünü düzenleyen kadınlar olarak, savaşa karşı olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Tüm dünya kadınlarını savaşa karşı harekete katılmaya çağırıyoruz. (FK/BB)