Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan akademisyenlere yönelik davalar adli yılın açılışının ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde devam etti.
35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Yıldız Teknik Üniversitesi'nde doktora öğrencisi Semih Savaşal, Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Reşit Canbeyli, Prof. Dr. Berna Kılınç, Dr. Aslı Zeren, Yrd. Doç. Dr. Meral Demirel, Yrd. Doç. Dr. Ceren Özselçuk, Doç. Dr. Zeynep Gambetti, Öğr. Gör. Can Candan 2. , Galatasaray Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu’nun birinci duruşması görüldü.
Beyanlarını tamamlayan yedi akademisyenin duruşmaları 35. Ağır Ceza Mahkemesi bünyesindeki akademisyen yargılamaları ile birleşti. 18 Ekim'de devam edecek. İddianamenin ulaşmadığı iki akademisyen savunma yapmadı.
1. Duruşma
Semih Savaşal iddianamenin kendisine ulaşmadığını söyledi. Savunma için süre istedi.
Avukatı Meriç Eyüboğlu derhal beraat ve bildiri ile ilgili açılan dava dosyalarının birleştirilmesini talep etti.
Savcı derhal beraat talebinin reddini, birleştirme kararının sanığın esas hakkında savunması alındıktan sonra karar verilmesini istedi.
Heyet derhal beraat talebini şartların bulunmadığı gerekçesiyle reddine, 13. ACM'deki dosya ile birleştirme talebinin sanık sayısının çokluğu, yargılanmanın sürüncemede kalmaması açısından reddine karar verdi. Bir sonraki duruşma 15 Kasım saat 10.00.
2. Duruşma
Reşit Canbeyli savunmasını okudu.
"İtiraf edeyim ki daha önce imzaladığım iyi niyetli, sağlam gerekçeli metinlerin çok yankı getirmediği ve olumlu gelişmelere yol açmadığını bilen birisi olarak, bu metnin de isteğim etkiyi yapacağı konusunda kuşkularım vardı. Yanılmışım. İmzalarımız devlet katında dikkate alınmış. Bu dikkat her ne kadar şimdilik adli ama adil olmayan bir sürece dönüşmüş olsa da, ben özgür fikirli, cesur insanların altına imza attıkları bu metnin bir gün ülkemizde çok daha ciddiye alınıp, yaygın olarak benimsenecek bir ilkeye dönüşeceğine inanıyorum."
Avukatı Meriç Eyüboğlu "Mahkemenizin dosyalarıbirlestirdigini biliyoruz. Delillerin toplanması ve tartışılması noktasında dosya birleştikten sonra hukuki bir tartışmayı mahkemede gerçekleştirmek istiyoruz" dedi.
Heyet, dosyayı 35. ACM'deki benzer yargılamalar ile birleştirdi.
3. Duruşma
Berna Kılınç savunmasını okudu. Beraatini istedi.
"Bildiriye imzamı atarak işlenegelen suçları durduramadım ama bu konuda kamuoyu oluşmasına bir milim katkım olmuşsa mutluyum, ve bu fevkalade kör, vicdansız, tek sesli resmi tarihe bir düzeltme olarak böyle bir metni imzaladığım için de gururluyum."
Hakim avukat Meriç Eyüboğluna farklı bir şey olup olmadığını sordu, olmadığı yanıtını alınca, bu dosyayı da kensi bünyesindeki diğer akademisyen yargılamaları ile birleştirdiğini söyledi. 9. duruşmaya dek akademisyenlerin avukatları Meriç Eyüboğlu idi, sonraki duruşmalarda beyanların ardınan birleştirme kararı gedi.
4. Duruşma
Meral Demirel savunmasını yaptı.
"Ortada herhangi bir suç olmadığı için, hakkımdaki tamamı dayanaksız bütün suçlamaları reddediyor ve beraatımı talep ediyorum."
Heyet dosyayı 35. ACM'deki savunmasını tamamlayan diğer akademisyenlerin dosyalarıyla birleştirdi.
5. Duruşma
Ceren Özselçuk savunmasını okudu.
"Hükmü önceden verilmiş bir görüş karşısında savunma yapmanın manası olmadığını hissediyor ama yine de gelinen bu noktada kendimi savunmaya mecbur ve sorumlu görüyorum. Sunduğum gerekçelerden dolayı isnad edilen bu suçun temelsiz ve haksız olduğunu belirtiyor, bu suçlamaları kabul etmediğimi bilgilerinize sunuyorum. Beraatimi talep ediyorum."
Heyet dosyayı birleştirdi.
6. Duruşma
Can Candan savunmasını yaptı.
"Düşünce ve ifade özgürlüğü Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasası, imzaladığı uluslararası anlaşmalar ve Türkiye Cumhuriyeti yargısı yani sizler tarafından korunma altında olması gereken bir vatandaş olarak ifade özgürlüğümün ve adil yargılanma hakkımın korunmasını talep ediyorum.
Bu celse sonucunda beraatimin gerçekleşmediği durumda yargılanmamın devamı sürecinde her türlü savunma hakkım baki kalmak üzere bu beyanımı burada bitiriyor ve suç işlemediğim açıkça ortada olduğu için beraatimi talep ediyorum."
Heyet dosyayı birleştirdi.
7. Duruşma
Zeynep Gambetti savunmasını okudu.
"Ben “kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulması” ifadesini aynen alıntıladığım şekilde kullanan bir metne imza attım. Yani, şiddetin kalıcı bir biçimde son bulması çağrısını destekledim. Böylesi bir çağrının şiddet kullanmayı teşvik edecek şekilde propaganda yaptığı savının, bırakınız hukuk teamüllerini, en temel mantık kurallarına dahi aykırı olduğunu düşünüyorum."
Heyet dosyayı birleştirdi.
8. Duruşma
Aslı Zeren savunmasını okudu.
"Küresel barış ve demokrasi için, kültürel çeşitlilik ve kültürel mirasın korunması üzerine çalışan bir araştırmacı ve yaşamı boyunca şiddetin her türlüsünü reddeden bir insan olarak herhangi bir terör örgütünü desteklemem ya da propagandasını yapmam mümkün değil.
İmzaladığımız metin, savcılık iddianamesinde öne sürülenin aksine, açık bir şekilde şiddetin ve sivil kayıpların durdurulması ve temel insan haklarının korunması için devlete ve siyasi iktidara çağrıda bulunan bir barış bildirisidir."
Heyet dosyayı birleştirdi.
9. Duruşma
Yasemin İnceoğlu ve avukatı Fikret İlkiz iddianamenin ulaşmadığını belirterek ek süre istedi. Heyet süre verdi. Bir sonraki duruşma 27 Aralık'ta.
Akademisyen yargılamaları hakkında
5 Aralık 2017'de başlayan davalar 17 Temmuz 2018'e kadar sürdü. 11 Eylül 2018'de adli tatilin bitmesiyle yargılamalara tekrar başlandı. 18 Eylül itibariyle 264 akademisyenin ilk duruşması görülmüş oldu. Bu süreçte bir kısmının ikinci ve üçüncü duruşmaları da yapıldı; 23 kişiye 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
TIKLAYIN - Akademisyen Yargılamalarında Cezalar
Galatasaray Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel ve Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Büşra Ersanlı'ının cezası dışında bütün cezalarda hükmün açıklanması geri bırakıldı.
11 Eylül itibariyle 261 akademisyenin ilk duruşması görülmüş oldu.
TIKLAYIN - bianet Akademisyen Yargılamalarının 225 Gününü İzledi
Ne olmuştu? 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu. Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı. 18 Eylül itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 264 oldu. 23 akademisyen 1’er yıl 3’er ay hapis cezasına mahkum oldu. Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel ve Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın cezası hariç cezalarda hükmün açıklanması geri bırakıldı. Üstel’in ve Ersanlı'nın cezalarının ertelememe gerekçesi olarak "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmediği" ve "mahkemede suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmadığı" gösterildi. TIKLAYIN - Akademisyen yargılamalarında cezalar Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava sürüyor. Birleştirme kararları 33. ACM'de 27, 25. ACM'de yedi, 29 ACM'de dört olmak üzere 38 akademisyenin dosyaları birleştirildi. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. |
(BK)