Darbenin hemen ardından, 13 Eylül 1980'de gözaltına alınıp kaybedilen Cemil Kırbayır ile ilgili 22 ay önce açılan soruşturma halen bir davaya dönüşmedi.
Dönemin Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Zafer Üskül, bianet'e yaptığı açıklamada "Soruşturmayı açan savcının yerine gelen savcının, konuya aynı titizlikle yaklaşmadığının görüldüğünü" belirtti.
Üskül, "Failler belli ölçüde ortaya çıkarılmıştı. İşkenceyle öldürülmesinin sorumlularının ortaya çıkarılması mümkün olabilirdi, hala da mümkün" dedi.
Berfo Ana 32 yıldır bekliyor
Kayıp yakınlarından Kırbayır'ın 105 yaşındaki annesi Berfo Ana, 5 Şubat 2011'de Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın Başbakan Recep Tayyip Erodoğan ile yaptığı görüşmeye katılmıştı. Berfo Ana, "Çocuğum ölmüşse cenazesini bana versinler" demişti.
Bu görüşmenin ardından, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde bir alt komisyon oluşturuldu. Üskül, Kırbayır ile ilgili 15 Şubat 2011'e kadar hiçbir adli soruşturmanın başlatılmadığını öğrendiklerini açıkladı.
Kars Cumhuriyet Başsavcılığı, Kırbayır'ın kaybedilmesiyle ilgili 23 Şubat 2011'de soruşturma başlattı. Soruşturmanın üzerinden 22 ay geçti, ancak halen olayla ilgili bir dava açılmadı.
Cemil Kırbayır'ın kardeşi Mikail Kırbayır da savcılığın hala iddianame aşamasında olduğunu, henüz bir sonuç çıkmadığını söyledi.
Rapor: İşkenceyle öldürüldü
Genelkurmay Başkanlığı'nın Kırbayır'ın avukatlarına gönderdiği ayrıntılı rapor da Kırbayır'ın resmi makamlarca bugüne kadar iddia edildiği gibi "firar etmediğini" ortaya koydu. Raporda, "Kırbayır'ın firar ettiğine ilişkin herhangi bir kayıt ya da soruşturma yok" dendi.
Komisyon 350 sayfalık ayrıntılı raporunu 25 Mayıs 2011'de tamamladı. Rapora göre, Kırbayır işkencede öldürüldü ve cesedi ortadan kaldırıldı.
Komisyon, Kırbayır'ın sorgu sırasında dövüldüğü, falakaya yatırıldığı ve vücuduna elektrik verildiği kanaatine vardı. Kırbayır'ın gözaltındayken kaçtığı iddiası, işkence ile ölüm olayını örtbas etmeye yönelik bir açıklamaydı.
Komisyonun yürüttüğü incelemede, olayda görev alan polislere sadece kınama cezası verildiği ortaya çıkmıştı. Komisyon, Sıkıyönetim Komutanlığı'na bağlı çalışan asker, polis ve MİT görevlilerinin isim listelerini ilgili kurumlardan talep etti.
Ancak Emniyet ve MİT'ten liste gelirken, Milli Savunma Bakanlığı, Sıkıyönetim Komutanı ve irtibat subaylarının kimler olduğuna ilişkin bilgi vermedi.
Kırbayır'ın öldürülmesi ve kaybedilmesinde yer alan iki MİT görevlisiyle ilgili Başbakanlık soruşturma izni verdi.
"Failler ortaya çıkabilirdi"
Üskül, o dönemki Kars başsavcısının konuyla yakından ilgilendiğini, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunduklarını, komisyon olarak bilgileri kendisine ilettiklerini söyledi.
Seçim dönemi gelmesi nedeniyle alt komisyonun çalışma süresi tamamlandı. Üskül, "Konunun bir bölümünü araştırma fırsatı bulamadık, savcılığın bundan sonrasını araştırması beklenirdi" dedi.
"Savcının tayini çıktı, yerine gelen savcının ise anlaşıldığı kadarıyla konuya aynı titizlikle sahip çıkmadığı görülüyor. Bizim yaptığımız inceleme ve başsavcılığın soruşturması belli bir noktaya gelmişti, bunu sürdürmek gerekirdi."
"Komisyon olarak sıkıyönetim irtibat subaylarının kimler olduğunu öğrenememiştik. Ama MİT ve polis görevlileriyle ilgili aşama kaydedilmişti, failler belli ölçüde ortaya çıkarılmıştı."
"Kırbayır'ın yerini öğrenme açısından sonuç doğurmasa da, işkenceyle öldürülmesinin sorumlularının ortaya çıkarılması mümkün olabilirdi. Tabii hala vakit geçmiş değil, umarım soruşturma titizlikle sürdürülür."
Kırbayır'ın annesi Berfo Ana, Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı 12 Eylül davasına müdahil oldu. (AS)