Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) Yayımlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı ve yayıncı Ragıp Zarakolu, Türkiye'de birçok yayıncının Ermeni Soykırım iddiaları gibi konularda oto-sansüre başvurduğunu açıkladı.
Birçok ülkede "soykırım" olarak anılan 1915 olaylarının Türkiye'de hala tüm açıklığıyla tartışılamadığını vurgulayan Belge Yayınları sahibi Zarakolu, bianet, "Sağlıklı bir sonuca varmak ve sorunu anlayabilmek için bütün tarafların net olarak ne düşündüğünü bilmek zorundayız" dedi, bunu Ceza Yasası'nın 301. maddesinden mahkum edilmeden önce yaptığı savunmasında da dile getirdiğini anımsattı.
"Mahkemeye, 'Ben sansür de yapabilirdim. Oradaki ifadeleri çıkarabilir veya yumuşatabilirdim. Ama o zaman da kamuoyunu yanlış bilgilendirmiş olurdum. Bunları bilmek ve tartışmak zorundayız, eğer gerçekten bu olayda bir çıkış noktası bulmak istiyorsak' dedim."
"Adalet Bakanlığı zaten olaya taraf"
Zarakolu, Ermeni sorununun tartışılmasına Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in ortaya koyduğu zihniyet ve tehcir söz konusu edildiğinde kullanılan Ceza Yasası'nın (TCK) 301. maddesinin halen yürürlükte olmasının engel oluşturduğunu söyledi.
"Adalet Bakanlığı zaten olaya taraf. Fazla tepki yaratacağı durumlarda Bakanlık izin vermezken, tersi olacağını düşündüğü durumlarda, Kars'ta Mahmut Alınak veya Temel Demirer için yargılama izni verebiliyor. Bakan Şahin, "ben devletime katil dedirtmem" sözleriyle sadece izin vermiyor, üstelik bir de mahkemeyi etkiliyor."
Özgür tartışma için 301 kaldırılmalı
Bu örneklerin 301. maddenin "giyotin" olarak halen uygulandığını gösterdiğine işaret eden Zarakolu, tek parti rejimi altında 159. maddenin Türkiye'deki azınlık mensuplarına karşı "Türklüğe hakaret edildi" denilerek bir baskı aracı olarak gereksiz ihbarlarla kullanıldığını, "şimdiyse azınlık kalmadığı için, suçlamaların azınlıklardan söz edenlere karşı" kullanıldığını açıkladı.
Zarakolu, 301. maddenin Avrupa standartlarıyla uyumsuz bir düzenleme olduğunu kaydederek, "Külliyen yürürlükten kaldırılmalı" dedi.
Yunan Edebiyatı'ndan Türkçe'ye çevrilen kitaplar konusunda bir araştırma yapan Herkül Millas'ın çalışmasına atıf yapan Zarakolu, araştırmada, kitapların yüzde 90'ının Türkçe'ye çevrilirken, gereksiz davalara yol açmamak ve Milliyetçilerin tepkisini çekmemek gibi gerekçelerle oto-sansüre tabi tutulduğu sonucunun çıktığını hatırlattı ve ekledi: "biz bunu yapmadığımız için mahkum edildik."
Zarakolu'ya verilen 301 cezası Yargıtay'da
17 Haziran 2008'de İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, George Jerjian'ın "Gerçek Bizi Özgür Kılacak" kitabını Türkçe yayımladığı için Zarakolu'yu, "devleti ve Cumhuriyeti tahkir ve tezyif ettiği" gerekçesiyle altı ay hapse mahkum etmişti.
Mahkeme, dava önceki Ceza Yasası'nın 159. maddesinden açıldığı ve o süreçte Adalet Bakanlığı'nda izin alındığı için, 8 Mayıs 2008'de "bakanlık izni" öngören 301 değişikliği uygulamadı. Cezası beş aya indirildikten sonra para çevrilen Zarakolu'ın dosyası Yargıtay'da.
Suça gerekçe olarak yazarın, "ortak bir anlayışa varmanın ne denli zor olduğunu" anlatırken, "İşlenen insanlığa karşı suçun zanlıları arasında bazı devlet kurucularının da bulunması ve bu kişilerin Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte çok etkin yerlere gelmeleri"ni örnek olarak vermesi gösterildi. (EÖ)