Fotoğraf: Türk-İş
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş), 2020 yılı için belirlenecek olan asgari ücret görüşmelerini değerlendirmek için ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Yapılan basın açıklamasında asgari ücret taleplerinin 2 bin 578 lira olduğu açıklandı. Buna göre sendikalar mevcut asgari ücret olan net 2 bin 20 lira üzerine 558 lira zam talep ediyor.
Toplantıda konuşan Türk-İş Genel Sekreteri Nazmi Irgat "sgari ücretin insan onuruna yaraşır bir ücret olmalıdır. Asgari ücret görüşmeleri devam ediyor. Gelişmeler iyimser olmamıza neden olmuyor. Resmi enflasyon ve hissedilen enflasyon arasındaki fark açılmıştır. Her zaman olduğu gibi yine işçiden fedakarlık beklenmesin istiyoruz. Talebimiz işçilerin beklentilerine uygun bir beklentinin kabul edilmesini talep ediyoruz. Türk-İş dışındaki her iki konfederasyon da 2 bin 578 TL'nin altındaki hiçbir rakamı kabul etmeyecek" dedi.
"Sosyal hak niteliği taşıyor"
Yayınlanan basın açıklamasında ise şu ifadeler kullanıldı:
“Üç İşçi Konfederasyonu ‘insan onuruna yaraşır bir asgari ücret’ belirlenmesi taleplerini bir araya gelerek ortaklaştırmıştır. Özellikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel sorunu olan düşük asgari ücretin, belirlediğimiz ve savunduğumuz ilkeler doğrultusunda karara bağlanması büyük önem taşımaktadır.
“Asgari ücret konusuna önem verilmesinin nedeni, ücret hakkının, temel insan haklarının güvencesi altında bir ‘sosyal hak’ niteliğini taşıması, yalnızca sendikalı işçilerin değil ve fakat aynı zamanda, yaşamını aldığı ücretle sürdüren herkesin temsilcisi olmamızdandır.
“Asgari ücretlere ilişkin uluslararası düzenlemelerde ‘aşırı düşük ücretlere karşı koruma’ amacı ön plandadır. Ülkemizde de asgari ücreti yasal yoldan belirlemenin temelinde bu amaç bulunmaktadır.
"Asgari ücret bir pazarlık ücreti değildir"
“Asgari ücret, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak, bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücreti olmalıdır. Asgari ücret bir pazarlık ücreti değildir.
"Asgari ücretle çalışanlar daha fazla fedekarlığa zorlanmamalı"
“Asgari ücretin belirlenmesi çalışmalarında göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Siyasal iktidarın, işverenle birlikte, ‘ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum’ gerekçesiyle daha düşük bir asgari ücret tutarını belirlemesi kabul edilemez. Asgari ücret, daha belirlendiği andan itibaren yetersiz, çelişkili ve tutarsız, insanca bir yaşama düzeyi sağlamaktan uzak ‘yoksulluk ücreti’ düzeyinde olmamalıdır. Özellikle asgari ücretli çalışanlar artık daha fazla fedekarlığa zorlanmamalıdır."
Ayrıca sendika temsilcileri komisyon çalışmaları sırasında temel alınması gereken ilkeleri şu şekilde açıkladı:
- Asgari ücretin saptanmasında Anayasa’da yer alan “geçim şartları” yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır. Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak bir tutarda olmalıdır.
- Asgari ücret belirlenirken, işçinin ve ailesinin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için bilimsel olarak belirlenmiş harcama kalıbı esas alınmalı ve hesaplamalar buna göre yapılmalıdır.
- Asgari ücret Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik vb. kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmelidir. Yıl içerisinde açıklanan bu net ücretin altına düşülmemelidir.
- Ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısım vergiden muaf olmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran yüzde 10 olmalıdır.
- Asgari ücret, sanayi/tarım ve yaş, cinsiyet ayırımı yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak ve yıllık belirlenmelidir.
- Asgari ücret, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve bu özelliği temel alınarak belirlenmelidir.
- İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır.
- “Sosyal Devlet” ilkesi gereği “aile yardımı” çalışmayan eş için uygulamaya konulmalıdır.
- Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır.
- Asgari ücret teşviki, sendikal örgütlenmenin olduğu işyerleri için uygulanmalıdır.