15 Temmuz darbe girişiminin ardından Fethullah Gülen cemaatine yakın olduğu iddia edilen gazetelere yönelik soruşturma kapsamında açılan 29 gazeteci ve yazarın yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü.
Cumhuriyet’in haberine göre İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün (28 Mart) görülen duruşmaya aralarında müzisyen Atilla Taş, gazeteci Murat Aksoy'un bulunduğu 26 tutuklu 1 tutuksuz sanık katıldı. Duruşmayı Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da takip etti. Duruşmada gazeteciler savunma yapmaya devam etti.
Çulhaoğlu: Gülen’in şikayetçi olduğu davada yargılanıyorum
Duruşmada savunma yapan Gökçe Fırat Çulhaoğlu, savunmasına, Türk Solu dergisinde geçmişte Radikal, Hürriyet ve Taraf gazetesinin Fethullah Gülen cemaatine yakınlaştıkları ile ilgili yaptıkları haberleri sıralayarak başladı.
Çulhaoğlu, Ergenekon davasında sanık olan pek çok kişinin arkadaşı olduğunu kaydederek, “Osman Pamukoğlu mücadele arkadaşımdır. 20 yıldır sadece ve sadece Atatürkçü, solcu ideallere bağlı, ulusal sol ideolojiye sahip bir insanım. Altı okun dışında 20 yıldır bir faaliyetim yoktur. Biz Fethullah Gülen ile bir araya gelme gayreti gösteren aydınlarımıza bile karşı çıktık” dedi.
Ergenekon ve Balyoz davalarının kumpas olduğuna ilişkin yazılarını heyete okuyan Çulhaoğlu, “17 Aralık yolsuzluk soruşturmasından sonra da Fethullah Gülen cemaatinin paralel bir yapı olduğunu yazdım. 17 Aralık'tan sonra yolsuzluğa karşı çıktık. 17 Aralık'ı görmeden yola devam edemem. Benim yolsuzluğun peşine düşmem gerek çünkü adalet peşine düşemiyor” dedi. Halen Fethullah Gülen'in hakkında açtığı davada yargılandığını kaydeden Çulhaoğlu, “Fethullah Gülen'in adil, şeffaf mahkemelerde yargılanmasını bekliyorum” dedi.
Soncan: Cübbeleri iliksiz hakimlerce aklanmak istiyorum
Zaman gazetesi muhabiri Emre Soncan ise savunmasına “Nezarethanede 3 kişilik hücrelerde 13 kişi kalıp cezaevine getirildiğimde hayattan vazgeçmişlikle ölmek istedim. Bu dünyanın başka bir dünyanın cehennemi olduğunu düşünmeye başlamıştım” dedi. “Cübbeleri iliksiz hakimlerin karşısında aklanmak istiyorum” diyen Soncan, meslek hayatı boyunca hiçbir tarikata, örgüte üye olmadığını, 2012'ye kadar Başbakanlık akreditasyon kartına sahip olduğunu belirtti.
Cezaevinde açık ve kapalı görüş, mektup alma ve gönderme ve sohbet hakkının ortadan kaldırıldığını belirten Soncan, “Gökyüzünü bile çok görerek dikenli tellerle kapattılar. Herhalde uçaklara dokunmayalım, bulutları kucaklamayalım diye. Bu iddianame 19. yüzyıl hukukunun bile fersah fersah gerisindedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) göre basın ve ifade özgürlüğü çok geniştir ve ancak şiddet ve nefret söylemi söz konusuysa sınırlandırılabilir. Hiçbir konuşmamda, yazımda, mülakatımda en küçük bir nefret söylemi, şiddet unsuru ve hakaret yoktur” dedi.
Şık ve Şener kararına atıf
Soncan, soruşturma savcısı Murat Çağlak'ın kendisini hiç görmediğini ve ifadesini almadığını aktararak, “Bu yargılamanın sonunda beni cezaevine yollarsanız savcı Murat Çağlak'ın zihninde yarattığı hayali karakteri cezalandırmış olacaksınız” dedi.
Soncan, hakkındaki tutukluluğun devamı kararlarında en göze çarpan ifadenin kaçma şüphesi olduğunu kaydederek, “Benim birçok ülkeye vizem var ancak hakkımdaki gözaltı kararını öğrenince emniyete gittim. Emniyette gözaltı kararı yok dediler zorla kendimi gözaltına aldırttım. Başbakan ve bakanlarla dünyanın birçok ülkesine gittim” dedi. Savunmanın ardından Soncan'ın avukatı İrem Danacıoğlu, gazeteci Ahmet Şık ve Nedim Şener'in 2011'de Oda TV soruşturması kapsamındaki tutukluluğuna ilişkin AİHM kararını savunmasına dayanak yaptı.
Dava yarın da devam edecek.
Ne olmuştu?
30 Ağustos’ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Fethullah Gülen cemaatine yönelik soruşturma kapsamında aralarında gazeteciler ve akademisyenlerin bulunduğu 35 kişi hakkında gözaltı kararı vermiş, 27'si tutuklanmıştı. Farklı zamanlarda tutuklanan gazeteci ve yazarlar 8 ayrdır davanın başlamasını bekliyor.
AA, gözaltı kararını "FETÖ'nün medya yapılanmasına operasyon” başlığıyla duyurmuştu.
Yargılananlar Millet, Cihan Haber Ajansı, Zaman, Meydan, Yeni Hayat, Bugün gazeteleri, Rotahaber ve Samanyolu Haber siteleri çalışanları, sahipleri ve yazarlarından oluşuyor.
İddianamede Said Sefa hakkında 22.5, diğer 28 sanık hakkında 15'er yıla kadar hapis cezaları isteniyor.
Yargılananların isimleri alfabetik sırayla şöyle:
Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Atilla Taş, Bayram Kaya, Bülent Ceyhan, Bünyemin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Cuma Ulus, Davut Aydın, Emre Soncan, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Habip Güler, Halil İbrahim Balta, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhammet Sait Kuloğlu, Muhterem Tanık, Murat Aksoy, Mustafa Erkan Acar, Mutlu Çölgeçen, Oğuz Usluer, Said Sefa, Seyid Kılıç, Ufuk Şanlı, Ünal Tanık, Yakup Çetin, Yetkin Yıldız. (EA)