İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın (İKSV) düzenlediği 25. İstanbul Tiyatro Festivali, 22 Ekim-20 Kasım tarihleri arasında yurtdışından ve Türkiye'den toplam 25 tiyatro, dans ve performans topluluğunun gösterisini ağırlıyor.
Programında hem fiziki hem de çevrimiçi performanslara yer veren festivalin fiziki gösterimleri Alan Kadıköy, Atlas 1948 Sineması, Profilo Kültür Merkezi Batı Ana Sahne, Duru Ataşehir, Moda Sahnesi, Caddebostan Kültür Merkezi, Müze Gazhane, DasDas, Yapı Kredi bomontiada ve Zorlu PSM'de COVID-19 önlemleri altında izleyicilerle buluşacak.
Festivalde on dikkat çeken oyunu derledik:
Açılış oyunu: Toz
22 Ekim 20.00 / Alan Kadıköy
23 Ekim 15.00 / Alan Kadıköy
1960'lardan günümüze uzanan bir anlatıya sahip bu oyunda yetişkin bir kadın olan Handan'ın hikâyesine şahit oluyoruz. Ev kadını bir anne ile titiz avukat bir babanın tek kızı olan Handan, sokakların ve yaşadığı evin içi gibi huzursuz olduğu zamanlardan geçerek büyüyen genç bir kadın. Handan'ın ve hafızasındaki annesi Feri'nin öyküsünü anlatan bu tek kişilik oyun, Murat Mahmutyazıcıoğlu'nun kalemini, Hira Tekindor'un yönetmenliği ve Zerrin Tekindor'un performansıyla birleştiriyor.
Irgat
25 & 26 Ekim 20.00 / Duru Ataşehir
Irmak Bahçeci'nin kaleme aldığı oyun, Shakespeare bugün yaşasa, insanlığın ve gezegenin çığrından çıkmış haline dair ne söylerdi sorusunu cevaplıyor. Emrah Eren yönetimindeki "Irgat", Shakespeare oyunlarından alıntılarla tasarlanmış bir kolaj. Shakespeare klasiklerinin ihanet, kıskançlık, şüphe, kanlı savaşlar, intikam, yanılsama, ateşli aşk ve intikam arzusu gibi başat temalarıyla, günümüzün; iç savaş, grevler, intihar süsü verilen kadın cinayetleri, homofobi ve emek sömürüsü gibi güncel meseleleri iç içe geçiyor. Emre Kınay'ın sahnede kurulmuş bir inşaat dekorunda seyirci karşısına çıkacağı oyun, tiyatro ve özellikle de Shakespeare hayranları için kaçırılmayacak bir performans.
Yüzleşme
27 Ekim 20.00 / Caddebostan Kültür Merkezi
"Yüzleşme", çağdaş karakterler aracılığıyla hayatlarımızı kuşatan ataerkil zihniyetle izleyiciyi yüzleştirmeyi vaad ediyor. Oyun, toplumda saygın bir yere sahip Dr. Mert, üniversite öğrencisi Özlem, feminist aktivist ve öğretim üyesi Serra ve başarılı bir kariyere sahip, sevilen hemşire Sibel'in hikayesini anlatıyor. Zehra İpşiroğlu'nun yazdığı, Deniz Şengenç ve Onur Gazdağ ile yönettiği oyunda Başak Vural, Aylin Saraç ve Arzum Gökçe Köle rol alıyor.
Neşe
4 & 5 Kasım 20.00 / Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi
Kendine özgü bir tiyatro dünyasına sahip İtalyan yönetmen ve oyuncu Pippo Delbono'nun, sirk estetiği ve büyüsünü harmanlayarak mutluluktan daha da derin bir duygu olan "neşe" duygusunu merkeze alan gösterisinde dans, müzik ve tiyatro iç içe geçiyor. Oyunun merkezinde, 82 yaşındaki ölümüne kadar, 20 yılı aşkın bir süre Delbono'nun bütün çalışmalarında yer alan, okuma-yazma bilmeyen, sağır ve dilsiz başkahraman Bobò'nun kaybı üzerine duyduğu üzüntü var. İtalyan Kültür Merkezi'nin işbirliğiyle gerçekleşecek etkinlikte Pippo Delbono'ya, 4 Kasım'daki oyununun ardından İstanbul Tiyatro Festivali'nin Onur Ödülü verilecek.
Oedipus (Perdede gösterim)
6 Kasım 14.00 & 19.15 / Atlas 1948 Sineması
İngiliz yönetmen Robert Icke, Sofokles'in eserini 21. yüzyıla uyarlıyor ve Oedipus'u hayatının en büyük sırrını keşfeden bir politikacıya dönüştürüyor. İzleyicilerini de bir seçim gecesi heyecanını birlikte yaşamaya davet ediyor. Hans Kesting'in ise Oedipus rolünde olduğu oyunun gösterimi, "Hollanda Seçkisi" bölümü kapsamında Atlas 1948 Sineması perdesinde gerçekleşecek.
Gabriel'in Düşü
9&10 Kasım 20.00 / Alan Kadıköy
Günümüzden çok da uzak olmayan bir gelecekte, Ayvalık'tan Midilli'ye yol alan bir feribotta karşılaşan; biri Türkiyeli, diğeri Yunanistanlı iki gencin, bugün içinden geçtiğimiz mülteci kriziyle nasıl bir ilişkisi olabilir? Berke ve Eleni'nin kısa tanışma anı; Midilli Adası'nda geçen, coğrafyanın farklı noktalarından yola çıkmış olsalar da; birbirlerine hem çok uzak hem de çok yakın hikâyeleri olan üç çiftin yaşadıklarını içeren bir tanıklığa davet ediyor izleyicileri. Ortadoğu-Ege hattında, aynı zaman diliminde fakat ayrı hayatlar süren karakterlerin, Midilli'de geçirdikleri birkaç güne odaklanan oyunda, seyirci; altı insanın birbirlerinin kişisel hikâyeleri üzerinde yarattığı kelebek etkisiyle baş başa kalacak. Sema Elcim'in yazdığı, Ahmet Sami Özbudak'ın yönettiği oyunda, Ayşegül Tekin, Banu Çiçek, Batur Belirdi, Cem Şahin, Çağdaş Tekin, Çiçek Dilligil, Doğu Can, Kubilay Karslıoğlu ve Ersin Umut Güler rol alıyor.
Medea
17&18 Kasım 20.00 / Zorlu PSM Turkcell Sahnesi
Simon Stone, antik tragedya yazarı Euripides'in "Medea"sını, günümüzün diliyle ve gerçek bir olaydan çıkarak yeniden yazıyor. MÖ 5. yüzyıldan bu yana, tiyatro sahnelerinin belki de en karanlık karakteri Medea, bu defa sıradan bir ailenin içine bakmamızı öneriyor. 1995'te sorunlu bir şekilde eşinden boşanan Amerikalı bir doktor, bu boşanma sonrasında iki çocuğunun da içinde olduğu evini ateşe veriyor... Oyun, performansıyla eleştirmenlerden büyük övgüler alan Marieke Heebink'in canlandırdığı ana karaktere Altın Theo Ödülü'nü kazandırdı.
Beni Sakın Yumruklardan
19 Kasım 20.00 / Alan Kadıköy
20 Kasım 18.00 / Alan Kadıköy
Bir "açık mikrofon" akşamında yolları kesişen farklı kuşaktan iki kişi üzerinden aktarılan hikâye, yeni medyanın adalet ve değişim üzerinden vaat ettiklerini tartışmaya açıyor. Ceren Ercan'ın yazdığı ve Yelda Baskın'ın yönettiği oyun, linç kültürünün sosyal medya yoluyla var olmayı sürdürdüğü bugünlerde soruyor: "Özgürlük ne ve özgürlük kimin için?" BKM, DasDas, ENKA Sanat, İKSV ve Zorlu PSM'nin bir araya gelerek oluşturduğu "Ortak Yapım" projesi kapsamında sipariş verilen "Beni Sakın Yumruklardan", İstanbul Tiyatro Festivali'nin yapımcılığında seyirciyle buluşuyor.
Ayı (Çevrimiçi)
22 Ekim – 20 Kasım / www.passostudio.com
Anton Çehov'un mükemmele ulaşmak için defalarca baştan yazdığı "Ayı" oyunu durum komedisinin en iyi örneklerinden biri. Ölmüş kocasının yasını tutan Bayan Popov ve kocasının borcunu tahsil etmeye gelmiş "ayı" olarak nitelendirilebilecek bir toprak sahibi Bay Smirnov... Vladimir Pankov'un yönettiği, bu iki yabancı arasında alevlenen romantizmin tuhaf hikâyesini işleyen oyun, festivalin "Golden Mask İstanbul'da Çevrimiçi" bölümü kapsamında gerçekleştirilecek.
Godot'yu Beklerken (Kulak tiyatrosu)
22 Ekim – 20 Kasım / www.passostudio.com
Samuel Beckett'in yarım asrı deviren modern klasiği, Serkan Keskin yönetmenliğinde kulak tiyatrosu formatıyla festival takipçileriyle buluşuyor. Umut, umutsuzluk, çaresizlik, eylemsizlik içinde salınan zıt karakterler Vladimir ile Estragon'un sonsuza uzanan bekleyişi, 'kurtuluşu' bekleyen çağdaş insanın gerçek hayattaki konumlanışına her dönem denk düşmeyi başarıyor.
*Çevrimiçi gösterimler ise festival boyunca tüm Türkiye'den passostudio.com adresi üzerinden izlenebilecek. Festival biletleri passo.com.tr adresinde satışta.
(AÖ/EMK)