Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 675. Haftalarında 24 yıl önce gözaltında kaybedilen Cüneyt Aydınlar’ın akıbetini sordu.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında kayıplara Karşı Komisyon adına yapılan açıklamada 675 haftanın 475 haftasının AKP iktidarında geçtiği belirtildi:
“Parti programında 'İşkence, gözaltında ölüm, kayıp, faili meçhul cinayetler gibi demokratik hukuk devletinde kabul edilemez uygulamaların üstüne ciddiyetle gidilecek ve şeffaflık sağlanacaktır. Bu konuda her vatandaşın şikayeti değerlendirilecek, caydırıcılığı sağlayan gerekli düzenlemeler yapılacak, sorumlular cezasız kalmayacaktır’ yazan AKP’nin iktidarında gözaltında kayıplarla ilgili hiçbir gelişme yaşanmadı. Şikayetlerimiz ve taleplerimiz dikkate alınmadı. AKP’nin topluma vaadinin aksine, demokratik bir hukuk devletinde kabul edilemez uygulamaların en ağırları ile karşı karşıya kaldık.”
“14 kişi Aydınlar’ın gözaltında olduğunu açıkladı”
Cumartesi İnsanları'ndan Hatice Onaran'ın okuduğu açıklamada Cüneyt Aydınlar’ın kaybedilişi şöyle aktarıldı:
“Diyarbakırlı Cüneyt Aydınlar üniversite eğitimi için 90’ların başında İstanbul’a geldi. 23 yaşındaki Cüneyt, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 3.sınıf öğrencisiydi. 20 Şubat 1994 tarihinde Bakırköy, İncirli’de bulunan Ömür Durağı’nda Terörle Mücadele polisleri tarafından gözaltına alındı.
“Aynı operasyonda gözaltına alınan 14 kişi gibi Cüneyt de Gayrettepe’deki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Emniyette yedi gün kayıt dışı gözaltında tutulduktan sonra, 27 Şubat 1994 tarihinde gözaltı kaydı yapıldı. Ancak emniyette birlikte gözaltında tutulduğu 14 kişi, mahkemeye sevk edildiklerinde aralarında Cüneyt yoktu.
“Bu kişiler 17 Mart 1994 tarihinde avukatları aracılığıyla kamuoyuna yaptıkları açıklamada; Cüneyt Aydınlar’ın 20 Şubat 1994 tarihinde gözaltına alındığını ve 2 Mart 1994 tarihine kadar birlikte gözaltında tutulduklarını, Cüneyt’in başına geleceklerden Gayrettepe Terörle Mücadele Şubesi’nin sorumlu olduğunu söylediler.
“TEM, ‘kaçtı’ dedi, İHD kaybedildiğini duyurdu”
“İstanbul Emniyet Müdürlüğü ise Cüneyt Aydınlar’ı soran ailesine oğullarının yer gösterme esnasında ellerinden kaçtığını söyledi. Terörle Mücadele Şubesinde görevli polisler, 28 Şubat 1994 tarihinde Cüneyt Aydınlar’ın yer göstermek için götürdükleri Beyoğlu Çukurcuma’da ‘Dur! ihtarına uymayarak kaçtığına ve arkasından koşmalarına rağmen onun firar ettiğine dair bir tutanak düzenlediler.
“Ailenin başvurusu üzerine İnsan Hakları Derneği avukatları olayı araştırdı ve yapılan araştırma sonrasında, İHD İstanbul Şubesi, 25 Mart 1994 tarihli basın açıklaması ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinin gözaltına aldığını kabul ettiği Cüneyt Aydınlar’ı kaybettiğini duyurdu.
“Savcılar soruşturma yerine yakalama kararı çıkardı”
“Bugüne kadar Cüneyt Aydınlar’ın akıbetini açığa çıkartacak, onu kaybedenleri yargılayarak ceza adaletini sağlayacak idari ve adli bir süreç işletilmedi. Ailenin başvurduğu tüm yetkili merciler, elleri kelepçeli, ayakkabıları bağcıksız, görgü tanıklarının beyanına göre desteksiz ayakta duramayan birinin 30 kadar polisin elinden nasıl kaçabileceğini sorgulamadan polisin firar senaryosunu esas aldı.
“Savcılar olayı soruşturmak yerine, Cüneyt hakkında firar ettiği iddiasıyla yakalama kararı çıkardı. Hakimler Cüneyt’i kaybeden polislerin ifadelerini esas alarak haklarında beraat kararı verdi. Cüneyt Aydınlar dosyası evrensel hukuka aykırı bir biçimde zaman aşımı gerekçe gösterilerek kapatıldı.
Aydınlar Ailesi’nin ‘Cüneyt firar etmedi, gözaltında kaybedildi. Biz onun için Galatasaray’dayız. Cüneyt’i bulana kadar, onu kaybedenler adil bir yargı önünde hesap verene kadar burada olmayı sürdüreceğiz’ diyen sesi devleti yönetenler ve adli makamlar nezdinde karşılık bulmadı.
“Gözaltında kaybedilişinin 24. yılında tekrarlıyoruz: Cüneyt Aydınlar’ın gerçek akıbeti açıklanana ve failleri yargılanana kadar bu dava bizim için kapanmayacak! Cüneyt Aydınlar için adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz.” (BK)