ABD ve Avrupa'daki Nobel ödüllü isimlerin de aralarında olduğu 23 ekonomi profesörü, İsrail hükümetine yazdıkları mektupta, Gazze'deki açlığı derinleştiren her türlü politikanın durdurulması çağrısı yaptı.
ABD ve Avrupa'nın önde gelen üniversitelerinden 23 ekonomi profesörü, İsrail hükümetine yönelik mektup kaleme aldı.
Bu ekonomi profesörleri arasında Daron Acemoğlu, Angus Deaton, Peter Diamond, Esther Duflo, Claudia Goldin, Eric Maskin, Roger Myerson, Edmund Phelps, Christopher Pissarides ve Joseph Stiglitz gibi Nobel ödüllü isimler de yer aldı.
Söz konusu mektupta, "Gazze'de yaygınlaşan açlık ve İsrail hükümetinin sivilleri sözde bir 'insani şehir'de toplama planı konusunda acil endişelerimizi dile getirmek için yazıyoruz." ifadesi kullanıldı. Mektupta, yaygın açlığı derinleştiren her türlü politikanın derhal durdurulması talep edildi:
“Gazze'de yaygınlaşan açlık ve İsrail hükümetinin sivilleri sözde ‘insani yardım şehri’nde toplama planı konusunda acil endişelerimizle yazıyoruz. İnsanlar, ekonomistler ve bilim insanları olarak, yaygın açlığı yoğunlaştıran her türlü politikaya derhal son verilmesi çağrısında bulunuyoruz.
Hamas'ın 7 Ekim vahşetinden ve rehinelerin tutulmasından sorumlu tutulması gerektiği açıktır. Ancak bu, yardım akışını ve dağıtımını kontrol eden İsrail hükümetini sorumluluktan kurtarmaz.
Son haftalarda, BM Dünya Gıda Programı, bölgedeki 2,1 milyonluk nüfusun yaklaşık üçte birinin günlerce yiyeceksiz kaldığı konusunda uyarıda bulundu. Yaygın açlık; yetersiz yardım teslimatları, Gazzelilerden gelen ilk elden raporlar ve artan gıda fiyatlarıyla kanıtlanıyor.
Sadece BM değil, piyasa da açlığa işaret ediyor: Gazze'de temel gıdaların piyasa fiyatları, sadece 3 ay öncesine göre on kat daha yüksek.
BM'nin yardım dağıtımının çökmesi ve bunun yerine İsrail'in koordine ettiği birkaç yardım merkezinin devreye girmesi, ölümcül bir kaosa yol açtı. Kalabalıklar kıt erzak için birbirini ezdi ve binlerce kişi yiyecek bulmak için yapılan arbede sırasında öldü veya yaralandı.
Uluslararası tepkilere yanıt olarak İsrail hükümeti 26 Temmuz'dan bu yana daha fazla yardımın girmesine izin verdi, ancak bu yeterli değil ve sağlık durumu hala vahim.
Dahası, yardım kisvesi altında önerilen "insani yardım şehri", yüz binlerce Gazzeliyi kapalı bir bölgeye taşıyarak hareket özgürlüklerini ve temel onurlarını ellerinden alacak. İsrail'in sivillere, yaşanabilir koşullara sahip insanlar olarak değil, kontrol altına alınması gereken birer yük olarak davranması vicdansızlıktır.
Gazzeliler bu politikalardan en çok zarar görecek olsa da, İsraillilerin de ağır bir bedel ödemesi bekleniyor ve ekonomik açıdan sonuçları felaket olabilir. Kitlesel açlık ve insan hakları ihlallerine dair artan kanıtlar ışığında, Avrupa hükümetleri bilim, ticaret ve istihdama ciddi zararlar verecek hedefli yaptırımlar uygulayabilir. Bunun erken belirtileri şimdiden görülüyor.
Bu nedenle İsrail Başbakanı ve Knesset'i şu konularda göreve çağırıyoruz:
(i) Yeterli gıda ve tıbbi yardım sağlanmasını yeniden tesis edin;
(ii) Gazzeli siviller için kamp kurma planlarından açıkça vazgeçin;
(iii) Nüfusun sınırlandırılması ve kontrol altına alınmasına yönelik tüm önerileri iptal eden ve İsrail'in insan haklarına ve uluslararası hukuka bağlılığını teyit eden resmi bir bildiri yayınlamak;
(iv) İnsani durumu iyileştirecek, rehineleri evlerine döndürecek ve çatışmaları sona erdirecek bir ateşkes anlaşmasını iyi niyetle aktif olarak sürdürmek.
İsrail ancak bu şekilde yaygın kıtlığı önleyebilir, demokratik karakterini koruyabilir ve uzun vadeli ekonomik beklentilerini güvence altına alabilir. Batılı liderleri bu politikaların uygulanmasını sağlamak için aktif olarak çalışmaya çağırıyoruz.”
(HA)











