"Referandum yarı doğrudan demokrasi kurumudur, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) referandum uygulamasıysa kurumun bu özelliğini zedeliyor."
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, bianet'e yaptığı değerlendirmede bunun iki nedeni olduğunu söyledi, herkesi "Hayır" demeye çağırdı.
"Birincisi, AKP'nin yapacağı referandum halkı cumhurbaşkanı, hükümet ve parti tarafından zorluyor; tepeden inme. İkincisiyse referandumun, amacını gerçekleştirmemesi. Referandumlar aslen bir konuyu tartışmak, toplumsallaştırmak ve yaymak amacıyla yapılır."
21 Ekim Pazar günkü halkoylamasının şeklen yarı demokrasi uygulaması olacağını belirten Kaboğlu, özü itibariyle halkı ülke yönetimine katmaktan çok soğutma etkisi yaratacağını ifade etti.
"19 bin seçmenin iradesine saygısızlık yapıldı"
Bugün (18 Ekim) Yüksek Seçim Kurulu (YSK), bir oy farkla 21 Ekim'de yapılması kararlaştırılan referandumun ertelenmesine gerek olmadığına karar verdi.
Kaboğlu sürecin başından itibaren sorunlu olduğunu ve sorunların oylamayla da bitmeyeceğini anlattı.
"Sorunlardan biri oy verme süreci başladıktan sonra oylamaya sunulan metne müdahale edilmiş olması. YSK referanduma 'Hayır' deseydi bu noktayı merkez kabul ederek diyecekti. Halkoylaması demokratik bir kurumsa halkın iradesi ortaya çıkmaya başladığı andan itibaren bu iradeye dokunmamak gerekirdi."
"Hukuki sorun değil, demokrasi ve meşruluk sorunu..."
Gümrüklerdeki oylar değişiklik gerçekleşmeden önce metinde yer alan 11. cumhurbaşkanının halk tarafından seçileceği dikkate alınarak kullanılmıştı. YSK kullanılan oyların referandum sonucunu etkileyecek miktarda olması halinde sonucun geçersiz sayılacağını söylemişti.
Kaboğlu, "Gümrüklerde 19 bin oy kullanıldıysa ve referandum sonucunda Evet-Hayır arasındaki fark 19 bini geçmiyorsa seçim iptal edilir" dedi.
"Bu hukuki bir sorun ve ortaya çıkmayabilir. Ama burada hukukun ötesinde bir demokrasi ve meşruluk sorunu var, halkın iradesine saygısızlık var..."
"Demokrasi sayıya indirgeniyor, parlamenter rejim geriliyor"
Referandum metninin sadece bir konu üzerinde olmasının kolaylık olacağını anlatan Kaboğlu, oy kullanan birinin cumhurbaşkanını halkın seçmesine "Evet" derken, iki kez seçilmesine "Hayır" demek isteyebileceğini vurguladı.
"Böyle bir metinde seçmenin hangisini daha fazla önemsediği öne çıkacak ve ağırlık hangisinden yanaysa ona göre cevap verecek. Genel olarak ne deneceğine karar verilmesi gerek."
Türkiye'nin güncel siyasetini "Gül var, diken yok" olarak niteleyen Kaboğlu:
"Eğer oylamadan evet çıkıp ileride gül ve diken bir araya gelirse Fransa'daki gibi cumhuraşkanıyla hükümet farklı yaklaşımlarda olduğunda krizler doğar."
Meclis yeter sayısının düşürülmesinin uzlaşma ilkesinin aşılması olduğunu vurgulayan Kaboğlu'na göre son aylarda tanık olduğumuz demokrasiyi sayıya indirgeyen anlayış pekişecek.
"Çoğunluğu elinde tutan siyasal parti parlamentoya hakim olacak. Sonuç parlementer rejimin gerilemesi." (GG/NZ)