Bu gece Şebi Yelda, Şeva Yelda... Kuzey yarımkürede yılın en uzun gecesi gün biterken geride kalacak. Bu gece Kürtler, Azerîler, Farslar, Süryaniler, Türkmenler ve başka pek çok Mezopotamya ve Ön Asya halklarınca insanın karanlıklardan çıkışının başlangıcı olarak kutlanıyor.
21 Aralık'ta kuzey yarım kürede gölgelerin en uzun olduğu gün biterken yılın en uzun gecesi başladı. Türkiye'de en uzun geceyi en kuzeyde Sinop'ta yaşayanlar geçirecek. Gün ağardığında gün batımının üzerinden 15 saat 6 dakika geçmiş olacak. En uzun gecenin en kısasını ise en güneyde Hatay'da yaşayanlar geçirecek, Hatay'da yaşayanlar gün batımından 14 saat sonra yeni günün ışıklarına gözlerini açacak.
En kadîm gelenek
Kuzey yarımkürede yılın en uzun gecesinin arkada kalacak olması Farslar, Kürtler, Azerîler, Süryaniler, Türkmenler ve başka pek çok Mezopotamya ve Ön Asya halkının yanı sıra, yarım kürenin hemen tüm halklarınca neolitik çağdan bu yana kutlana geliyor: Şebi Yelda/Şeva Yelda yaklaşık 12 bin yıllık bir gelenek
En uzun gecenin geride bırakılması, yalnızca Orta Doğu ve Ön Asya'da değil, Avrupa'da Keltler, İrlandalılar, Romalılar, Slavlar Asya'da Hint, Çin ve Orta Asya halklarınca da, farklı farklı adlarla ama her yıl hep aynı anda insanın karanlıklardan çıkışının başlangıcı olarak selamlanıyor.
Zerdüştlerden miras
Anadolu ve Mezopotamya'da daha çok Aryen halklar arasında yaygın olan en uzun gece kutlamaları Farsça Şebi Yelda ve Kürtçe Şeva Yelda adıyla İran ve Doğu Kürdistan'da yaygın ve canlı olarak yaşaya gelen bir gelenek.
Şeva Yelda, ışığın en popüler simgesi olduğu Zerdüştlük inancında “karanlığın sona erdiği" ve aydınlığın hüküm sürmeye başladığı gece olarak kutsanıyordu. Zerdüştlüğün izlerinin toplumsal ve kültürel mirasta hala sürülebildiği Doğu Kürdistan (Rojhilat) ve Kuzeybatı İran'da büyük hazırlıklarla karşılanıyor.
Zerdüştlüğün yıl başı
"Kış dönümü" ve "Nardugan" olarak da adlandırılan bu mevsimsel döngü Zerdüştlükte yeni yılın başı kabul ediliyor, en uzun gecenin arkada kalması güneş doğana kadar sürüp giden şenliklerle kutlanıyor, sofralar renkleri güneşin kızıllığıyla bağdaştırılan nar ve karpuzla şenlendiriliyordu.
Bugün de kültürün varlığını sürdürdüğü bölgelerde 21 Aralık gecesi sabaha kadar süren kutlamalarda yerel mutfakların yanı sıra bereketin simgesi sayılan nar ve karpuz sofralarda yerini alıyor. Yaz meyvesi karpuz, sonbahar boyunca Şeva Yelda'yı süslemesi için özenle saklanıyor. Karpuzun sert kışı sıcak ve rahat geçirmeye yardımcı olacağına inanılıyor.
Son yıllarda kültürel kimliklerin kendilerini özgürce geliştirme olanaklarının nispi genişlemesine bağlı olarak Şebi Yelda geleneği her yerde yeniden canlanıyor.
Güney yarım küre halkları da aynı doğal mevsimsel döngünün izdüşümü olan benzer kültürel gelenekler çerçevesinde her yıl 21 Haziran'da en uzun gecenin geride kalması vesilesiyle bolluk ve bereket enerjisinin kaynağı güneşe yeniden kavuşacak olmalarını kutlaya geliyorlar.
Şebi Yelda, Şeva Yelda, Şeva Çile bayramı dünya halklarına kutlu olsun.
(AEK)