Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), 2025’te dünya genelinde en az 111 gazeteci ve medya çalışanının öldürüldüğünü, 533 gazetecinin ise cezaevinde olduğunu açıkladı.
10 Aralık İnsan Hakları Günü’nün hemen öncesinde açıklanan yıllık rapora göre, öldürülen gazetecilerin yüzde 46’sı Gazze’de.
Filistin 51 cinayetle gazeteciler için dünyadaki en tehlikeli bölge olurken, Yemen 13 ölümle ikinci, Ukrayna ise sekiz ölümle üçüncü sırada yer aldı.
IFJ “Bu rakamlar, çatışma bölgelerindeki tehlikenin yoğunluğunu gösterirken, medya çalışanlarının korunmasının güçlendirilmesi ve gazetecileri öldürenlerin adalete teslim edilmesi ihtiyacının altını çiziyor.” dedi.

IFJ’nin 1990’dan beri tuttuğu “öldürülen gazeteciler” listesine göre, bugüne kadar 3 bin 156 gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü. Bu, yılda ortalama 91 gazetecinin öldürülmesi anlamına geliyor. Sadece son on yılda kaydedilen vaka sayısı 859.
IFJ raporda, 2024’te 122 gazetecinin öldürüldüğünü, 516 gazetecinin ise cezaevinde olduğu hatırlattı.
En ölümcül bölge yine Ortadoğu ve Arap dünyası: 69 gazeteci
IFJ’ye göre, üst üste üçüncü yıl gazeteciler için en ölümcül bölge Ortadoğu ve Arap dünyası oldu. Dünya genelinde öldürülen tüm gazetecilerin yüzde 62'sini bu bölgedeydi. 2025’te bölgede 69 gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü. Bunların 51’i Filistinli gazetecilerdi ve Gazze’de İsrail’in saldırılarında öldürüldüler.
IFJ raporda Gazze’de, özellikle savaşın başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana gazetecilerin sistematik biçimde hedef alındığını, sahadaki durumun “ölümcül” bir hal aldığını söyledi.
10 Ağustos’ta Gazze’de Şifa Hastanesi yakınlarında kurulan gazeteci çadırına İsrail’in düzenlediği saldırıyı, yılın en çarpıcı örneklerinden biri olarak aktardı. Saldırıda Al Jazeera muhabiri Enes eş-Şerif ile birlikte altı gazeteci yaşamını yitirmişti.
Yemen’de ise İsrail’in ‘26 Eylül’ gazetesinin bürosuna düzenlediği saldırıda 13 gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü. IFJ “Yemen'de çatışmanın en ağır bedelini gazeteciler ödediler” derken olayı “medya kuruluşlarına yönelik en ağır saldırılardan biri” olarak nitelendirdi.
IFJ, Suriye’de iki, İran’da da ikisi hedef alınarak biri kazayla olmak üzere üç gazetecinin öldürüldüğü bildirdi.
Ayrıca bölgedeki hükümetler eleştirel gazetecilere korku salarak basın özgürlüğünü bastırma kararlılıklarını da gösterdi. Orta Doğu ve Arap coğrafyasında şu an 74 gazeteci hapiste. Bunların büyük çoğunluğu İsrail'de (41 Filistinli gazeteci tutuklu), Mısır'da (15) ve Yemen'de (11) bulunuyor.
Asya-Pasifik: 15 öldürülen, 277 tutuklu gazeteci
Asya-Pasifik bölgesinde Hindistan'da dört, Pakistan'da üç, Filipinler'de üç, Bangladeş'te iki, Afganistan'da iki ve Nepal'de bir gazeteci olmak üzere 15 gazeteci öldürüldü.
IFJ, özellikle 1 Ocak’ta Hindistan’da öldürülen gazeteci Mukesh Chandrakar’ın ölümünü “vahşi bir cinayet” olarak nitelendirdi. Chandrakar’ın haberleri nedeniyle demir çubuklarla dövülerek öldürüldüğünü ve cesedinin bir foseptik çukurunda bulunduğunu aktardı.
Öte yandan Asya-Pasifik, gazetecilik çalışmaları nedeniyle en fazla sayıda gazeteciyi hapse atan bölge olmaya devam ediyor. Şu anda 277 gazeteci parmaklıklar ardında. 143 gazetecinin hapsedildiği Çin (Hong Kong dahil), medya profesyonelleri için dünyanın en büyük hapishanesi olma özelliğini koruyor. Çin’i 49 gazeteci ile Myanmar ve 37 gazeteci ile de Vietnam takip ediyor.
Avrupa: 10 öldürülen gazeteci, tutuklularda yüzde 40 artış
IFJ, Avrupa’da bu yıl 10 cinayet vakası kaydetti: Sekizi Ukrayna'da, biri Rusya'da ve biri de Türkiye'de (Hakan Tosun).
Son on yılda Avrupa’da böylesi yüksek sayılara yalnızca 2015’te (Charlie Hebdo saldırısı) ve 2022’de (Rusya’nın Ukrayna işgali sonrası) ulaşıldığı hatırlattı.
Rapora göre Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, gazeteciler için ölümcül olmaya devam ediyor ve bu yıl yalnızca bu savaş bağlamında dokuz gazeteci öldürüldü.
IFJ, insansız hava araçlarıyla (drone) gazetecilerin ya da araçlarının hedef alınmasını “son derece kaygı verici bir eğilim” olarak tanımladı. Ukraynalı gazeteciler Olena Hramova, Yevhen Karmazin ve Tetyana Kulyk ile Fransaalı gazeteci Antoni Lallican’ın Rusya’ya ait olduğu belirtilen dronlarca kasten vurularak öldürüldüğü, Rusyalı gazeteci Ivan Zuev’in de yine bir drone saldırısında hayatını kaybettiğini belirtti.
Avrupa'da hapsedilen gazeteci sayısı (149), özellikle Azerbaycan ve Rusya'daki yoğunlaşan baskılar nedeniyle geçen yıla göre yaklaşık yüzde 40 arttı. Bu, 2018'den bu yana Avrupa'da kaydedilen en yüksek rakam.
Afrika’da en ölümcül ülke Sudan
2025’te Afrika'da 9 medya çalışanı öldürüldü. Bölgedeki gazeteci cinayetlerinin merkez üssü yine Sudan oldu ve ölümlerin 6’sı bu ülkede gerçekleşti.
Sudan'daki çatışmanın 15 Nisan 2023'te başlamasından bu yana, iç savaşı haberleştiren gazeteciler, özellikle Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) olmak üzere, savaşan gruplar tarafından hedef alındı. Bunun yanı sıra IFJ, Mozambik, Somali ve Zimbabve'de de birer cinayet kaydetti.
Öte yandan Afrika'daki gazeteciler, belirsiz ve uydurma suçlamalarla hapse atılmaya devam ediyor. Afrika'da hâlâ 27 gazeteci hapiste. Eritre (7), kıtanın en büyük gazeteci hapishanesi konumunda ve bazı gazeteciler 10 yıldan fazla süredir parmaklıklar ardında bulunuyor.
Birçok Afrika ülkesi, gazetecileri susturmak için ulusal yasalarını silah olarak kullanmaya devam ediyor.
Amerika’da ifade özgürlüğü geriliyor
Amerika’da da bu yıl sekiz cinayet kaydedildi. Gazetecilik mesleğinin ölümcül sonuçlar doğurabileceği ülkeler listesinin başında Meksika ve Peru geliyor. Sadece 2025 yılında bu iki ülkede üç gazeteci öldürüldü. IFJ Peru'daki durumu “özellikle endişe verici” olarak nitelendirdi. Gerekçe olarak da ülkede neredeyse 10 yıldır gazetecilere karşı ölümcül suç vakası görülmemesini gösterdi. Kolombiya ve Ekvador'da ise birer cinayet kaydedildi.
Ayrıca, IFJ bölgede altı gazetecinin tutuklu olduğunu kaydetti; bunlardan dördü Venezuela'da.
“Saldırılar artıyor, dünya artık harekete geçmeli”
Raporda görüşlerine yer verilen IFJ Başkanı Dominique Pradalié gazeteci cinayetleri ve tutuklamalarındaki artışa dikkat çekerek hükümetlerin basın özgürlüğünü koruma konusundaki yetersizliğini eleştirdi.
Pradalié, hükümetlerin gazetecileri korumak yerine eleştirel sesleri susturmaya ve kamu yararını ilgilendiren konularda anlatıyı kontrol etmeye yöneldiğini söyledi.
IFJ Başkanı, bu tutumun uluslararası hukukun açık ihlali olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Gazetecilerin öldürülmesi ve hapsedilmesi 2025’te artıyor ve dünya hükümetlerinin onları korumak ya da basın özgürlüğünün temel ilkelerini savunmak için neredeyse hiçbir şey yapmaması utanç verici. Eleştirel sesleri susturmaya yönelik doğrudan hedef almalar, baskılar ve kamu yararına ilişkin konularda anlatıyı kontrol etme çabaları görüyoruz.”
Pradalié, dünyanın gazetecilere yönelik saldırılar karşısında “uyanması” gerektiğini belirterek, kamuoyunun çoğulcu ve bağımsız bilgiye erişim hakkının giderek daha fazla tehdit altında olduğunu kaydetti.
Gazetecilerin güvenliği için uluslararası bağlayıcı bir mekanizmanın artık zorunlu hale geldiğini söyleyen Pradalié, Birleşmiş Milletler üyesi devletlere gecikmeden harekete geçme çağrısında bulundu:
“Gazetecilerin güvenliği ve korunmasına adanmış uluslararası bir aracın kabul edilmesinin zamanı geldi, hatta çoktan geçti. Tüm BM üye ülkelerini bir an önce bu hedef doğrultusunda adım atmaya çağırıyoruz.”
Pradalié, “herkesin tam bilgiye erişmeyi hak ettiğini” vurgulayarak, gazetecilere yönelik saldırıların cezasız kalmaması için adalet talep etti.
(HA)


