2024, küresel ve ulusal düzeyde sıcaklık rekorlarının kırıldığı, iklim krizinin etkilerinin en belirgin şekilde hissedildiği bir yıl oldu.
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), 2024 yılının Ocak-Eylül döneminde küresel ortalama yüzey hava sıcaklığının, sanayi öncesi dönem ortalamasının 1,54°C üzerinde olduğunu bildirdi. Buzul kayıpları deniz seviyesinin yükselmesine neden oldu.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 2100 yılına kadar deniz seviyesinin 0,3 ila 1 metre arasında artabileceğini belirtiyor. İklim projeksiyonları, yükselen deniz seviyeleri nedeniyle özellikle Miami gibi alçak kıyı bölgelerinin ciddi tehdit altında olduğunu ortaya koyuyor. Tahminlere göre Miami, iklim krizi nedeniyle su altında kalacak kentler listesinde ilk sırada.
Sıcaklık rekorları
Türkiye de 2024 yılında küresel ısıtmanın etkilerini yoğun bir şekilde hissetti. Özellikle yaz aylarında hakim olan aşırı sıcaklıklar ve kuraklık, tarım sektörünü ve su kaynaklarını olumsuz etkiledi. Uzmanlar, Türkiye'nin de içinde bulunduğu Akdeniz havzasının iklim krizinden en çok etkilenecek bölgeler arasında olduğunu belirtiyor.
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de kırılan sıcaklık rekorları, orman yangınlarını tetikledi. Ancak yangınların yüzde 90’ı insan kaynaklıydı. Yangınlar, ekosisteme ciddi zararlar verirken, yerel halk, ekoloji aktivistleri ve devlet kurumları bu felaketlere karşı mücadele etti. Muğla ve Antalya gibi turizm bölgelerinde çıkan yangınlar, özellikle sıcak hava dalgaları ve rüzgârın etkisiyle hızla yayıldı. Yangınlar, insanların yanı sıra çok sayıda hayvanın ölümüne neden oldu.
Mücadele
Tüm bu karamsar tablonun içinde ise umut verici gelişmeler yaşandı. Ekoloji mücadeleleri, yurttaşların ve örgütlerin ekolojik yıkımlara karşı direnişini öne çıkardı. 2024’te Türkiye’de öne çıkan ekoloji mücadelelerinden bazıları şöyle:
İkizköy’e Akbelen Direnişçisi muhtar
Muğla'nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı'ndaki maden ocağına karşı direnen İkizköylülerin yeni muhtarı, direnişin önde gelen isimlerinden Nejla Işık oldu. 31 Mart yerel seçimlerinde İkizköy'den muhtar adayı olan Nejla Işık, 164 geçerli oyun 93'ünü alarak muhtar seçildi.
bianet'e konuşan Nejla Işık, "Çok mutluyuz. Burada, Muğla Milas’ı bu köyünde ilk defa bir kadın muhtar kazandı. Bir devrim yaptık galiba. Akbelen’in, İkizköylülerin mucizesi bence bu. Birlik ve beraberliğin getirdiği bir kazanım. Ben değil, biz kazandık. Tüm köylülerimizle birlikte tek yumruk olduk ve bugün bu başarıyı hep beraber kucakladık. Köyümüz ve köylümüz kazandı," dedi.
Işık, daha sonra BBC'nin tüm dünyadan ilham kaynağı olan kadınları bir araya getirdiği “BBC 100 Kadın 2024” listesine de girdi.
AKBELEN DİRENİŞÇİSİ, İKİZKÖY’ÜN YENİ MUHTARI
Nejla Işık: İkizköy’de ben değil, biz kazandık
Yurttaşlardan imza kampanyaları
Türetim Ekonomisi Derneği & Change.org Türkiye İklim Programı 2024 Değerlendirmesi Raporu’na göre, bu sene toplam 65 yeni iklim kampanyası başlatıldı ve tüm kampanyalara gelen 584 bin 197 imza, iklim krizi ile mücadele ve karbon nötr hedefine yönelik yetkililerden değişim talep etti.
27 kampanyanın talebine yönelik olumlu gelişmeler yaşanırken kampanyacılar toplamda 54 farklı karar verici ile doğrudan görüşerek 19 kampanyanın imzalarını yetkililere teslim etti.
Danıştay, zeytinlikleri madenciliğe açan yönetmeliği iptal etti
Zeytinlik alanların maden faaliyetlerine açılmasına karşı verilen mücadele sayesinde, temmuz ayında, Danıştay 8. Dairesi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yayımlanan ve zeytinlik sahalarını madencilik faaliyetlerine açan tartışmalı Maden Yönetmeliği'ni iptal etti.
• Maden Yönetmeliği’nde 1 Mart 2022 tarihinde yapılan değişiklikle zeytinlikler enerji amaçlı madencilik faaliyetlerine açılmıştı.
Danıştay, zeytinlikleri madenciliğe açan yönetmeliği iptal etti
Sinpaş GYO’nun inşaatına mühür
Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) A.Ş. tarafından yürütülen "Marmaris Kızılbük Resort Otel ve Devremülk" projesinin inşaatı, ruhsatı olmadığı için haziran ayında mühürlendi ve şirkete 60 milyon TL idari para cezası kesildi.
Projenin yapı ruhsatlarına karşı açılan dava kapsamında temmuz ayında açıklanan bilirkişi raporunda ise söz konusu ruhsatların imar mevzuatına aykırı olduğu ifade edildi.
İznik Gölü için eylemler
Türkiye'nin beşinci büyük gölü olan ve binlerce yıllık tarihi mirasa ev sahipliği yapan İznik Gölü, son yıllarda iklim krizi, kirlilik ve endüstriyel faaliyetlerin tehdidi altında. Albayrak Grubu'na ait kâğıt fabrikasının İznik Gölü kıyısında inşa edilmesine karşı verilen mücadele ise sürüyor.
Cumhurbaşkanı Kararı ile özel endüstri bölgesi ilân edilen proje alanında, DOĞADER ve Bursa Kent Konseyi’nin çağrısıyla yıl içinde çeşitli eylemler düzenlendi. Ekoloji örgütleri, meslek odaları ve milletvekilleri gölün korunması için dayanışma sergiledi.
Adalar ve minibüs tartışmaları
Prens Adaları, tarihi, kültürel ve doğal dokusuyla korunması gereken bir alan olmasına rağmen yıllardır koruma planı eksikliğiyle gündemde. 1991’de hazırlanan ilk koruma planı, 1994’te revize edilmiş ancak kapsamlı bir planlama yapılmamıştı.
Adalar Sivil İnisiyatifi, İBB’nin elektrikli minibüs uygulamasını iptal ederek Adalar’ın yürünebilir kalmasını talep ediyor. İnisiyatif, minibüslerin tarihi ve doğal dokuya zarar vereceğini savunuyor. Adalılar ayrıca proje hakkında yeterince bilgilendirilmediklerini ve taleplerinin yanıtsız kaldığını ifade ediyor.
Saraçhane'de 'Azmanbüs' eylemi: "Adalar'dan bir an önce çıkarılsın"
Kazdağları
Cengiz Holding'in yan kuruluşu Truva Madencilik, uzun süredir açmaya çalıştığı Halilağa Altın Madeni projesinde, hukuki süreç devam etmesine rağmen 1 Kasım’da Kazdağları’nda ağaç kesimlerine başladı.
Yurttaşlar ve ekoloji örgütleri, ağaçların kesildiği alanda nöbet tuttu.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), TTB-Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu, Türk Toraks Derneği ve Halk Sağlığı Uzmanları Derneği; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na seslenerek “Kaz Dağı'nın yok edilmesine izin vermeyin,” dedi.
Artvin’de kayıplara rağmen mücadele
Cengiz Holding Cerattepe’den sonra; Arhavi’de dokuz, Hopa’da bir köyü kapsayan yeni bir maden projesi için sondaj çalışmaları başlatmayı planlıyor. Maden ve HES projelerine ek olarak, "Mesire Alanı" adı altında yeni bir yağma projesi gündemde.
Artvinliler, yıllardır sürdürdükleri çevre mücadelesinde 31 Mayıs 2011’de Metin Lokumcu’yu, 3 Eylül 2024’te Reşit Kibar’ı kaybetti. Tüm bunlara rağmen, özellikle Cankurtaran’da büyük bir çevre mücadelesi veriliyor.
"Reşit Kibar: Herkesin abisi, dayısı"
İkizdere’ye Danıştay müdahalesi
Türkiye’nin en önemli ekolojik geçitlerinden biri olan Eskencidere Vadisi’nde liman inşaatı için açılan ve bölgede büyük tahribat yaratan taş ocağına karşı bölge halkı iki yıldır mücadele ediyor.
Cengiz İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Rize’nin İkizdere ilçesinde yapımını üstlendiği lojistik liman inşaatına taş temin etmek için Eskencidere Vadisi’nde işlettiği taş ocağı projesi Danıştay engeline takıldı.
Bölgede yaşayan ve aynı zamanda İkizderelilerin avukatı da olan Yakup Şekip Okumuşoğlu tarafından 21 Ocak 2021 tarihli “Çevresel Etki Değerlendirmesi gerekli değildir” kararına karşı Rize İdare Mahkemesi‘ne açılan davada, Danıştay 6. Dairesi, 14 Nisan 2024'te İdare Mahkemesi’nin ret kararına ilişkin “Hukuka uyarlık yok,” dedi.
İkizdere’nin ‘ÇED gereksiz’ kararı Danıştay'dan döndü
Kanal İstanbul’a yargı engeli
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin rezerv alan ilânı ve çevre düzeni planı değişikliklerini hukuka aykırı bularak iptal etti.
Mahkeme, projenin revizyon olarak hazırlanması gerekirken plan değişikliği olarak hazırlandığını ve kentsel teknik altyapı değerlendirme raporunun eksik olduğunu vurguladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, karara ilişkin yaptığı açıklamada, “İstanbul ve tüm Marmara’yı korumak adına İstanbul’un Muhafızları var. Mahkemenin çarpıcı tespitlerini herkes okumalı,” dedi. İBB’den yapılan açıklamada ise mahkeme kararının, Kanal İstanbul Projesi’nin hukuki ve çevresel dayanaklarının zayıfladığını ortaya koyduğu ifade edildi.
Kanal İstanbul Projesi’ne yargı freni
Hayvan hakları
2024'te Türkiye'de sokakta yaşayan hayvanlara yönelik yasa değişikliği ve bu değişikliğe karşı verilen mücadele, önemli bir gündem oluşturdu. Hayvan hakları savunucuları, özellikle sokaktaki hayvanların korunması ve bakım koşullarının iyileştirilmesi için mücadele etti.
Hayvanları Koruma Kanunu üzerinde yapılan değişikliklerle, sokaktaki hayvanlara yönelik şiddet vakaları artmaya devam etti. Özellikle hayvanların vurulması, zehirlenmesi ve terk edilmesi gibi şiddet içerikli eylemlerle ilgili suç duyuruları ve protestolar yapıldı, çeşitli sosyal medya kampanyaları ve eylemler düzenlendi.
Sokaktaki hayvanlara yönelik düzenlemeler içeren kanun Resmî Gazete'de
Sokaktaki hayvanların yaşadığı ihlaller ve yaşam hakları için belediyelere çağrı yapan hak savunucuları, hayvanlar için daha etkin politikalar üretilmesi için taleplerini yükseltti.
2025 yılına girerken, tüm türlerin eşit haklarla varlıklarını sürdürebileceği bir dünya dileğiyle, sokaktaki hayvanların yaşam haklarının her koşulda korunması gereken bir anlayışın hakim olmasını umut ediyoruz.
İnsan, hayvan ve doğa arasındaki dengenin yeniden tesis edileceği, hak savunucularının verdiği mücadelelerin etkili sonuçlar doğuracağı bir yıl dileğiyle! (TY)