Notre Dame de Sion Fransız Lisesi ile Notre-Dame de Sion’lular Derneği tarafından 2008 yılından itibaren düzenlenen NDS Edebiyat Ödülü’nü bu yıl, Fransız yazar Alexandre Seurat, Sakar adlı romanıyla kazandı.
Nesrin Demiryontan tarafından Türkçeye çevrilen roman Metis Yayınları tarafından 2023’de yayınlandı.
YAZAR ALEXANDRE SEURAT “SAKAR”I ANLATTI
Devlet mi, toplum mu, çocuk mu “Sakar”?
Bu yıl on altıncısı düzenlenen NDS Edebiyat Ödül Töreni Fransız Sarayı’nda, Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Ekselansları Isabelle Dumont’nun yüksek himayelerinde ve Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Sayın Olivier Gauvin’ın katılımıyla gerçekleşecektir.
Jüri Başkanı Liz Behmoaras bu sene ödül alan eseri şöyle tanıtıyor:
Seurat, ilk eseri olan bu kitapta, evrensel ve güncel bir konu olan “çocuğa şiddet” teması üzerine, süsten yoksun, yalın bir üslupla yazılı ama yüreğe bir yumruk gibi inen bir hikaye aktarmayı başarıyor.
Soluk soluğa okunan metnin ilk satırından sonuncusuna, her toplumun hala mücadele etmekle birlikte bazen karşısında çaresiz kaldığı bu trajediden bir örneği gözler önüne seriyor.
Alexandre Seura hakkında
Ecole Normale Supérieure ve Sorbonne Üniversitesi’nde edebiyat öğrenimi gördü. 2015 yılında ilk romanı Sakar’ı yayımladı, ardından üç roman daha yazdı: L’administrateur provisoire (2016; Kayyum), Un funambule (2018; İp Cambazı) ve Petit frère (2019; Küçük Kardeş). Romanların dördü de aile ilişkilerinin muğlaklığı ve söylenmeden kalan sözlerin ağırlığı üzerine kuruludur. Seurat halen Angers Üniversitesi’nde modern edebiyat dersleri veriyor.
Sakar hakkında
Fransa’da yaşanan gerçek bir olaydan yola çıkılarak kaleme alınan roman, aile kurumuna sorgusuz sualsiz kutsallık atfedilmesinin yıkıcı sonuçlarını yalın ve sarsıcı bir anlatımla gözler önüne seriyor. “Kayıp ilanını gördüğüm zaman artık çok geç olduğunu anladım. (...) Fotoğrafta iri ilmekli, beyaz bir hırka giymişti, boynundaki fular bluzunun üzerine sarkıyordu, uygunsuz bir kıyafet, sekiz yaşında bir çocuk kıyafeti değil, bir erişkinin kıyafeti; ama hepsinden öte, o tuhaf duruşu; kollarını kendine farklı bir hava vermeye çalışır gibi garip bir biçimde kavuşturmuştu. Fotoğraf bana, her tarafı acıdığı halde iyiymiş gibi görünmeye çalışan o dokunaklı halini hatırlatıyordu, acısı sakar hareketlerinden, gergin kollarından ve bacaklarından belli olduğu halde; içinde bir şeylerin paramparça olduğu hemen fark ediliyordu.”
(EMK)