İstanbul Üniversitesi yönetiminin aldığı karar doğrultusunda merkez kampüs çevresinde bulunan Esnaf Yemekhanesi, bakım gerekçesiyle 16 Haziran’dan bu yana kapalı.
Öğrencilere, merkez kampüste bulunan Çelik Yemekhanesini kullanmaları söyleniyor. Oysa Çelik Yemekhanesinde, günde 3 öğün olan yemek hakkı tek öğüne düşürüldü.
Final haftasında olan öğrenciler bu duruma tepki gösterirken, hafta içinde karşılaştıkları yemeklerle tepki daha da büyüdü. 18 Haziran tarihinde öğrenciler besin değeri çok düşük olan, kalorisinin büyük kısmını glikozun verdiği bir menüyle karşılaştı.
19 Haziran’da çıkan yemekte ise bir öğrenci, tabldotunda çiğ tavuk derisi olduğunu gösteren bir video yayınladı.
Bir sıra arkadaşımızdan aldığımız bilgiye göre Merkez Yemekhane'de yediği yemeğin içinden pişmemiş deri çıktı, bunun üzerine durumu görevlilere bildirdi fakat görevliler olayın üzerini örtmeye çalıştı.
— İstanbul Üniversitesinin Sesi (@iununsesiii) June 19, 2025
Öğrencileri sınav haftasında yemeksiz bırakmaları yetmiyormuş gibi bize… pic.twitter.com/d2sxx8RJN1
“Yemeğe 4 yılda yüzde 900 zam”
İstanbul Üniversitesi öğrencisi Ezgi Güneş, üniversiteye başladığı yıl olan 2021’de 3,5 TL olan yemek ücretinin sadece 4 yılda nasıl 35 TL olduğunu anlayamadığını söyledi.
“Merkez Bankası’na göre Ocak 2021’den Mayıs 2025’e kadar olan enflasyon yüzde 502. Buna rağmen İstanbul Üniversitesi’nin yemekhane ücretlerine yaptığı zam oranı yüzde 900. Bunun neden, nasıl olduğunu kimse anlayamıyor.” diyen Güneş, sözlerine üniversitenin geçmişten gelen birikimiyle devam etti:
“En son demokratik rektör seçimi 2015’te yapılmıştı. Seçimi Raşit Tükel’in kazanmasına rağmen YÖK ve cumhurbaşkanı kararıyla Mahmut Ak rektörlük görevine atanmıştı. 2 Nisan 2015’ten bu yana İstanbul Üniversitesi’ni kayyım rektörler yönetiyor. Mahmut Ak gidiyor, Osman Bülent Zülfikar geliyor ama baktığımız zaman isimler değişse de faaliyetler hiç değişmiyor.
Öğrenci aç kalıyor, öğrenci parasız kalıyor, öğrenci yersiz kalıyor ama okulu bir an bile o öğrencisine sahip çık(a)mıyor. Biz sadece bu dönemde bile kaç kere yemek bittiği için konserve pilakilere mecbur bırakıldık, deprem olduğunda ‘deprem toplanma alanı’ olan kampüsümüzde her yer kilitlendiği için banklarda sabahladık, şundan bundan denkleştirdiğimiz yemek parasını rektörün emriyle kiosklar 5 lirayı kabul etmediği için yiyemedik."
Türkiye’nin en çok ödenek alan ikinci üniversitesi
Güneş, 2021'de o yıl verilen burs ücretiyle İstanbul Üniversitesi'nin yemekhanelerinde 185 öğün yiyilebilirken bu sayının 2025'e gelindiğinde 85'e düştüğünü ekledi.
2019’da Edebiyat Fakültesi öğrencisi Sibel Ünli'nin intiharını hatırlatan Güneş "Sosyal medyada yemek kartında bir yemek yiyecek kadar bile parası olmadığını paylaşmıştı. Bugün de bizim günlük 100 liraya denk gelen KYK kredisiyle 35 liralık okul yemeğini yememiz bekleniyor." dedi. Ardından şöyle devam etti:
"İyi kötü bir şekilde parasını denkleştiriyoruz, arkadaşlarımıza destek oluyoruz ama önümüze koyulan yemek ne? Geçmiş yıllarda yabancı madde çıkan çorbalar, pişmemiş tavuklar, helvanın yanında kolalar…
Biz öğrenciler zaten yurtlarda da doğru dürüst yemek yiyemiyoruz, aynı sıkıntıları çekiyoruz. Türkiye’nin en çok ödenek (14.1 milyar TL - yaklaşık 357 milyon dolar) alan ikinci üniversitesinde çocuk menüsü gibi porsiyonlarda yiyorduk, artık onu da yapamıyoruz."
(EY/HA)
