*Manşet görseli İBV'in raporundan alınmıştır
İsmail Beşikçi Vakfı’nın 2020 “Akademik Hak İhlalleri Medya Tarama Raporu’nu paylaştı.
Raporda, akademik hak ihlalleri, gerçekleştikleri alanlar temel alınarak konularına göre farklı başlıklar altında sınıflandırıldı.
"2020 yılında norm kadro ve disiplin yönetmeliğinde yapılan iki değişikliğin akademik hak ihlallerinin zeminini oluşturduğu" vurgulanan raporda, "Söz konusu düzenlemeler çerçevesinde topluma ve akademik camiaya değil sadece kendini atayana karşı sorumluluk hisseden idareci ve akademisyenlerin keyfi uygulamalarından kaynaklı yozlaşma ve akademik nitelik kaybı neredeyse yeni dönemin akademik rutini haline geldi."
TIKLAYIN-YÖK usulsüzlüğü tespit etti, Rektör İpek üstünü örttü
Akademisyenlerin araştırma konularını seçerken ve araştırma bulgularını paylaşırken her türlü akademik ve sivil haktan yoksun bırakılma korkusuyla karşı karşıya kaldığı belirtilen raporda, "Akademisyenler kendilerini Türkiye’de güvende hissetmediklerini hem ders ortamında hem de yayın ve konferans gibi akademik etkinliklerinde oto sansür uyguladıklarını ve ‘Kürt Sorunu’, Ermeni Soykırımı’, LGBTQ+hakları gibi ‘hassas konular’dan uzak durduklarını belirtiyor.
TIKLAYIN-Munzur Üniversitesinde adrese teslim kadro ilanı
Raporda sıralanan ihlallerden bir kısmı şöyle:
Kanada’daki Carleton Üniversitesi’nde doktora çalışmasını sürdüren ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski MYK üyesi olan Cihan Erdal, İstanbul’da saha araştırmalarına devam ettiği sırada 7 ilde başlatılan ve 82 kişi hakkında gözaltı kararı verilen bir soruşturma kapsamında gözaltına alınarak tutuklandı.
Faaliyetleri durdurulan vakıf üniversitelerinin YÖK tarafından kapatılabileceğini öngören düzenlemeden iki ay sonra haziran ayında 2708 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile İstanbul Şehir Üniversitesi kapatıldı. Öğretim üyelerinin durumu belirsiz kalırken, öğrencilerin garantör üniversiteye aktarılmasına karar verildi.
Üniversite kapatıldıktan sonra Marmara Üniversitesi'ne devredilen öğrenciler tercih ettikleri bölümlerin olmamasından, ilgili bölümlerde eğitim kalitesinin düşüklüğüne kadar karşı karşıya kaldıkları birçok zorluğu dile getirdiler.
Öğrenciler ayrıca, Şehir Üniversitesi’nin fişlenerek kapatılmasından dolayı, yeni geldikleri üniversitede, öğrenciler, akademik ve idari personelin tacizine ve ayrımcı tutumlarına maruz kaldıklarını belirttiler.
Akdeniz Üniversitesi'nde siyasi parti çalışmalarında yer almak görevden alma nedeni sayıldı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi'nde görev yapan ve aynı zamanda sendika temsilciliği görevini de yürüten öğretim üyesi hakkında üniversite yerleşkesindeki çukurun tamir edilmesiyle ilgili demeç verdiği için maaş cezası verildi.
TIKLAYIN-Rektörden Akademisyenlere Baskı: "İslamın İçindeki Aleviliği Çalışın"
Rapora yansıyan usulsüz atamaların bazıları şu şekilde:
Munzur Üniversitesi Rektörü Ubeyde İpek üniversiteye yaptığı usulsüz atamalarla çok sayıda haber konu oldu. İlgili fakültenin doktora denkliği olmadığı için araştırma görevlisi olarak göreve başlamasına karar verdiği kişiyi Rektör İpek, yardımcı doçent olarak atadı.
Benzer usulsüz atamalar yapan Ubeyde İpek hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. Ubeyde İpek’in, hemşerisi olan V. A.’yı Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü'ne almak için “Antrenörlerin iş doyumu konusunda çalışmış olmak” koşuluyla doğrudan doktora tezini işaret eden adrese teslim ilan çıkardı.
Rektör, kardeşi ve yeğeni için adil bir sınav yapmadığı, üniversitede görev yapan onlarca profesör varken tüm akademik birimlerin 2-3 profesörün yönetimine verdiği ve bu hususların kentteki sendika ve STK’ların dile getirdiği iddialar arasındadır.
TIKLAYIN- Usulsüz atamanın talimatını Rektör Ubeyde İpek vermiş
Rektör İpek’in yönetiminde üniversitenin kaydettiği gerileme de şu şekilde basına yansıdı: “2018’de öğrenci alımı yapılmayan mühendislik fakültesine bağlı biyo mühendislik, çevre mühendisliği, kimya mühendisliği, jeoloji mühendisliği, metalürji ve malzeme mühendisliği, mekatronik mühendisliği ve gıda mühendisliği bölümleri kapatıldı.
Bu bölümlerde yer alan yaklaşık 40 öğretim görevlisinin, kapatmalarla birlikte başta Meslek Yüksek Okulu olmak üzere üniversitenin çeşitli bölümlerine kadroları aktarıldı. Mühendislik fakültesinde var olan bölümlerdeki öğrenci sayısında ise yüzde 65 oranında düşüş oldu.
2018’de İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden ekonometri, iktisat, işletme, maliye, siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler bölümleri de kapandı. Bu bölümlerdeki öğretim görevlilerinin ne yaptığı, hangi bölümlere aktarıldığı hakkında bilgi yok. İddiaya göre söz konusu görevliler düzenli olarak maaşlarını almaya devam ediyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KATÜ) rektörü Prof. Dr. Süleyman Baykal’ın üç kızı, ve bir damadının üniversiteye öğretim üyesi olarak yerleştirildiği, yeğeninin tıp fakültesinde görevlendirildi.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi (ÇÖMÜ) eski rektörü Yücel Acer’in eşinin Sağlık, Kültür Dairesi'ne memur olarak atandığı, görev yapan 250 akademisyenin üniversitede akrabası olduğu bilgisi yer almaktadır.
Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın Durmuş eşini ve oğlunu üniversiteye öğretim görevlisi olarak aldı.
Dicle Üniversitesi Rektörlüğü Personel Daire Başkanlığı tarafından haziran ayında sözleşmeli iki diyetisyen alımı için duyuru yapılmasına rağmen web sitesinde kadro alan kişilere bakıldığında sadece bir kişinin alındığı görüldü.
Kadroya alınan kişinin ise Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Giray Topal’ın kızı Süheyla Betül Topal olduğu, kendisinden daha yüksek puana sahip kişilere rağmen KPSS’den 70 puan alan Topal’ın kadroya alındı.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde açılan sınavı, öğretim üyelerinin eş ve çocuklarının kazandığı
Harran Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Dekanı'nın kızı için kişiye özel kadro ilanı yapıldığı haberi basına yansıdı. Çalışma konusun Dekanın kızını tanımlayacak şekilde belirlendiği bilgisi haberde yer almıştır.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi kişiye özel doçentlik kadrosu ilanının açtı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne bağlı Dursun Odabaş Tıp Merkezi Hastanesi’ne, personel alımı için açılan ilandaki kriterleri karşılayan ve başvurusu kabul edilen tek kişinin AKP’li Van Tuşba Belediye Başkanı Salih Akman’ın kızı olduğu basına konu olmuştur.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ)’de çok sayıda öğretim üyesi ve görevlisi için kadro ilanına çıkıldığı ilanda yer alan şartların kişiye özel olduğu öne sürrüldü.
Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Fakültesi doktora sınavında usulsüzlük yapıldığına dair haberlerin basına yansıması üzerine rektör, doktora sınavıyla ilgili soruşturma açıldığını belirtmiştir.
Adıyaman Üniversitesi'nde bir fakülte ve meslek yüksek okulu için açılan kadro ilanlarında YÖK’ün belirttiği eşitlik ilkesine açıkça aykırı olarak şekilde kişiye özgü özellikler yer aldığı haberde belirtilmiştir.
Ege Üniversitesi bünyesinde olan ve iki yıl önce açılan, henüz kendi binası bile bulunmayan Birgivi İslami İlimler Fakültesi’nde yedi kişilik öğretim üyesi kadrosu ilanı verilmiştir.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde doktora tez konusu başvuru kriteri olarak belirlenerek kişiye özel kadro ilanına çıkılmıştır.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesinde 27 öğretim görevlisi için verilen ilanların her birinin belirli kişileri işaret edecek şekilde ayrıntılı olarak tanımlanmış olduğu öne sürüldü.
İlanda, üniversitenin Erasmus Koordinatörlüğü’nde çalıştırılmak için “Eski Türk Edebiyatı’nda doktora yapma” şartı aranırken, Proje Koordinasyon ve Araştırma Merkezi için “Resim-İş Öğretmenliği mezunu” öğretim görevlisi arandı.
Çorum Hitit Üniversitesi yine kişiye özel bir kadro ilanı vermiştir. Hitit Üniversitesi, Resmi Gazete'ye verdiği ilanda, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Orta Çağ Tarihi Ana Bilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi kadrosuna başvuracak adaylar için “Ortaçağ tarihi bilim dalında doktora yapmış olmak ve Vikinglerin Hristiyanlık öncesi yaşamı ile ilgili çalışmalar yapmış olmak” şartını koydu.
Gümüşhane Üniversitesi'nde Torul Meslek Yüksekokulu Sosyal Hizmet ve Danışmanlık Bölümü Sosyal Hizmet Programı'nda 2 (iki) doktor öğretim üyesi kadrosu ilana çıkarılmış ancak ilgili programa alınacak öğretim üyeleri için aranan özel şartlarda “Sosyal Hizmet” alanında doktora eğitimi görmüş kişilere müracaat imkanı verilmemiştir.
Düzce Üniversitesi’nin sosyal psikoloji anabilim dalı için yayımladığı kadro ilanında aranılan şartlar ile S.S. isimli akademisyenin hem yüksek lisans hem de doktora tezinin birebir örtüştüğü görülmesi habere konu edildi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un Mütevelli Heyeti Onursal Üyesi olduğu Uluslararası Balkan Üniversitesi Kuzey Makedonya Hukuk Fakültesi, ÖSYM tercih kılavuzunda olmamasına rağmen YÖK tarafından tanınırlığa ve denkliğe sahip bir üniversite olduğu, hukuk eğitimi alabilmek için lise diplomasına sahip olmak ve yılda 29500 lira ödemenin yeterli olduğu basına yansımıştır.
İstanbul Üniversitesi senatosunun aldığı bir kararla herhangi bir lisans programından mezun olanların ALES puanı ile hukuk fakültesinde yüksek lisans yapma ve bu fakültede akademisyen olabilmesinin önünü açan karar alındı.
Bu karar ile lisans ve yüksek lisansta hukukla ilgili tek bir ders almadan, hukuk doktoru ve hukuk hocası olunabilecektir. Bu uygulama ile hukuk fakültesindeki öğrenimin kalitesi daha da düşecek olup ilgili pozisyonu hak eden yüzlerce insanın bu hakkı da elinden alınmış oluyor.
TIKLAYIN-"Munzur Üniversitesi Rektörü hakkındaki iddialar doğru mu?"
Pandemi sürecinde yaşanan ve rapora yansıyan ihlaller ise şöyle:
YÖK temmuz ayında Vakıf Üniversiteleri'nde çalışanlarla devlet üniversitelerinde çalışanların aynı maaş almaları yönünde bir karar almıştır. Söz konusu kararın ardından birçok Vakıf üniversitesi maaşları eşit hale getirmek yerine pandemi sürecini de bahane göstererek akademisyenleri işten çıkarma yoluna gitmiştir.
Vakıf Üniversiteleri'ni YÖK’ün aldığı ücretlerin eşit hale getirilmesi kararına uymadığı ve çalışma koşullarını iyileştirmediği için eleştiren Okan Üniversitesi öğretim üyesi Levent Sevgi önce açığa alındı sonra işten çıkarıldı.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, salgın dolayısıyla uzaktan eğitime geçildiği ancak bu süreçte akademisyenlerin ders ücretleri ile ilgili problem yaşadığını belirterek öğretim elemanlarının ücretlerinin salgın öncesi duruma göre düzenlenmesini talep etmiştir.
Nöbet ücretleri bile eksik ödenen asistan hekimlerin ek ödemelerinde yaşadıkları sorunlar ve aldıkları tehditler basına yansımıştır. Basına yansıyan diğer bir mağduriyet sebebi ise uzmanlık bitirme sınavlarının ertelenmesi olmuştur.
Vakıf Üniversiteleri'nde farklı düzeylerde öğretim elemanları ücretsiz izine çıkarılma, kadro değişikliği ya da ücret kesintisi gibi uygulamalarla karşı karşıya kalmışlardır.
YÖK’ün ‘kişiyi tanımlayacak ek koşul’ uyarısına rağmen birçok üniversite aranan şartların çoğunlukla bir kişide olduğu ve dolayısıyla sadece ilgili kişinin başvuru hakkını elde ettiği açıkça anlaşılan kadro ilanları verdi.
20 Ekim 2016'da Türkiye tarihinde ilk kez üniversitelerin akademik yıl açılışının ev sahipliği Cumhurbaşkanı tarafından yapıldı ve Recep Tayyip Erdoğan, üniversite rektörlerinin seçimle değil atama ile göreve gelmesi gerektiğini belirtti. On gün sona 29 Ekim 2016 tarihinde çıkarılan 676 sayılı KHK9 ile Cumhurbaşkanı'nın devlet üniversitesi rektörlerini doğrudan atama yetkisi yasalaştırıldı. Söz konusu düzenleme ile 1981 yılında, askeri konseyin almış olduğu rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından seçileceği yönündeki karara dönülmüş oldu. 9 Temmuz 2018 tarihli 703 sayılı KHK12 ile YÖK tarafından Cumhurbaşkanı'na önerilme ve üç yıl profesör olma şerhi de kaldırılarak "Devlet ve Vakıf Üniversitelerine rektör Cumhurbaşkanınca atanır" düzenlemesi gerçekleştirildi. Söz konusu değişiklikle YÖK'ün 21 üyesi ve YÖK Başkanının da Cumhurbaşkanı tarafından atanması kararlaştırıldı. 2016-2018 yılları arasında çıkarılan 35 KHK ile 15 Vakıf Üniversitesi kapatılırken 122 üniversiteden toplan 6081 akademisyen ihraç edildi. |
(RT)