Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, sorumlu muhalefet yapacağız dedi. Çalışanların Kölelik Yasası olarak tanımlayıp karşı çıktığı İş Kanununa karşı muhalefetini hafta tatili Cuma günü değil, Pazar günü olsunla sınırlı tutan CHP, savaşa ve Irakın işgaline karşı muhalefetini oyla sınırlı tuttu ve tabanını sokak eylemlerinden uzak tutma gayreti içinde oldu.
Tezkereler birbirini takip etti
Amerika Birleşik Devletlerinin (ABD) Irakı işgal planı çerçevesinde Türkiyenin yapması gerekenlere ilişkin tezkerelerden biri 6 Şubat günü vekillerin önüne geldi.
Kapalı oturumda ele alınan ve askeri üs, tesis ve limanların savaşa hazır hale getirilmesi ve Amerikan askerlerinin üç ay süreyle Türkiyede bulundurulmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi kabul edildi.
1 Mart, Türkiyedeki savaş karşıtı hareketin tarihine büyük harflerle yazıldı. Ankara Kızılayda 100 bine yakın insan Irakta savaşa hayır diye haykırırken, vekiller, ikinci tezkereyi görüşüyordu.
Sonunda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) yabancı ülkelere gönderilmesine ve yabancı askerlerin 6 ay süreyle Türkiyede bulunmasına izin veren ikinci tezkere kapalı oturumda ele alındı ve bu kez reddedildi.
Ancak, vekiller, ikinci tezkere karşısındaki tutumunu üçüncüsünde sürdüremedi. ABD uçaklarının Türk hava sahasından geçişlerine izin verilmesine ilişkin üçüncü tezkere 20 Mart günü kabul edildi.
ABDnin savaş planlarına göre, üç tezkere yeterli değildi. Dördüncüsü, 7 Ekim günü ele alındı. Yine Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kapalı oturumunda ele alınan Iraka asker gönderilmesine ilişkin tezkere, kabul edildi ancak bir ay sonra yani 7 Kasım günü, hükümet, tezkereyi askıya aldığını duyurdu. Bunda ABD ile yürütülen pazarlıklardaki anlaşmazlıkların büyük payı oldu.
Ankara'nın gündemi YÖK ve türban
2003de iç politikada tartışılan bir başka konu ise, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Yasa Tasarısı oldu. 18 Şubatta, Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK Kanununda değişiklik öngören taslağı tartışmaya açtı.
Rektörler, YÖK ve CHP, AKPnin bu tasarıyla yükseköğretimde kadrolaşacağı gerekçesiyle karşı çıktığını söylerken, AKP, üniversiteleri demokratikleştireceğini iddia ediyordu.
Tartışmalar sırasında, YÖKün eski genel başkanı Kemal Gürüz, yanında bir grup rektörle, Kara Kuvvetleri Komutanlığında Orgeneral Aytaç Yalmanla YÖK Yasa Tasarısını görüşürken, 25 Ekim günü ise rektörler Anıtkabirin yolunu tuttu. Yürüyüş sırasında Ordu Göreve yazılı pankart taşınması tepkilere neden oldu.
2003de AKP ile ordu arasında tartışmalar, sadece YÖK Yasa Tasarısıyla sınırla kalmadı. Türban tartışma konusu olmayı sürdürdü. Cumhuriyet resepsiyonundan 30 Ağustos resepsiyonuna kadar çeşitli resmi törenler, türban tartışmalarının gölgesinde geçti.
Yasalar uydu gibi, pratik uymadı
Hükümet, yasaları Avrupa Birliğine (AB) uydurma çerçevesinde, 15 Ocak günü idamı kaldırdı, 7. Uyum Paketini de, 7 Ağustos günü çıkardı. Yasaya göre, Türk Ceza Kanununun (TCK) 159. maddesindeki devletin ve devlet görevlilerinin manevi şahsiyetlerine tahkir ve tezyif suçlarına verilecek cezanın alt sınırı, bir yıldan 6 aya indirildi. Sadece eleştirmek maksadıyla yapılan düşünce açıklamaları cezalandırılmayacak.
Uyum çerçevesinde, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 11 Kasımda, kamuoyunda Kürkçe yayın hakkı olarak bilinen yönetmeliği açıkladı. Ancak, yönetmelik, kimseyi memnun etmedi. Çünkü, yönetmelik, Kürtçe yayın hakkını ulusal yayın kuruluşlarına verdi.
RTÜKün yayın hakkını, yönetmeliğin çıkmasını beklediklerini söyleyen yerel radyo ve televizyon dururken, Kürtçe yayın yapmayacakları başından beri belli olan ulusal basın kuruluşlarına vermesi eleştirildi. Kürtçe kurslar, kapı, pencere boylarına takılırken, İçişleri Bakanlığı, 24 Eylülde isim genelgesi yayınladı.
Sendikalar "sosyal diyalog"a saplandı
Çalışma yaşamı alanında, 2003e damgasını vuran en önemli olgu, çalışanların Kölelik Yasası olarak adlandırdığı İş Kanunu oldu. Kanunun anlamı, işçiler açısından, örgütsüzlük ve çalışma koşullarının ağırlaştırılması olmasına karşın, işçi sendikaları konfederasyonları, sosyal diyalog, katılımcılık adına bu yasaya tepki göstermedi. Sakıp Sabancı, Bu yasa tarafların ortak iradesi ile hazırlanmış bir yasadır ama bir ilk adımdır dedi.
İşçiler, 2003de de yasal olarak var olan grev hakkını kullanamadı. Çimento, Cam, Toprak ve Seramik Sanayii İşçileri Sendikasında (Kristal-İş) örgütlü cam işçilerinin, 9 Aralık günü başlatacakları grev, yasaklandı.
Hükümette, özelleştirme uygulamasına hız verirken, işyerlerine sahip çıkan işçiler arasında, Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası (Petrol İş) üyeleri ön plana çıktı. Aliağa PETKİM başta olmak üzere TÜPRAŞta işçiler, özelleştirmecileri işletmelere sokmadı.
İzmirde Çiğli Organize Sanayi Bölgesinde kurulu olan birçok işletmeden İstanbul Colins ve Cariere kadar onlarca işletmede, uzun süren sendikalaşma mücadelesi yaşandı.
Hükümet, kamuoyuna bir reform olarak sunduğu Kamu Yönetimi Temel Kanununu Meclise sevk etti. Söz konusu tasarısının yasalaşması durumunda, sözleşmeli personel uygulaması artacak, çalışanlara performansa göre ücret ödenecek ve tüm kamu hizmetleri piyasalaştırılacak. Bu düzenlemeye tek tepki Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonundan (KESK) geldi.
Çalışanlar arasında en çok gündeme gelen kesim, hekimler oldu. Hekimler 5 Kasım ve 24 Aralıkta sağlıkta özelleştirmeye karşı ve insanca yaşanacak ücret için, SES üyelerinin de desteğiyle iş bırakma eylemi yaptı.
F tipi hala sorun
Tutuklu yakınlarının, tutukluların ve duyarlı kamuoyunun, F tipi cezaevinde çözüm bulunması talebi 2003de de sürdü. Cezaevleri konusunda resmi politikayı, AKP hükümeti de sürdürdü.
Hatta, cezaevleri tiplerine yenisi eklendi, ilk D tipi cezaevi Diyarbakırda açıldı, diğer cezaevlerinden de F tipine nakiller başladı. Bunlara bir de hazırlık aşamasında olan Yeni İnfaz Yasasını ekleyelim. Yasa, tutuklulara tek tip elbise giyme zorunluluğu getirirken, ölüm oruçlarına da müdahale edilmesinin yasal mevzuatını oluşturuyor...
Deprem, grizu kazaları, trafik ve uçak kazaları, 2003 yılı içinde de eksik olmadı. Bingölde 1 Mayıs günü meydana gelen 6.4 şiddetindeki depremde, 176 kişi yaşamını yitirirken, 521 kişi yaralandı. Ekim ayında Burgazadada çıkan yangında 600 hektarlık alan zarar görürken, 22 Kasım günü Karamanın Ermenek ilçesinde meydana gelen grizuda, 10 işçi hayatını kaybetti. (BB)