"Bu yıl özellikle yasal anlamda çok önemli değişiklikler yapıldı ancak, uygulama yönünde herhangi bir ilerleme sağlanamadı. İhlaller geçtiğimiz senelerden daha fazla gerçekleşti" diyen Önen ve Sönmez, insan hakları konusunun yalnızca Avrupa Birliği (AB) üyeliği ile ilgili konularda gündeme getirilmesinin kalıcı bir iyileşmenin önünde engel olduğunu vurguladı.
Önen, 2002'de Türkiye'de insan hakları ihlallerini şöyle özetledi:
"Bu yıl daha çok ihlal yaşandı"
"2000'de düşüncelerinden dolayı dava açılanların sayısı 158 idi, 2001'de 1500, 2002'de ise bu rakam 2260'a çıktı... Bu rakamlar her yılın ilk altı ayıyla sınırlı, yaşadığımız gerçek böyle."
Sönmez de 2002'nin daha iyi anlaşılması için şu bilgileri verdi:
* Geçen sene 345 haksız gözaltı başvurusu varken bu yıl başvuru sayısı 2120'ye çıktı. Son yıllarda en fazla çocuk gözaltısının yaşandığı yıl 2002. Bunların büyük bir kısmı İmam Hatipli kız öğrenciler.
* Geçen sene sadece Mazlum-Der'in İstanbul şubesine 25 işkence başvurusu yapılmıştı, bu yıl 30 kişi başvurdu.
* F tipi cezaevlerinin uygulamaya konmasıyla cezaevinde yaşanan ihlallerle ilgili şikayet başvuruları arttı.
"İlerleme hükümete bağlı"
TİHV Başkanı Önen, 2002'deki önemli iki değişikliğin idam cezasının kaldırılması ve Türkçe dışındaki dillerde de öğrenim hakkının verilmesi olduğunu söyledi, "Ama bunun dışında anayasada yapılan 34 madde değişikliği ve bir, iki ve üçüncü paketlerde getirilen düzenlemeler tamamen göstermelik, maddeler değiştiği halde içeriğin değişmediği düzenlemeler" dedi.
Önen ve Sönmez'e göre önümüzdeki yıllarda insan hakları konusunda ilerleme sağlanması yeni hükümetin kararlılığına bağlı. Gülden Sönmez bu konuda şunları söyledi:
"58. hükümet de "Devletin güvenliği, bölücülük, irtica" gibi bahaneleri insan hakları konusundaki iyileştirmelere karşı öne sürerse hiçbir şey değişmez." (HA/BB/NK)