Bekleneceği gibi, bu tür genel krizlerin merkez üssünü, kapitalizmin en gelişkin olduğu İstanbul ve çevresi oluşturuyor. Sektörel olarak sanayide ve hizmetler sektöründe yaşanan derin daralmalar, bu sektörlerin en gelişkin olduğu İstanbul ve çevresini krizin merkez üssü haline getiriyor.
Bu krizde de öyle oldu ve bu, beklenen bir şeydi. Daha önceki benzer krizlerde de aynı şeyler olurdu. Ancak bu krizin dikkat çekici yanı, Orta Anadolunun da, önceki krizlerde yaşamadığı ciddi bir çökmeyi yaşaması.
Devlet İstatistik Enstitüsünün (DİE) açıkladığı , 2001in illere ve bölgeler göre milli gelir verileri , 2001 krizinde Ankara ve çevresinin krizden derin etkilendiğini ortaya koyuyor. DİE verilerine göre, 2001de Türkiye genelinde dolar bazında yüzde 27 gerileyerek 2146 dolara düşen kişi başına gelir, Ankarada tarihi bir gerileme gösterdi ve 2000e göre yüzde 51 azalmayla 2752 dolara düştü.
Kişi başına gelirde azalma İstanbulda yüzde 31i buldu ve 3063 dolara indi. İzmirde ise kişi başına gelir 2001de yüzde 33.8 azalma ile 3215 dolara düştü. Böylece üç büyük il içinde krizde en fazla daralmayı Ankara gösterdi. Türkiye genelinde gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 7.5 gerilediği belirlenirken Ankaranın il geliri yüzde 11.5, İstanbulunki yüzde 10.2, İzmirinki ise, Türkiye ortalamasının altında, yüzde 7 azaldı.
DİE verilerinin il ve bölgelere göre yorumu şöyle yapılabilir:
Orta Anadolu çöktü
DİE verileri, Ankaranın yanı sıra çevre illerinde de önemli bir gelir gerilemesi yaşandığını ortaya koyuyor. Türkiye gelirinin beşte birine yakınının üretildiği Orta Anadoluda milli gelir daralmasının ortalamanın üzerinde olması, bölge gelirini daha da azalttı.
2001 daralması Türkiye genelinde yüzde 7.5 iken Ankarada yüzde 11.5e çıktı. Çevre alt bölgelerde Konya-Karamanda küçülme yüzde 12.9, Karabük, Bartın ve Zonguldakta yüzde 11.5, Çankırı, Kastamonu-Sinopta yüzde 8.3, Aksaray-Kırıkkale-Nevşehir-Niğdede yüzde 8, Çorum-Amasya- Samsun-Tokat altbölgesinde ise yüzde 9.4 olarak gerçekleşti. Orta Anadoluda krizi yüzde 4.5 daralma ile hafif atlatan altbölge ise Kayseri-Sivas-Yozgat oldu.
Daralmanın yüzde 5.5 olarak gerçekleştiği 1994 krizinin sonuçları ile karşılaştırıldığında Orta Anadolunun bu krizde ciddi bir daralma yaşadığını görüyoruz. 2001 krizinde yüzde 11,5 ile genelin 4 puan üstünde küçülen Ankara ekonomisi, 1994te , geneldeki daralma (yüzde 5.5) oranında küçülme yaşamıştı. 2001 krizinde yüzde 13e yakın küçülen Konya Bölgesinin 1994 daralması yüzde 1 dolayındaydı.
Diğer Orta Anadolu illerinde de 1994 krizinin sonuçları, 2001deki boyutlarda olmamıştı. Bu iki krizden sonuncusunun Orta Anadoluya daha büyük hasar vermiş olmasının altında, 2001de tarımın da önemli daralma yaşamış olması etkili olmuş olabilir. 1994 krizinde Türkiye genelinde tarımda küçülme yüzde 0.7de kalırken 2001 krizinde yüzde 6.1i buldu.
Milli gelirinin dörtte biri tarıma dayanan Orta Anadolu, dolayısıyla 2001 krizinde tarımdaki küçülme ile de ağır yara aldı. Bunun yanı sıra, Ankarada kamu harcamalarının azaltılmasının da Başkent gelirinde daraltıcı etki yarattığı, Karabük, Zonguldak,Kırıkkale gibi yörelerdeki kamu sanayindeki küçülmenin, bölge ekonomisindeki daralmayı artırdığı söylenebilir.
İstanbul ve Çevresi de çöktü
2001 krizinin de, öncekiler gibi, merkez üssünün genel olarak Marmara, özellikle de İstanbul ve çevresi olduğunu görüyoruz. Türkiye milli gelirinin yüzde 21,5ini tek başına üreten İstanbulda 2001 krizinde daralma yüzde 10.2yi bulurken, kişi başına gelir de yüzde 31 azaldı.
İstanbulun altbölgesi Tekirdağ-Edirne-Kırıkkalede daralma yüzde 9, Balıkesir-Çanakkalede yüzde 13ü buldu. Buna karşılık Güney ve Güneydoğu Marmarada daralma, Türkiye ortalamasının altında gerçekleşti. Bolu-Düzce-Kocaeli-Sakarya- Yalovada daralma ortalamaya yakın (yüzde 7.3) olurken, Bursa-Bilecik,Eskişehir aksında kriz yüzde 5.2 ile daha hafif yaşandı.
1994 krizinde, Türkiye milli gelirinde, 1993 payı yüzde 21.4 olan İstanbul , yüzde 11'e yakın bir daralma yaşamıştı. Aynı yıl ülke genelindeki daralmanın yüzde 5,5 olduğu anımsandığında, İstanbul'da krizin bir misli derin yaşandığı söylenebilir.
İstanbul'un kendi gelir pastasında , sanayinin payı yüzde 35, ticaretin payı da yüzde 27 dolayında. Dolayısıyla sanayi ve ticaretteki kriz, İstanbul'u doğrudan etkiliyor.
Finans, medya gibi hizmet sektörlerinin de merkezi olan İstanbul, bildik mavi yakalı işsizliğinin yanı sıra, özellikle yoğun bir beyaz yakalı işsizliğine tanık oluyor.
İstanbul'dan yönetilen özel sektör faaliyetlerinin üretim yerleri olan Trakya ve Bursa da krizden önemli ölçüde etkilendi. Tarımdaki gerileme, tarım iddiası olan bu iki alt bölgedeki daralmayı biraz daha artırdı. Buna karşılık petrol sektöründeki kamu sanayinin çarklarının dönmesi ile ilgili olarak Kocaelideki 2001 daralmasının yüzde 3.6da kaldığı, 1994te ise tersine bir büyüme trendi yaşadığı gözlemler arasında.
Otomotiv, tekstil ve gıda sanayinin, bunun yanında tarımın gelişkin olduğu Bursa'da ekonomik daralma 1994 yılında yüzde 11.3 ile rekor düzeyde idi ve 2001de de Bursa yüzde 8.3 küçülme yaşadı. Ancak, bölge, tekstil ve otomotiv sanayinin ihracatı ile 2002de hızla toparlanmış izlenimi vermektedir.
Marmara'nın diğer büyük illeri Çanakkale, Bolu ve Sakarya, 1994te diğer merkezlere göre, krizi daha az hisseden ekonomik büyüklüklere sahipken 2001 krizinde derin etkilendiler. Boludaki daralma yüzde 19u, Sakaryadaki yüzde 13ü buldu.
Ege de hasarlı
İhracat ve turizm gücüne karşın Ege ve Güney de krizden nasibini aldı. Bu daralmada tarımdaki gerileme önemli bir rol oynamış görünüyor.
2001de yüzde 7 küçülen İzmirin kişi başına geliri üçte bir oranında azaldı. Afyon-Kütahya-Uşak- Manisada daralma yüzde 7.5 olarak gerçekleşti. Asıl hasar Aydın-Denizli-Muğla aksında. Bu altbölge yüzde 9.4 daralırken en büyük hasar Muğladan geldi.
Muğla, turizm potansiyeline karşın tarımın çökmesi ile yüzde 13e yakın daraldı. Antalya, Burdur, Isparta alt bölgesinde daralma ise yüzde 1in altında kaldı ve krizde yüzde 1 büyüyen Antalya sayesinde bölge krizi geçiştirdi. Antalya, 1994 krizinde de , turizm sayesinde küçülme bir yana yüzde 6 büyüme gösteren tek il olmuştu.
1994 krizini yüzde 7,5 büyümeyle kapatan İzmir'in 2001 krizinde yüzde 7 daralması dikkat çekicidir. 1994 krizinde Denizli küçük bir daralma yaşarken Manisa büyümesini sürdürmüştü. Ama 2001 krizinde Denizli yüzde 2 küçülürken Manisanın gelirindeki küçülme , tarımdaki daralmanın etkisiyle yüzde 8I aştı. Yine Aydın, tarımdaki daralmanın etkisiyle 2001de yüzde 13.4 daraldı. Oysa Aydın 1994te yüzde 5 büyümüştü. .
1994 krizinde ülke genelinde ekonomi yüzde 6 küçülürken, Marmaris, Bodrum, Fethiye gibi turizm merkezlerini içeren Muğla yüzde 6.3'lük büyüme göstermişti. Ama aynı Muğla, tarım ve madencilikteki gerilemenin etkisiyle 2001de yüzde 13 daraldı.
Çukurova/GAP
İçel'den başlayıp Diyarbakır'a uzanan coğrafi hat, 2001 krizini, diğer bölgelere gore daha hafif yaşamış izlenimi veriyor . 2001de sanayi üslerinden Adana-Mersinde daralma Türkiye ortalaması olan yüzde 7.5 olarak gerçekleşirken, Adananın yüzde 10.5 daralma ile krizi derinden yaşadığı görülüyor.
Daralma, Hatay, Maraş, Osmaniye altbölgesinde yüzde 4.5ta kaldı. Gaziantep-Kilis-Adıyaman altbölgesi ise 2001 krizini yüzde 3.5 daralma ile geçiştirdi. Bu bölgelerle hızla bağı güçlenen GAP illerinde ise kriz daha hafif hissedilmiş görünüyor. Hatta, bu bölgelerde kısmi büyümeler yaşandı. 2001de Batman- Siirt-Şırnak-Mardin alt bölgesi yüzde 7;
Diyarbakır-Urfa yüzde 2.2 büyüme gösterdi
. Sanayide yoğunlaşan İçel , 1994 krizinde yüzde 10.5 küçülmüştü. 2001de daha hafif yaşadı krizi. Tarımın da yüzde 20 pay aldığı Adana, 1994 krizinde yüzde 6'ya yakın küçülmüştü. 2001de Adana, krizi daha derin yaşadı ve 2002de kent işsizlik oranı yüzde 35 gibi dehşet bir boyuta çıktı.
1994te asıl daralmayı Gaziantep yaşamıştı. Ekonomisi yüzde 11.7 ile rekor daralma yaşayan Gaziantep, üstelik bu daralmayı 1993'te yaşadığı yüzde 19'luk rekor büyümenin ardından tatmıştı. Devasa bir büyümeden yine olağandışı bir daralmaya uğramak, Gaziantepliler için ilginç bir deneyimdi. Aynı Gaziantep, 2001 krizini yüzde 3.5 daralma ile ucuz atlatmış görünüyor.
GAP illerinden Diyarbakır, 1994 krizinde yüzde 11'e yakın küçülmüşken Şanlıurfa yüzde 12 büyümüştü. 2001 krizinde iki ilde de yüzde 2.2 oranında büyüme yaşandı.
Makus talihli bölgeler...
Türkiyenin en az gelişmiş bölgeleri olan Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Karadeniz ise, kriz öncesi de gelişme yaşamadıkları için, krizde en az daralan hatta Türkiye geneline göre gelişen bölgeler oldular. Türkiye gelirinde yüzde 3 payı olan Trabzon-Ordu-Giresun-Gümüşhane-Artvin, 2001de yüzde 3.7 büyüdü.
Türkiye milli gelirinden yüzde 5.3 payı olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin alt bölgelerinden GAP kapsamında olanlar büyürken diğerleri biraz daha gerilediler. 2001de Batman- Siirt-Şırnak-Mardin alt bölgesi yüzde 7; Diyarbakır-Şanlıurfa yüzde 2.2 büyüme gösterdi. Erzurum ve çevresinde büyüme yüzde 1.1de kaldı. Diğer illerin ise hepsi 2001de de daraldılar.
En hasarlı iller
Krizdeki hasar tespiti il bazında yapıldığında en büyük daralmanın yüzde 21.2 ile Karabükte yaşandığı, bunu yüzde 18.8 daralma ile Bolunun izlediği görülüyor. Diğer büyük hasarlı iller ve daralma oranları şöyle: Çorum:Yüzde 17.1; Aksaray, yüzde 16,5; Edirne, yüzde 16.1; Çanakkale yüzde 14,2; Konya yüzde 13.9, Aydın yüzde 13,4, Sakarya yüzde 12,7, Muğla yüzde 12.6,Ankara yüzde 11,3.
Bölgeler ve iller arasındaki kutuplaşma 2001 krizinde de büyüdü. En az gelişmiş il olan Ağrıda kişi başına gelir 2000de 824 dolar iken 2001de 568 dolara inerek yüzde 31 azaldı. , Kişi başına gelirin en yüksek olduğu Kocaelinin ise 2000de 7556 dolar olan kişi başına geliri 2001 krizinde yüzde 18.5 azalarak 6165 dolara indi. Böylece Kocaeli ile Ağrı arasında kriz öncesi 1e 9 olan gelişme farkı, krizle birlikte 1e 11e çıktı. (MS/NM)