Eva Nikell İsveç'te Eşitlik Kamu Denetçiliği (Ombudsman) Geliştirme Uzmanı. 14 yıl boyunca Cinsiyet Ayrımcılığı Ombudsmanı'nda çalışan Nikell 2009'da Cinsiyet, Cinsel Yönelim, Etnik ve Engelli Ombudsmanlarının birleşmesiyle Eşitlik Ombudsmanı'nda çalışmaya başlamış.
Nikall dünyanın ilk ombudsmanlık sisteminin olduğunu İsveç'te bu uygulamanın içinde 18 yıl geçirmiş. bianet'in sorularını yanıtlayan Nikell, ombudsmanlığın ne işe yaradığını, nasıl işlediğini, gücünü ve önemini anlattı.
Ombudsmanlık sistemi nasıl başladı?
Ombudsmanlık sistemi ilk olarak 1809'da uygulamaya kondu. O zamanlar tek bir ombudsmanlık yani Meclis Ombudsmanı vardı. Meclis Ombudsmanı'nın görevi hiçbir vatandaşın herhangi bir kamu görevlisi ya da yetkilisi tarafından haksızlığa uğramamasıydı. Eğer bir kamu görevlisi tarafından haksızlığa uğratıldığınızı düşünüyorsanız ombudsmana başvuruyorsunuz.
Bugün ombudsmanlık sayısı da artmış durumda. Meclis Ombudsmanı, Çocuk Ombudsmanı, Basın Ombudsmanı, Reklam Ombudsmanı, Tüketici Ombudsmanı ve benim çalıştığım Eşitlik Ombudsmanı var.
Ombudsman nasıl ve kimler arasından seçiliyor?
İsveç'te ombudsman genellikle hükümet tarafından belirlenir. Tabii ki isteyen herkes ombudsman olmak için başvurabilir ama genel bir uygulama olarak hükümet tarafından belirli kişiler işaret edilir. Alışılageldik bir seçim sistemi olmaz. Meclis Ombudsmanı'nı yine meclis seçer ama diğer ombudsmanlar hükümet tarafından seçilir.
Çoğunlukla avukat, hakim gibi hukuk alanından kişiler ombudsman seçiliyor. Bu genel bir kural olmamakla beraber ombudsmanın hukuku bilmesi gerekir, bunun dışında seçilen kişilerin herhangi bir siyasi parti, grup, dini grupla yakın ilişkisi olmaması, toplum tarafından saygı görülen kişi olması gerekir.
Ombudsmanın görev süresi altı yıldır. Bu süre gerektiği takdirde uzatılabilir. Genele altı artı üç yıl görev yaparlar ama altı artı altı da olabilir.
Türkiye'de ombudsmanlık sistemi tartışmalarında öne çıkan konulardan biri ombudsmanın bağımsızlığıydı. Hükümet tarafından seçilen bir kişi ne kadar bağımsız olabilir?
İsveç kamu yöneticilerinin hepsi hükümet tarafından atanır. Ancak siyasi gelenek sebebiyle tüm kamu yöneticileri bağımsızdır. Söz konusu ombudsman olduğu zaman daha da bağımsızdır.
Ombudsmanlık sistemi Birleşmiş Milletler'in (BM) Paris Prensiplerinde geçen “Tüm BM ülkelerinde insan haklarını koruyan bağımsız organlar bulunmalıdır” ilkesine göre hareket eder. Bu kurumların bağımsız olması, araştırmalar yapması, bağımsız raporlar hazırlaması gerekir.
Bizim Eşitlik Ombudsmanı olarak uymak zorunda olduğumuz iki anlaşma var. İlki Ayrımcılık Anlaşması ki bu İsveç toplumunda kimsenin ayrımcılığa uğramaması için çalışmak anlamına geliyor, ikincisiyle Ombudsmanlık Anlaşması.
Ombudsmanlık Anlaşması üç maddelik ama çok önemli bir anlaşma çünkü kurumun bağımsızlığını garanti altına alıyor. Anlaşma tüm ayrımcılıklara karşı mücadele etmemizi ve mücadele yöntemi olarak her türlü aygıt, kaynak ve yöntemden yararlanmamız gerektiğini söylüyor. Bu bize istediğimiz konu üzerinde istediğimiz yöntemi seçme imkanını yani bağımsızlığımızı veriyor.
Hükümet tarafından sunulan ve parlamento tarafından oylanan bir bütçemiz var. Bu bütçe genelde hükümetin belirlediği şekilde geçiyor ama bazı durumlarda değişiklikler yapılabiliyor. Çünkü ombudsman, hükümeti de denetleyen bir kurum olarak muhalefet tarafından da desteklenen bir organ.
Peki ombudsmanın görevden alınması mümkün mü?
Bir ombudsmanı görevden almak yine hükümetin yapabileceği bir şey. Paris Prensipleri'ni düşündüğümüzde olmaması gerekir ama bu yetki hükümette. Çünkü bir anlamda ombudsmanın işvereni hükümet. Ama bu ombudsmanın herhangi bir vakayla ilgili hükümete gidip izin alması anlamına gelmiyor. Bu konuda tamamen bağımsız.
Ombudsmanlık sistemi nasıl işliyor? Bir kişi nasıl şikayette bulunabiliyor, bunun için ücret ödüyor mu?
Öncelikle şunu söylemem gerekiyor, ombudsmanlık sisteminde tüm süreç ücretsizdir. Her kim ki bir kamu görevlisi tarafından ayrımcılığa uğradığını düşünüyorsa bize başvurup şikayette bulunabilir. Bunu internet üzerinden ya da bizzat gelip form doldurarak yapabilir.
Burada şu kural var. Şikayette bulunan, ayrımcılığa uğradığını düşünen kişinin kendisinin başvuruda bulunması gerekiyor. Yani "Sen ayrımcılığa uğradın" diyemem, kişinin "Ben ayrımcılığa uğradım" demesi gerekiyor.
Başvuru yapıldığında dosya artık kamuya açık bir dosya haline geliyor. Özel durumlarda, nefret suçunun olduğu, belirli bir sağlık durumunun olduğu ya da özellikle çocuklara yönelik ayrımcılık dosyalarını gizli tutuyor. Ama bu bizim kararımız oluyor.
Bize yılda ortalama 1500 şikayet geliyor. İlk olarak hızlı bir eleme sürecinden geçirip araştıracağımız ya da mahkemeye taşıyacağımız dosyalara karar veriyoruz. Bu ortalama 100 dosya anlamına geliyor. Şu an ise mahkemeye taşıdığımız devam eden dosya sayısı 30 civarında. Mahkeme dışında da çözüm bulabiliyoruz, çünkü mahkeme ortalama yedi aylık uzun bir süreç. Ancak belirli konularda, önem verdiğimiz durumlarda bir mahkeme kararının çıkmasını önemsiyoruz.
Mahkemeye taşınmış olan bir dava kaybedilirse, şikayetçi tarafa yönelik herhangi bir maddi uygulama olmuyor. Gerekli ücreti biz devletin sağladığı bütçeden karşılıyoruz ki bu bize ayrılmış bütçe de değil. Bu da bizim bağımsızlığımızı koruyor.
Peki ombudsman ne iş yapıyor?
Ombudsman yönetici yani patron. Hükümetle belirli konular üzerine görüşmeler yapan, meclis oturumlarını izleyen, ulusal ya da uluslararası ziyaretlerde bulunan biri. Ama aynı zamanda hangi dosyaların mahkemeye taşınacağına karar veren kişi.
Ombudsman aslında bir hakim gibi. Günlük araştırma, dosya gibi işlerle uğraşmıyor ama önemli konularda kararı o alıyor. Daha küçük ombudsmanlıklarda şikayetçiyi de mahkemede temsil eden kişi ombudsman olabiliyor ama büyük ombudsmanlıklarda bu mümkün değil.
Ombudsmanlıklar sadece şikayetler üzerinden mi çalışıyor yoksa farklı faaliyetleriniz de var mı?
Mesela benim çalıştığım alan eşitlik planları geliştirme, proje üretme üzerine çalışıyor. Bu bağlamda kurumlardan belirli planlar belirleyip hayata geçirmelerini istiyoruz. Örneğin bir okulda hem öğrenciler için eşit muamele planının olması, ama aynı zamanda okulda çalışanlar için cinsiyet, etnik, cinsel yönelim eşitliği planları olması gerekiyor. Biz kurumlardan planları bize göndermelerini istiyoruz. Karşılığında onlara geri bildirim ve tavsiyelerde bulunuyor, revize ettikleri planları tekrar görmek istiyoruz. Bu uygulamamıza uymak zorundalar yoksa bu kurumlar ayrımcılık mahkemesine şikayet edip yüksek meblağda cezalar almalarını sağlayabiliyoruz.
Türkiye'de Pınar Selek Davası'nda üç beraatin ardından bir mahkumiyet kararı geldi. Benzer şekilde kötü muamele ya da ayrımcılık mahkeme tarafından uygulandıysa ombudsmanın buna yönelik bir yaptırımı oluyor mu?
Mahkeme kararlarını bozamıyoruz. Mahkemeleri ancak bir üst mahkemeye şikayet edebilir, ya da o dosya kapansa da yeni veriler elde ettiğimiz takdirde o dosyayı yine mahkemeye götürebiliriz. Ama mahkeme kararını bozamayız.
Ombudsmanlık sistemi halk tarafından tutulan, sevilen bir sistem mi?
Ombudsmanlık sistemi popüler, Eşilik Ombudsmanlığı ise daha çok popüler. Ancak bazen tepki gören çalışmalarımız da oluyor. Örneğin bir dosyada başörtüsüyle çalışmak isteyen bir Müslüman kadının davasını kazandığımızda bazı tepkiler olmuştu. Zaman zaman topluma göre radikal kararlar verdiğimize dair eleştiriler alıyoruz.
Peki demokrasi açısından ombudsmanlık önemli bir kurum mu?
İsveç demokraik geleneğin güçlü olduğu bir toplum. Eskiden sınıf tartışmasının en çok yapıldığı ülkelerden biri ama işçi sınıfının ekonomik gücünün artıp orta sınıf haline gelmesiyle bu tartışmalar da azaldı.
Ama ayrımcılık farklı katmanlarda devam ediyor ve pekçok kişi ayrımcılığa uğrasa da şikayette bulunmuyor. Bunu bazen şisteme, bazen devlete bazen de kişiye güvenmediği için yapıyor. Oysa ayrımcılık bugünün sınıf tartışmasının temelinde yer alıyor, çünkü sosyo ekonomik durumu etkiliyor.
Bu yüzden daha fazla insanın şikayette bulunması, ayrımcılıklara ses çıkarması için çalışıyoruz. (EA/HK)