Sendikaların 1 Mayıs'ı Taksim meydanında kutlamak istemelerinin bir sebebi de 1977'de yaşananlar.
O yıl, yüz binlerce insanın katıldığı kutlamalarda kimliği belirlenemeyen kişilerin ateş açması sonucunda 40'a yakın insan öldü. Aradan geçen sürede olayın failleri bulunamadı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Taksim için çağrı yaparken 1977'de yaşananların araştırılmasını da istedi.
1989'da Dalcı öldürüldü
1977'nin ardından sonraki yıl da 1 Mayıs Taksim'de kutlandı. 1979'da Sıkıyönetim Komutanlığı mitinge izin vermedi. 12 Eylül askeri darbesiyle de yasak kurumsallaştı.
1987'de bir grup milletvekili Taksim'deki anıta çelenk bırakabildi. 1989'daysa 12 yıl aradan sonra Taksim'de 1 Mayıs'ta yine bir insan hayatını kaybetti: Mehmet Akif Dalcı.
Dalcı 18 yaşında bir işçiydi. 1 Mayıs günü Beyoğlu'ndan Taksim'e çıkmak isterken polisin müdahale etmesi üzerine grup Kasımpaşa'ya doğru gitmeye başladı. Polis ateşine taşla karşılık veren Dalcı, Şişhane'de vurularak öldürüldü.
Devrimci Sol bir süre sonra Dalcı'yı hedef gözeterek vurduğu iddia edilen polis memuru Kazım Çakmakçı'yı öldürdü.
1990, 1996...
Ertesi yıl, Taksim'e çıkmak isteyen göstericilere ateş açan polis, yine Devrimci Sol üyesi, İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi Gülay Beceren'in felç olmasına neden oldu.
1996'da Kadıköy'de yapılan mitingde yine polis ateşi sonucunda Dursun Odabaşı, Yalçın Levent ve Hasan Albayarak öldürüldü.
Biber gazı
Geçen yıl 1 Mayıs günü Dolmabahçe ve Taksim'de polis gaz bombaları ve copla mitinge gelenlere aşırı şiddet uyguladı. Yüzlerce insan gözaltına alındı. Şehir dışından gelenlere müdahale edildi. Gazetecilerin çalışması engellendi, polis şiddet uyguladı.
Polisin yoğun şekilde kullandığı biber gazından etkilenen bir kişi, 75 yaşındaki İbrahim Sevindik yollar kapalı olduğu için hastaneye geç ulaştırıldı ve kısa süre sonra da hayatını kaybetti.
Güler görevini yapsın
İstanbul Valisi Muammer Güler, bu yıl da geçen yıl yapılan uygulamanın tekrarlanacağını söylüyor.
30 yılda kutlama yapmak, emekçilerin dayanışma gününde yan yana durmak istediği, hatta sadece o sırada orada bulunduğu için 40'tan fazla insan polisçe öldürüldü; yüzlerce insan dövüldü, gözaltına alındı, yargılandı.
Güler, yarın bu sayıların artmamasından sorumlu. Aslında saydıkları bir yana, tek sorumluluğu da bu. (EÜ/GG)