Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) "tehlike altındaki diller atlası"nı yayımladı. Etkileşimli atlasa İnternet üzerinden de ulaşılabiliyor.
30'dan fazla dilbilimcinin hazırladığı atlasa göre, 2 bin 300 dil, tehlike altında. Son üç kuşak içinde, son konuşanlarının ölmesiyle 200 dil öldü. Geçen yıl ABD'de Alaskalı Marie Smith Jones'un ölmesiyle Eyak dilini konuşan kalmadı. 1992'de Türkiyeli Tevfik Esenç'in ölümüyle Ubıhça da yaşayan dil olmaktan çıkmıştı.
UNESCO'nun sınıflandırmasına göre, gezegendeki toplam 6 bin dilin 538'i "son derece", 502'si "ciddi anlamda", 602'si "kesinlikle" tehlike altında. 607 dilse "güvensiz" durumda.
199 dili 10'dan az sayıda insan konuşuyor. 178 dilse, 10-50 arasında kişi tarafından konuşuluyor.
"Dilin kaybı insanlığın kaybı"
UNESCO yöneticisi Koichiro Matsuura "Bir dilin kaybı birçok kültürel kayba da yol açar, şiirlerden efsanelere, özdeyişlerden fıkralara kadar. Dillerin kaybı insanlık için biyoçeşitliliğin de kaybıdır, çünkü diller doğa ve evren hakkında birçok bilgi taşır" diyor.
Diller her yerde kayboluyor
Atlasa göre dil kaybı hemen her bölgede her türlü ekonomik ortamda gerçekleşebiliyor. Yaklaşık 2 bin dilin konuşulduğu Sahra Altı Afrika'da 200 dilin gelecek 100 yıl içinde kaybolacağı tahmin ediliyor. Avustralya'da 108, Fransa'da 26 dil tehlike altında.
Dünyanın dil açısından en zengin ülkesi, 800 dilin bulunduğu Papua Yeni Gine. Ülkede 88 dil tehlike altında.
Tekrar yaşama döndürülen veya güçlendirilen diller de var. Britanya'da 1700'lerin ikinci yarısında kaybolan "Cornish", Fransa'ya bağlı Yeni Kaledonya adasında 2006'da son konuşanı ölen Sishee dili, yeni konuşanlarıyla yaşama döndürüldü.
UNESCO'nun doğru dil politikalarıyla konuşan sayısının arttığını söylediği yerli dilleri de var. Peru'da Aymara ve Quechua, Yeni Zelanda'da Maori, Paraguay'da Guarani dilleri gibi. (TK)