Belki artık giden vapuru izlemiyorsunuz; siz de binme cesareti göstermişsiniz ve işte vapurdasınız. Bir kere bakıp kafanızı çevirdiğiniz denize, gözlerinizi dikmiş ayırmıyorsunuz. Artık siz hastasınız; aşka yakalanmışsınız.
Aşk herkesin yaşayamadığı, ona yakalananların da kendilerini özel hissetmeleri gereken bir hastalık bence.
Aşık olduğunuz kişi ile aranızda, fedakarlık ve ilgi ile beslenen, kural tanımayan bir dünya kuruluyor.
Yalnız bu dünya iki kişilik, üçüncü kişiler giremez, yer yok. Bu hastalık süresince aşık olduğunuz kişiye maalesef muhtaçsınız. Çünkü, sizi bir tek o hayata döndürebiliyor. Bütün çılgınlıkları onunla denemek istiyorsunuz, aslında aşkın bu kuralsızlığına hayran kaldınız.
Onunla birlikteyken, kendinizi bomboş hissettiğiniz anlar olur, sanki beyniniz durur çalışmaz. Evet, beyniniz çalışmaz çünkü mantıkla hareket etmezsiniz. Kalbiniz tüm yolların rotasını çizer ve siz koyvermişcesine izlersiniz.
Aşk tarif edilemez aslında
Her gün geçtiğiniz o dar, gürültülü sokaklar farklıdır artık. Köşe başındaki çingenenin kemanından çıkan parçaya kulak verirsiniz, ilk defa duyarmışçasına.
Sürekli bir gülümseme ifadesi yerleşir yüzünüze. Bu elinizde değildir, içinizden gelir. Bu hastalık genelde böyle zamanla ilerler. O sımsıkı kavradığınız el uzaklaşmadıkça, hastalıkta iyileşme görülmez.
Zamanla gerçek dünyaya dönüyorsanız ve her şey eskisi gibi olmaya başladıysa, bu o yitirdiğiniz el yüzündendir. Hastalık iyileşme göstermeye başlamıştır.
İlgiye, sevgiye muhtaç kalbiniz yine karanlığa gömülmeye başlar. Bu süreç, sizin direncinize göre değişmekle birlikte fazla uzun sürmeyebilir, ya da hayatınızı bir kabusa dönüştürebilirsiniz.
Kolay değildir. Siz tüm dünyayı içinize sığdırmıştınız o aşkla ve birdenbire dünyanızı çaldılar.
Bir gün baktınız ki, yine o dar sokaklı, ürkütücü beton yığınları olan şehirdesiniz; yine vapura binenleri izliyorsunuz ve denizi görmezlikten geliyorsunuz. Köşe başındaki kemancıyı da, yine duymuyorsunuz.
Kurtuldunuz, iyileştiniz, geçmiş olsun. Bana sorarsanız hiç iyileşmek istemezdim. (EÇ/EÜ)
* 18 Mart Üniversitesi öğrencisi Elif Çalışkan bianet'te stajyer olarak çalışıyor.
