Başkanlık seçimlerinin bu tarihe denk gelmesinin nedeni, eski devlet başkanı Levon Ter Petrosyan'ın 1998'de bu tarihlerde istifa etmiş olması. Bu seçimlerin sürpriz ismi Ter Petrosyan, pek çok şeyin yanısıra, halkı bu soğukta sokaklara döktüğü için özür dilemeyi ihmal etmedi. Çok daha kötü günler görmüş Ermenistanlılar ise soğuğa hiç aldırış etmiyor. Mitinglerde, başkentin sokakları on binlerce göstericinin yürüyüşleriyle dolup taşıyor.
Bu seçimler Ermenistan'ın on altı yıllık bağımsızlık tarihinin en sürprizli başkanlık seçimleri olacağa benziyor. Devlet başkanlığı için yarışan dokuz aday var. Ama seçim kampanyalarının gidişatı iki kişinin ismini öne çıkarıyor.
Biri şu andaki başbakan Serj Sarkisyan, diğeri ise Ermenistan'ın ilk devlet başkanı Levon Ter Petrosyan. Geçtiğimiz ilkbaharda, parlamento seçimlerinin hemen ardından konuştuğum uzmanlar ve arkadaşlarım hep aynı şeyi söylüyordu: Serj Sarkisyan devlet başkanı olacaktı.
Ancak Ekim ayında, 10 yıl aradan sonra, Levon Ter Petrosyan'ın siyaset sahnesine dönüp seçimlere adaylığını koyması durumu değiştirdi. Seçim tarihi yaklaştıkça, Ter Petrosyan, Serj Sarkisyan'ın kesin gözüyle bakılan devlet başkanlığının üzerine büyük bir soru işareti koymayı başardı. İşte bu soru işareti aynı zamanda, halkın iktidarı değiştirebileceğine dair bir umudun var olduğunun da kanıtı oldu.
Ter Petrosyan'ın başkanlık yaptığı yıllarda ülke her anlamda krizdeydi. Karabağ Savaşı yıllarında ülkede temel gıda maddeleri karneyle dağıtılıyordu ve dondurucu soğuklarda ısınmak için yakacak ve elektrik yoktu.
Bu nedenle Ter Petrosyan kamuoyu gözünde, "karanlık ve soğuk yılların lideri"ydi. Sadece bununla da kalmıyordu. Ter Petrosyan, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra sağlam, demokratik bir devlet mekanizması kurmamakla itham ediliyordu. Ayrıca Karabağ sorunuyla ilgili fazlasıyla tavizkâr görülüyordu.
Bütün bunlara rağmen, bundan birkaç ay önce Ter Petrosyan ismine sokağın verdiği tepkiyle, bugünkü tepki arasındaki farkı yadsımak imkânsız. Ter Petrosyan, eksi 10 derecede yaşlıları bile sokağa çıkarmayı başardı.
Diğer en güçlü aday Serj Sarkisyan, Ermenistan'ın iktidar partisi olan Cumhuriyetçi Parti'den. Başbakan olmadan önce savunma bakanlığı görevini yürütüyordu. Şimdiki devlet başkanı Robert Koçaryan'a yakınlığıyla tanınıyor. Koçaryan gibi Serj Sarkisyan da Karabağlı. Sarkisyan'ın seçmenlerinin sıklıkla kendisine atfettiği özellik "istikrar". Ancak bu istikrar anlayışı daha çok statükonun korunması anlamını taşıyor. Öyle ya da böyle Serj Sarkisyan, Ter Petrosyan'ın tekrar ülkenin başına geçmesini istemeyenler için en güçlü aday. Ülkenin pop starlarının Sarkisyan'ı desteklediğini de söyleyelim.
Gençler 16 yılda yeni bir aday yetiştirilememiş olmasından şikayetçi. Genç Türkologlardan Artak Şakaryan bu görüşünü şöyle ifade ediyor: "92'nin 'karanlık ve soğuk yıllarının' lideri ile, 2000'in yolsuzluk ve 'savaş' lideri arasında seçim yapıyoruz."
Muhalefet
Seçimlere bu kadar az süre kalmışken, Ter Petrosyan, meclisteki iki muhalefet partisinden biri olan Miras Partisi'nin desteğini garantilemiş durumda.
Miras Partisi lideri Raffi Hovannisian hukuki engellemeler nedeniyle bu defa da başkanlık yarışına katılamadı. Hovannisian, halk arasında popüleritesi çok yüksek bir lider ve onun desteğini almış olmak, Ter Petrosyan'ın oyları açısından çok önemli.
Meclisteki ikinci muhalefet partisi olan Hukuk Ülkesi'nin lideri ve başkan adayı Artur Bağdasaryan, genç ve mücadeleci bir kişilik. Onun da popüleritesi azımsanmayacak kadar yüksek. Bağdasaryan, Ter Petrosyan'la görüşmelerini sürdürdüğünü söyleyerek, her an destek verebileceğini ima ediyor.
Gerek Raffi Hovannisian, gerekse Artur Bağdasaryan kasım ayında yapılan kamuoyu yoklamasında, Serj Sarkisyan'ın en önemli rakipleri olarak gözüküyordu.
Gerginlik artıyor
Seçim sürecinin bir diğer sürprizi, Ter Petrosyan'ın Pazartesi günü yaptığı bir günlük Moskova gezisi oldu. Ter Petrosyan'ın Moskova'da Rusya devlet başkanı Vladimir Putin ve halefi Dimitri Medvedev ile görüştüğüne dair haberler yayımlandı. Haberler doğrulanmadı ama beklenen etkiyi yarattı; seçim ortamının tansiyonu daha da arttı.
Ermenistan'ın en tecrübeli siyaset bilimcilerinden Alexadr İskandaryan'a göre bu seçimlerin hayati öneme sahip oluşu Güney Kafkasya'nın ilk defa bir rotasyona şahit olmasında gizli. Robert Koçaryan görevini, hâlen kim olacağı kesin olarak öngörülemeyen halefine devredecek. Sadece bu bile, Azerbaycan ve Gürcistan'da bugüne kadar normal şartlar altında gerçekleşememiş bir şey. İskandaryan'a göre, eğer Ermenistan bu şansı iyi kullanabilirse, o zaman gerçekten bir ülke kuruluyor demek olacak.
Bakalım Ermenistan, tercihini bağımsızlık yıllarının sloganı "Sonuna kadar mücadele" ile meydanlara dönen Ter Petrosyan'dan yana mı, yoksa "Ermenistan ileri" diyerek kitlelere seslenen Serj Sarkisyan'dan yana mı yapacak. (TS/TK)