Stadda bianet'in sorularını yanıtlayan lise öğrencilerinin bazıları törende uzun zamanda hazırladıkları gösterilerini sunmanın ve diğer okulların gösterilerini izlemenin heyecanını yaşarken bazıları da, 19 Mayıs'ta konserler ve dans ve tiyatro gösterileri izlemeyi, istedikleri kıyafetle törene gelmeyi, tören yerine şenlik yapılması ve gençlerin sorunlarının dinlenmesi isteklerini dile getirdi.
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) yasası, Avrupa Birliği (AB), üniversite ve gelecekleri konusunda görüşlerini söyleyen gençler arasında konuşamadıklarımız, beyaz pantolon ve tişörtleri, ellerinde tüfekleriyle bir gösteri hazırlayan, "yönetmelikler nedeniyle görüşlerini açıklayamayan" Deniz Lisesi öğrencileriydi.
Okulda disiplin varsa 19 Mayıs'ta konser olsun
19 Mayıs törenlerine katılan lise öğrencileri "gençlik hallerini" anlattı:
Erkan Çoban, (20): Polis okulunu hem üniversiteden sonra iş bulamama korkusu hem de bu mesleği sevdiğim için seçtim. Üniversitede edebiyat bölümünü kazanmıştım, ama okulu bitirince işsiz kalmayı göze alamadım. Yine de edebiyatla ilgileniyorum. Yaşar Kemal ve Atilla İlhan en sevdiğim yazarlar. 19 Mayıs törenlerinde konserlerin de yer almasını isterdim. Zaten okulda disiplinli bir eğitim alıyoruz. Törenler daha farklı olmalı.
Polis okullarında eğitimin 2 yıla çıkarılması çok olumlu. İnsan haklarından halkla ilişkilere bir çok dersimiz var. Polisler yeterli eğitimi almamaları, çalışma koşullarının zorluğu gibi nedenlerle insan haklarını ihlal ediyor, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki (AİHM) davalarda Türkiye tazminata mahkum oluyor.
Gençler giyim tarzı ve saç şekilleriyle batılılaşmaya, sınıf farklılıklarını gizlemeye çalışıyorlar. Ama Avrupa'nın gözünde hala geri kalmış ülke imajımız var. AB'ye girebilmek için Avrupa'ya kafa yapısı olarak benzememiz gerekiyor.
Elif Doğru (15): Okuldaki eğitimden memnunum. Hocalarımızın bize anlattıklarıyla görüşlerimiz oluşuyor. Daha önce Kıbrıs'ta yaşadım ve Kıbrıs'ta tek bir devlet olursa mutlaka savaş çıkacağını düşünüyorum. Türkiye'nin Kıbrıs'ı vermesini doğru bulmuyorum. Türkiye'nin şu anki haliyle Avrupa Birliği'ne gireceğini de zannetmiyorum. Okulda anlatılanlar dışında gündemdeki olayları takip etmiyorum. Tarih ve Dinler tarihi derslerinde öğretmenimiz, Kıbrıs'ın, Türkiye'nin düşmanlarına karşı önemli bir konumda olduğunu ve Ege adalarını geri almamız gerektiğini söylüyor. Sınıftaki öğrencilerin çoğu bu düşünceleri benimsiyor. Zaten bu konularda kendi aramızda ve başkalarıyla da çok konuşmuyoruz.
"Okulda Düşünce Özgürlüğümüz Yok"
Nur Hilal Yeniay, (15): Arkeolog olmak istiyorum ama bilgisayar öğrenmek için meslek lisesini seçtim. Ayrıca üniversiteyi okusam da iş bulabileceğimi sanmıyorum. Türkiye dış borçları, savaşın eşiğinde olması nedeniyle iyi bir durumda değil.
Selin Karakaya, (16): Lisede ders çalışmak ve üniversiteye hazırlanmakla geçiriyoruz zamanımızı. Sonra üç saatlik bir sınavla bu bilgilerimiz ölçülüyor. Üniversiteye girişte sınav olsa bile yoruma dayalı sorular olmasını isterdim. Üniversiteyi kazanacağımı düşünmüyorum. Kazanırsam doktor ya da mimar olmak isterdim.
Ahmet Taşdemir, (16): Cahil bir insan olmamak ve elektrik teknisyenliğini sevdiğim için okuyorum. Okul ve basketbol dışında bir şeyle ilgilenmiyorum. Hayatımdan memnunum. Okulu bitirip çalışmak dışında hiçbir düşüncem yok.
Büşra Altunay, (14): YÖK yasasıyla meslek liseleri dışındaki liselere de haksızlık ediliyor. İleride politikacı olmak istiyorum. Ama siyasetle üniversiteden sonra uğraşmak isterim. Başım örtülü olmasına karşı Atatürkçü düşüncedeyim. Ailemin isteğiyle değil kendim başımı örtmeyi tercih ettim. Okula formayla değil istediğimiz kıyafetle gidebilmeyi istiyorum.
Türkiye'nin gündeminde ekonomik sorunlar ve eğitimin tartışılması gerekiyor. Başörtü sorunuyla bu konulardan daha çok uğraşıyorlar, yapılan protestolar da bir sonuç vermiyor. İlköğretim okullarına dağıtılan ücretsiz kitap uygulamasının liselerde de başlatılması, bunun gündeme alınması gerekir. Avrupa Birliği konusunda bir çok yasa değiştirildi. Ancak düşünce özgürlüğü olması için örneğin okullarda öğretmenlerimizle rahatça konuşabilmemiz gerekiyor. Okul müdürünün karşısında hazır olda durmak zorundasınız, öğretmenler yaşımız küçük diye fikirlerimizi dinlemiyor, önemsemiyor.
"Gençlerin sorunlarını sivil kurumlar çözsün"
Burçak Yazıcı, (17): 19 Mayıs bu sene pek heyecanlı geçmedi. Öğrencilerin liseleri adına burada gösteri yapması yerine, bireysel olarak şenliklere katılmaları gerekir. Zaten öğrencilerin çoğu gösterilerde giydikleri kıyafetleri beğenmiyor.
19 Mayıs'ta gençlerin sorunlarıyla ilgilenmek ve bunları çözmek yerine, gençlere liseleri adına gösteriler yaptırılıyor. Gençlerin sorunlarını resmi kurumlar tam olarak çözemez, sivil kuruluşlar bu konuda bir şeyler yapabilir. İnsanlar nasıl polislerden korkuyorsa, resmi görevlilerden çekiniyor. Liseli gençlerin çoğu kendilerini bir boşlukta hissediyor ve uyuşturucuya yöneliyor, bunları da okullarında kolaylıkla bulabiliyor.
YÖK yasasıyla lisede Kuran okuyan imam-hatip lisesi öğrencileri, ilahiyat fakültesi yerine tüm üniversitelere gidebilecek. İmam-hatiplilerin ilahiyat dışında bir tercihleri olsaydı zaten başka liselere gidebilirlerdi.
Emsilenur Mert (16): 19 Mayıs törenleri çok güzeldi. Bir ay boyunca yapacağımız gösteriye hazırlandık. Ancak kıyafetlerimizi pek beğenmedik. Normalde okulda çok sıkı bir kıyafet yasağı varken, 19 Mayıs törenlerinde öğrencilere çoğu kısa ve açık kıyafetler giydirilmesi garip.
YÖK yasasını olumlu bulmuyorum. Öğrenciler hangi meslek üzerine eğitim almışsa o okula rahatça girebilmeli. (ÖG)