"17 Şubat’tan bu yana yarış İmamoğlu’nun lehine dönmüş durumda"

Uzun süre KONDA Araştırma ve Danışmanlık A.Ş. Genel Müdürü olarak görev yapan, görevi devrettikten sonra KONDA Yönetim Kurulu Üyeliği'ni sürdüren T24 yorumcusu Bekir Ağırdır KONDA'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerine yönelik tahminlerinin yayımlanmasından  kısa süre sonra seçim sürecinin gidişatını yorumladı. 

"İmamoğlu önde..."

T24'teki köşesinde yaptığı değerlendirmede Ağırdır, "Şu ana dek yayınlanan anketlerde [...] İmamoğlu başından beri önde gidiyor." dedi.  

Deneyimli kamuoyu araştırmacısı, "25 Ocak-17 Şubat arasında İmamoğlu ve Kurum arasındaki fark daralmış gibi görünse de 17 Şubat’tan bu yana yarış[ın] İmamoğlu’nun lehine dönmüş durumda" olduğunu saptıyor. 

Ağırdır, "Farklı araştırmalarda İmamoğlu-Kurum oy farkı 1.5 ile 5 puan arasında görünse de hesaplamalara göre fark[ın] 21 Şubat’tan bu yana İmamoğlu’nun lehine ortalama 2.5 puan" olduğunu gözlemliyor.

"Henüz 23 gün sonrasını 
garantileyen bir sonuç yok ama" 

Bekir Ağırdır, "bu oran[ın] yaklaşık 250 bin İstanbullu seçmene tekabül [ettiğini]" vurguluyor ve "15 bin oyla İmamoğlu’nun kazandığı 31 Mart 2019 seçim sonuçlarıyla kıyaslandığında [...] bugünkü puan farkı[nın] İmamoğlu’nun başarısı" olduğunu teslim ediyor. Ancak bu sonucun "23 gün sonrasını henüz garantile[mediğini]" de kaydediyor.

"İstanbul’a odaklanmış yerel seçimin seyri: Avantaj nasıl İmamoğlu'nda?" başlıklı yazısında Ağırdır, oy kullanacak halkın maddi ve manevi koşullarını şöyle özetliyor: "Seçmen kırgın ve afallamış durumda. Yaşanan hayat pahalılığı, özellikle de gıda ve lokanta fiyatlarındaki savrulma sofradaki yemeği azaltıyor. Eğitim, sağlık, kira, enerji gibi rekabetin ve seçeneğin olmadığı hizmetlerdeki fiyat artışları hanenin dirlik düzenliğini tehdit ediyor. Öte yandan yaşanan gerçek dertler ile siyasetin gündemi ve mevzuları arasındaki yarılma her geçen gün daha da büyüyor."

"İmamoğlu'nun üç büyük handikapı"

Ağırdır, İmamoğlu'nun önde görünmesine karşın doğrudan doğruya kendisinden kaynaklanmayan üç büyük handikapı olduğu görüşünde. 

"Birincisi aday belirleme süreçlerinin yanlış yönetilmesi nedeniyle CHP örgütü ne kadar güçlü, bu güç yerel seçim sürecinde ne kadar arzulu ve gayretli olduğunu henüz bilmiyoruz, çünkü sahada henüz CHP örgütü yok gibi." diyor. 

KONDA kurucusu, İmamoğlu'nun ikinci handikapının "İYİ Parti’nin, DEM Parti, Zafer ve Saadet partilerinin kendileri açısından güçlü adaylar çıkarmış olmaları" olduğunu söylüyor.

Ağırdır'a göre, "Bu partilerin seçmenleri kendi partilerinin adayları ile İmamoğlu arasında bölünecek. Bu da İmamoğlu’nun potansiyel oyu ya da İstanbul muhalif oyundan eksilme sonucu doğuracak."

Üçüncüsü muhalif seçmendeki umut yorgunluğu. Ancak Ağırdır, "seçim yaklaştıkça, Erdoğan sahneye çıktıkça bir miktar daha gerilemesi ve İmamoğlu’nun oy desteğinin artmasının beklenebileceğini" öngörüyor. 

"Sonucu bloklar arası geçişler değil,
blokların katılım oranları belirleyecek"

Ağırdır, nihai sonucun oluşan farka rağmen henüz mutlak olarak öngörülebilir olmadığını vurgularken:  "Bloklar arası seçmen geçişinin hala oldukça düşük" olduğunun altını çiziyor. "Hareket iktidar yanlısı-karşıtlığı blokları arasında değil esas itibarıyla blok içi partiler arasında oluyor." diyor. 

"İkinci tespit, İstanbul’da ülke genelinin tersine siyasi denge 52-48 muhalefet lehine. O nedenle oranları değiştirecek ilk belirleyici unsur hangi bloktaki seçmenlerin seçime katılma oranlarının hangi oranlarda gerçekleşeceği." diyerek sonucu daha çok muhalefet cephesindeki sinerjinin varlık ya da yokluğunun belirleyeceğine bağlıyor.

(AEK)