Oda, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ocakta 5 ay önce yapılan incelemelerde, kullanılan makine ve teçhizatın yanı sıra, elektrik donanımının da yeraltı kömür ocakları için mevzuatla belirlenen niteliklere uygun olmadığının" saptandığını, buna karşın, gereken önlemlerin alınmadığını ve "kazaya davetiye çıkarıldığını" belirtti.
Oda, Balıkesir'de ve diğer birçok ilde, yüksek risk taşıyan, kuralsız ve denetimsiz çalışan pek çok maden olduğunu, bakanlıkların bir risk haritası çıkarması gerektiğini de bildirdi.
"Bu işletmelerde her an kaza olma olasılığı var. Denetimler hazırlanacak risk haritasına göre yapılmalı."
Eksikliklerle ilgili yalnızca para cezası veriliyor
Madem Mühendisleri Odası, sağlık ve güvenliği birinci derecede ilgilendiren eksikliklerle ilgili yalnızca para cezası verilmesinin, eksikliklerin giderilip giderilmediğinin takip edilmemesinin de önemli bir eksiklik olduğunu söyledi.
Odanın metninde, kazayla ilgili ilk saptamalar şöyle:
Ocakta havalandırma yetersiz: Kazanın, "metan" gazının oksijenle birleşmesi sonucu oluşan grizunun bir kıvılcım sonucu patlaması şeklinde olduğu anlaşıldı. Metan gazının patlama değerlerine ulaşması, ocakta havalandırmanın yetersiz olduğunu gösteriyor.
Deneyimsiz ve eğitimsiz personel istihdamı: İşletmede son derece zorlu üretim koşulları ve yüksek grizu riski bulunmaktayken, deneyimsiz ve eğitimsiz personelin istihdam edildikleri belirlendi. Ölen iki işçinin aynı gün işe başladığı saptandı. Deneyimsiz ve eğitimsiz personel istihdamı, emniyet tedbirlerinin gerektiği gibi alınmamasına ve uygulanamamasına neden olabiliyor, kazaları kaçınılmaz hale getiriyor.
İşçiler sendikasız: İşletmede işçilerin, örgütsüz, sendikasız oldukları ve düşük ücretlerle çalıştırıldıkları belirlendi.
Üç yılda 57 maden işçisi öldü: Benzeri iş kazaları son zamanlarda sürekli artıyor. Geçen üç yıllık dönemde, sadece Aşkale, Ermenek, Küre, İskilip ve Gediz'de meydana gelen kazalarda 57 çalışan yaşamını kaybetti.
"Kazalar kaçınılmaz hale getirildi"
Maden Mühendislerinin açıklamasında, şu saptamalar ve öneriler de yer alıyor:
Madencilik birikimi darmadağın edildi: "Madencilik, doğası gereği içerdiği riskler nedeniyle, bilgi, deneyim, uzmanlık ve sürekli denetimi gerektiren dünyanın en ağır iş kollarından birisi.
"Son 25 yıldır devletin küçültülmesi girişimleriyle, madencilik sektörü yarı yarıya küçültüldü; nesillerin bilgi ve deneyim birikimi darmadağın edildi. Madencilik üretimi, yetersiz, donanımsız ve deneyimsiz kişi ve kuruluşlara bırakıldı.
"Yetersiz, liyakatsiz kişilerin siyasal atamaları, kamusal denetimin iyice gevşetilmesi, böylesi kazaların kaçınılmaz olmasına neden oluyor."
İş güvenliğine yatırım yapılmalı: "İş kazalarının ana nedenlerinden biri, iş güvenliğiyle ilgili gerekli yatırımların yeterince yapılmaması. Kısa sürede yüksek kâr sağlamak amacıyla yapılan üretim projeleri, hızlı ve yüksek kazanç için üretim zorlamaları, böylesi kazalara davetiye çıkarıyor.
"Madencilik faaliyetleri bir bütün olarak düşünülmeli. Tümünde yapılacak iyileştirmelerle, iş güvenliği ve sağlığı standartlarının yükseltilebileceği bilinmeli. Yatırımlara ayrılan pay azaldıkça, işçi sağlığı ve iş güvenliğine yapılacak yatırımların payı da azalıyor."
Denetim mevzuatı ve mekanizmaları zayıf
Kamu denetimi yeterli değil: "Madencilik sektöründe iş güvenliğinden birinci derecede sorumlu kuruluşlar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'yla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılan yeni İş Kanunu ve ilgili yönetmelikleri, madencilik sektöründe etkin denetlemenin yapılabilmesi bakımından son derece yetersizdir ve ciddi sakıncalar içeriyor."
Denetim kadroları yetersiz: "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, denetim elemanı olarak yararlanacağı maden mühendisi kadrolarını artırması gerek. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın madencilikten sorumlu birimi Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne, "madencilik faaliyetlerinin iş güvenliği ve işçi sağlığı ilkelerine uygun yürütülmesini takip etme" görevi de verilmiştir.
"Genel Müdürlüğün 230 civarında personeliyle 24,000'in üzerindeki maden ruhsat sahasındaki madencilik faaliyetlerini yeterince takip edebilmesi mümkün değil. Bu kuruluş, madencilik sektörünün ihtiyaçlarına yönelik olarak yeniden yapılandırılmalı, personel kadrosu gerek nicelik gerekse nitelik bakımından geliştirilmeli."
Yönetmelik erteleniyor, kazalar artıyor: "Riski yüksek işyerlerinde İş Güvenliği Uzmanı'nın çalıştırılmasını zorunlu kılan yönetmelik, iki yıldır ertelenerek uygulanmıyor. Bu durum risk analizi yapılmasını engelliyor, dolayısıyla kaza riski de artıyor."
İlkel koşullar sürdükçe, kazalar da sürecek: "Çok sayıda maden işletmesi, mühendislik bilim ve tekniğinden uzak, teknik elemanın gözetim ve denetimi olmaksızın, tamamen ilkel koşullarda çalışıyor. İş güvenliği ve işçi sağlığı kuralları hiçe sayılarak, tamamen emek yoğun, mekanizasyondan uzak çalışma anlayışı çerçevesinde yürütülen bu tarz işletmecilik terk edilmediği sürece, bu kazaların sonu gelmeyecek. Bu çalışma şekli, her yıl çok sayıda ölümlü kazaya neden olduğu gibi, kaynak israfına ve çevre sorunlarına da neden oluyor."
Teknik nezaretçi uygulaması sorunlu: "Yasal mevzuata göre yürütülmekte olan 'teknik nezaretçi' uygulaması önemli sorunlara neden oluyor. Sorumlu mühendisin ücretini, denetlemek durumunda olduğu işyerinin sahibinden alması da çelişki yaratıyor ve mühendis, işletmeyle ilgili kararlarında özgür davranamıyor."
Her vardiyaya bir maden mühendisi zorunlu olmalı: "Madencilik sektöründeki denetim; mutlaka maden mühendisleri tarafından yapılmalı. Her maden işletme faaliyetinde, iş güvenliği ve üretim için yeterli sayıda maden mühendisinin daimi istihdamı zorunlu olmalı. Özellikle yeraltı işletmelerinde her vardiyaya en az bir maden mühendisi zorunluluğu getirilmeli. Mühendisin gerekli deneyime sahip olması mutlaka sağlanmalı."
Kaza sonrası belirsizlikler giderilmeli: "Kaza sonrası organizasyon ve koordinasyonun, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde kurulacak bir birim tarafından yürütülmesi, buna ilişkin planlamaların bu birim tarafından geliştirilerek, kaza sonrası belirsizliklerin giderilmesi büyük önem taşıyor."
Maden denetimleri özel idarelere devrediliyor: " Maden Kanunu'nda değişiklik yapılarak bazı madenlerin denetiminin özel idarelere devri düşünülüyor. Özel idarelerde yeterli ve deneyimli maden mühendisi ve teknik kadro bulunmazken, bu tür bir değişikliğin iş kazalarını artırmasından kaygı duyuluyor."
Maden Mühendisleri Odası'nın denetim hakkı engelleniyor: "Maden Mühendisleri Odası'nın yasal hakkı olan mesleki denetimin engellenmesi ve üye denetimini yeterince yapamaması da sorunların çözümünü zorlaştırıyor. Bu çerçevede, gerekli yasal düzenlemeler zaman geçirilmeden yapılmalı." (TK)