Basına yansıdığı kadarıyla 15 Temmuz darbe girişimi sonrası cezaevlerinde, gözaltında, gözaltına alınmaya çalışılırken ve açığa alındıktan sonra intihar ettiği iddia edilen / intihar eden toplam 11 kişi bulunuyor.
Bunlardan dördünün cezaevlerinde, birinin gözaltında, ikisinin gözaltına alınmaya çalışılırken intihar ettiği iddia edilirken, beş kişi de sürdürmekte oldukları kamu görevlerinde açığa alınmalarının ardından hayatlarına son verdi.
Son olarak Eskişehir’de gözaltında tutulan Astsubay Önder Irmak’ın tuvalette intihar ettiği ileri sürüldü.
Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, bugüne kadar darbe girişimi ile ilişkisi olduğu iddia edilen 70 binin üzerine şüpheliye işlem yapılırken, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ 32 bin kişinin tutuklandığını açıkladı.
İntiharları ve intihar iddialarını Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili ve Cezaevleri İzleme Komisyonu eski Üyesi Özgür Özel’le konuştuk.
Gerek gözaltında, gerek gözaltına alınırken, gerekse de cezaevlerindeki tüm ölümlerin doğası itibariyle “şüpheli ölüm” olduğunu söyleyen Özel, açığa alınan kişilerin hayatlarına son vermesini ise günümüz yargı sisteminde kişilerin kendilerini hukuk yoluyla aklayamamasına bağlıyor.
Cezaevinde intihar ettiği iddia edilenler:Eski Savcı Seyfettin Yiğit Yarbay İsmail Çakmak Gardiyan Ömer Çubuklu Gözaltına alınmak istenirken intihar ettiği iddia edilenler:İş insanı Vedat Savlu Emniyet amiri Ahmet Beşli Gözaltında intihar ettiği iddia edilen:Astsubay Önder Irmak Açığa alındıktan sonra intihar edenler:Komiser Yardımcısı Mutlu Çil Polis memuru Emrah Oğuz Öğretmen Mustafa Güneyler Polis memuru Adem Tıraş Kaymakam Necmin Akman |
“Şüpheli ölümler, işkence iddiaları…”
“Gözaltı sırasında da, gözaltına alınmaya çalışılırken de ya da cezaevlerinde yaşanan bütün ölümler doğası gereği şüpheli ölümlerdir. Bu konuda şüpheyi dağıtacak bir tek şey var: Bağımsız, etkin ve açık denetim.
“Şu anda Türkiye 15 Temmuz'dan sonra oldukça sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Gerek gözaltındaki darp, kötü muamele, gerek bazı cezaevleriyle ilgili işkenceye varan kötü muamele iddiaları var.
“İddialar yerinde araştırılmalı”
“Meclis'in İnsan Hakları Komisyonu'nun Cezaevleri Alt Komisyonu var. Bu Alt Komisyon tüm partilerin üyelerinden oluşuyor ama çoğunluk iktidarda.
“Bu üyelerin söz konusu iddiaları yerinde araştırması gerekiyor. Böylece yapılacak açıklamalar bu konudaki şüpheleri büyük oranda giderir.
“Ayrıca bağımsız ve şeffaf bir denetime de ihtiyaç var. Bununla ilgili kendine güvenen bir hukuk devleti bu konuda sivil denetime kendisini açar ve buradan yayınlanacak raporlar da bütün şüpheleri giderir veya şüphelerin haklılık payı varsa da o zaman hukuk devleti yapılması gerekeni yapar.
“İddiaları görmüyorlar, duymuyorlar”
“Ama bu süreçte yaşanan sıkıntı şu ki, ilgili komisyonun AKP'li başkanı olan Mehmet Metiner, bu iddiaları duymayacaklarını, görmeyeceklerini söyledi.
“Kendisi esas mağdurun 15 Temmuz'da hayatını kaybedenler olduğunu ifade etti. O konuda hiç bir şüphe yok.
“15 Temmuz'da hayatını kaybedenlerin ve ailelerinin mağduriyeti apayrı bir konu. O konuda yapılması gereken ne varsa yapılıyor ve yapılsın da. Ancak Türkiye'nin dört bir yanında kötü muamele, darp, işkence iddia ediliyorsa bunun araştırılması gerekir.
“Hiç rapor yok”
“İntihar ettiği iddia edilen kişilerin ölüm şekillerine ilişkin hiç bir rapora rastlamadım.
“Bu raporların ortaya çıkması için ilgili komisyonun çalışması lazım. Bizim komisyondaki üyemiz Veli Ağbaba defalarca bu çağrıyı yaptı.
“Ayrıca İnsan Hakları Komisyonu'nu da geçen hafta olağanüstü toplantıya çağırdık. 4-5 saatlik bir toplantı oldu ama iktidar partisi bu konuda bir adım atmadı.
Açığa alınanların intihar etmesi
“Kişiler hak etmedikleri bir suçlamayla karşılaştıklarında hukuka sığınırlar.
“Şu an Türkiye'de FETÖ'cü damgası yerseniz bu lekeyi kolay kolay temizleyemezsiniz.
“Hukuk yok, savunma yapacak avukat bulmakta güçlük çekiliyor, avukat-müvekkil ilişkilerinde çok ciddi sıkıntılar var.
“Bu hukuksuzluklar medya üzerinden tetiklenen toplumsal linç ile devam ediyor.
“Bu ortamda insanlarda ‘Ben bir daha kendimi aklayamayacağım’ psikolojisi oluşuyor.
“Mesela Manisa'da açığa alındıktan sonra intihar eden Ahmetli Kaymakamı Necmin Akman, eşine ve kızına yazdığı mektupta kendisinin FETÖ'cü olmadığını detaylı olarak anlattıktan sonra adeta kendi ölümüyle eşinin ve kızının bundan sonraki hayatlarında bu damgadan kurtulmasını ummuş gibi gözüküyor.
“Bunlar tabi kişilerin haklılıklarını hukuk yoluyla ispat etme konusunda umutsuzluğa kapıldıkları zaman olabilecek davranışlar.” (EKN)