* Fotoğraf: Dilek Şen / bianet
63 yaşındaki emekli hayvansever Muharrem Akburak, hayvan hakları yasasına dair taleplerinin duyulması için 24 Şubat’ta başladığı açlık grevinin bugün itibariyle 15. gününde.
Sağlık durumu her geçen gün kötüleşen Akburak, yarın yasayı şekillendirmek ve taleplerini dile getirmek üzere Ankara’ya gidecek sivil toplum kuruluşlarının (STK) TBMM’de yapacağı görüşmeden talepleri doğrultusunda bir sonuç çıkmadığı takdirde açlık grevini süresize dönüştürecek.
Taleplerinin karşılanması halinde ise açlık grevini bırakacağını söyleyen Akburak, sağlık durumunu ve taleplerini bianet’e anlattı.
"Zihin bulanıklığı yaşıyorum"
“Vücudum artık sinyal vermeye başladı” diyen Akburak, aynı zamanda koah hastası. Açlık grevinin 15. gününde vücudundaki semptomları şöyle sıralıyor:
“Halsizlik, güçsüzlük, yorgunluk, zihin bulanıklıkları, konuşmayı toparlayamama, unutkanlık, tansiyon fırlaması, aç olmamdan dolayı mide asitinin fazlalaşması ve midemdeki ağrılar, kas kasılmaları şeklinde semptomlar yaşıyorum.”
Fotoğraf: Ayşegül Özbek / bianet
"15 milyon can için eriyorum"
Öte yandan Akburak, hala umudunu kaybetmiş değil ve vazgeçmeyi de düşünmüyor:
“15 milyon can için gün be gün eriyorum. Fakat 15 milyon canı yok edeceklerse, ben bir canı neyleyim. Bu haldeyken bile inançla, umutla, dirençle 15 milyon canı düşünerek hiçbir an moralimi kaybetmiyorum. Taleplerimiz yasaya girmediği takdirde sağlığım ne kadar bozulursa bozulsun açlık grevimi süresize çevireceğim.”
- NOT1: Sivil toplum kuruluşlarının yapmış olduğu çalışmaları göre, Türkiye’de tahmini olarak 15 milyon sokak hayvanı yaşıyor. 5199 sayılı eski hayvan hakları yasasına göre, sokaklar, kaldırımlar, bahçeler, apartman önleri vs. sokak hayvanlarının yaşam alanlarıydı. Yeni hazırlanan yasaya göre ise okul, hastane ve market önleri gibi insanların kalabalık şekilde bulunduğu yerlerde hayvan bulunamayacak. Bu, 5199 sayılı yasadaki 6. maddeyi delmek anlamına geliyor.
- NOT2: Öte yandan eski yasaya göre belediyelerin hayvanlar için rehabilitasyon ve bakım merkezi ile kısırlaştırma merkezi kurması zorunlu. Ancak yasa belediyelere barınak ve kısırlaştırma merkezi kurmaması halinde bir yaptırım öngörmediğinden yasa açığı doğuyor. Bu nedenle Türkiye’deki toplam 1389 belediyeden 1200’ünün barınağı veya kısırlaştıma merkezi yok. Barınağa veya kısırlaştırma merkezine sahip 189 belediyenin baktığı toplam sokak hayvanı sayısı ise sürekli dönüşümlü olarak yaklaşık 200 bin. Muharrem Akburak, “200 bin hayvana bakamayan belediyeler 15 milyona nasıl bakacak” diye soruyor.
"Taleplerimiz net"
Akburak, STK’lara, hayvanseverlere, aktivistlere ve yetkililere seslenerek taleplerini bir kez daha yineliyor:
TIKLAYIN - "Talepler karşılanmazsa açlık grevimi süresize çevireceğim"
"15 gündür aynı taleplerle açlık grevine devam ediyorum. Taleplerimiz nettir. 5199 sayılı yasadaki 6. maddeye* dokunulmaması, belediyelerin veya en azından barınak çalışanlarının ceza kapsamına alınmasına alınması yani direkt savcılığa soruşturma yetkisi verilmesi, hayvanlara tecavüz, eziyet, öldürme, yaralama gibi suçlara ertelemesiz hapis cezası verilmesi taleplerimizin arkasındayız.”
Taslakta ne var?AKP'li Özlem Zengin'in açıklamalarına göre, teklifte; evcil hayvanların sokağa bırakılmasını da önlemek için, hayvanlara çip takılması, hayvana şiddet ve öldürme suçunun cezasının TCK kapsamına alınması, suçüstü halinde savcıların res'en harekete geçmesi, diğer durumlarda soruşturmaların ihbara bağlanması, hayvanı sokağa bırakana 2 bin TL ceza verilmesi, petşoplarda hayvan satışının yasaklanması, ancak lisanslı çiftliklerde üretilen havanların satışına izin verilmesi gibi düzenlemeler yer alıyor. TIKLAYIN - "Taslak hayvana eziyeti, esareti, işkenceyi önlemiyor" Tasarıya ilişkin son açıklama 3 Şubat’ta AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’den gelmiş, kendisi de yıllardır diğer siyasiler gibi tarih vererek yasa tasarısının "iki hafta içerisinde" meclise sunulacağını söylemişti. Zengin’in bahsettiği tarihin üzerinden üç hafta geçti. Yasanın bu hafta Meclis gündemine teklif olarak geleceği kaydedilmişti ancak hafta sona ererken taslak gelmedi. Hem gecikme hali hem de medyaya yansıyan maddelerin içeriği nedeniyle hayvan hakları savunucuları yasa hakkındaki endişelerini bir süredir dile getiriyor. Hayvan hakları savunucuları Zengin’in şu ana kadarki açıklamalarına baktıklarında, yeni yasa taslağının 2011’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzalayarak meclise gönderdiği ve “Ölüm Yasası” olarak anılan yasa taslağının üstüne ekleme yapılmış hali olduğunu belirtiyor. |
* 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu 6. madde:
"Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasaktır.
Güçten düşmüş hayvanlar ticarî ve gösteri amaçlı veya herhangi bir şekilde binicilik ve taşımacılık amacıyla çalıştırılamaz.
Sahipsiz hayvanların korunması, bakılması ve gözetimi için yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde, yerel yönetimler yetki ve sorumluluklarına ilişkin düzenlemeler ile çevreye olabilecek olumsuz etkilerini gidermeye yönelik tedbirler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile eşgüdüm sağlanarak, diğer ilgili kuruluşların da görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır."
(TP)