Çağla Yaşar 23 yaşında. Hukuk fakültesi mezunu, 12 Mart'ı okulda, Anayasa dersinde ilk defa görmüş.
"Çok kısaca bildiğim, 1960'la verilen özgürlüklerin bol gelmesi, öğrenci olaylarının artması üzerine askerlerin muhtıra vermiş olduğu."
Son dönemdeyse Hatırla Sevgili dizisiyle ilgisi artmış ve 37 yıl önce neler yaşandığını öğrenmeye karar vermiş. Kendisinin tek olmadığını, birçok yaşıtının da okumaya, tartışmaya başladığını anlatıyor.
12 Mart'ın ekrandaki karlı imgesi
Peki 12 Mart bu dizide nasıl anlatılıyor ve ekranın dışında neler kalıyor?
Yaşar'ın diziden öğrendiği kadarıyla askeri muhtıra "solculara karşı" verilmiş: "Askeri müdahale Deniz Gezmiş'le arkadaşlarına, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'na, aydınlara karşı yapılmış."
Dizinin danışmanlarından ve canlandırılan karakterlerden biri, Mustafa Yalçıner, televizyonda "ister istemez kişilerin ve çarpıcı hikayelerin ön plana çıktığını, olayların arka planınınsa dışarıda bırakıldığını" söyledi.
Diziye yansımayanlarsa o dönem 15-16 Haziran olaylarıyla tepe noktasına varan toplumsal mücadele, öğrenci hareketi, Dev-Genç...
Yalçıner, 12 Mart'ın amaçladığı üzere işçi mücadelesi ve onun siyasi hareketini bitiremediğini, sonraki 10 yıl mücadelenin yeniden yükseldiğini ama "açılan şiddet kapısının 12 Eylül'de bu amacın tamamlanmasına yol açtığını" ekledi.
"Dizi değil, tarihle yüzleşmek gerekli"
Danışmanlıktan ayrılan Fahri Aral, 12 Mart'ın bugüne televizyon dizileriyle aktarılamayacağını söyledi.
"Dizi soruları farklı bir biçimde soruyor, belki birçok insan Deniz'e hayran oluyor ama esas olan tarihi doğru yorumlamak; bunun için de kapsamlı çalışmalar, tartışmalar yapılması gerekir."
"Hafıza kaybının önüne geçmek için" o dönemi yaşayanların kendi tanıklıklarını aktarmasının önemli olduğunu belirten Aral, "12 Mart devlet eliyle terörün kurumsallaşmasını sağladı" dedi.
Dışarıda kalanlar...
Ekranın dışında kalanlara bakarken 78'liler Vakfı, yaptığı açıklamada 12 Mart deyince akla gelenleri sıraladı:
Karadeniz'de fındık ve tütün, Ege'de üzüm, Doğu'da Milli Zulüme Son mitingleri. General Memduh Tağmaç'ın, " ekonomik gelişmeyi aşan sosyal gelişmenin önünü kesmek gerekir" sözü. Amerikan yetkililerine, istek üzerine "devrimcileri cezalandırma" sözü veren Süleyman Demirel, "gerekirse özgürlüklerin üzeri şalla örtülür" diyen Nihat Erim.
Darbecilerin verdiği muhtıraya parlamentonun direnmemesi. İdamcılarla, işkencecilerle hesaplaşma sözü vererek büyük umutlarla hükümet olan Bülent Ecevit'in ve solun darbeyle hesaplaşmaması.
Birkaç ek de Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi'nden:
İstanbul'da, Adana'da fabrika işgalleri; kapıcıların, taksicilerin eylemleri; Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Dev-Genç'li öğrencilere polis baskısı; faşist öğrencilerin yurt işgalleri ve Dev-Lis...
Yaşar, "İnsan kendi yaşındaki insanları susturmak için neler yaptıklarını görünce dayanamıyor" diyor. "İşkence, şiddet, acımasızlık... Bunların yaşandığını bilmek gerekli." (EÜ/GG)