Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekili Hamza Keleş, 12 Eylül darbesini gerçekleştiren, dönemin Milli Güvenlik Konseyi üyeleri hakkında, aralarında İnsan Hakları Derneği (İHD) ve İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği'nin (Mazlumder) de bulunduğu sivil toplum örgütlerinin yaptığı suç duyurularında görevsizlik kararı verdi.
Keleş, kararının gerekçesinde, anayasayı ihlal suçlarına bakmakla yetkili Devlet Güvenlik Mahkemelerinin (DGM) 1984'ten sonra işlenen suçlara bakmakla yetkilendirildiğini belirtti; kapatılan DGM'lerin yerine kurulan özel yetkili savcılıkların da 1984'ten önceki bir eylemi soruşturamayacağını belirtti.
Yetki karmaşası
Vatan gazetesinin haberine göre, 12 Eylülcüler için üç ihtimal var. İlk ihtimal, dosyayı Ankara Başsavcılığı'nın incelemesi. İkinci ihtimal, Yargıtay Başsavcılığı'nın, üçüncü ihtimal ise Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonu'nun devreye girmesi.
Habere göre, 12 Eylül darbecileri hakkında suç duyurusunda bulunanların, Ankara Başsavcı vekilliğinin verdiği görevsizlik kararına itiraz hakkı var. İtirazı, İstanbul özel yetkili ağır ceza mahkemelerinden biri karara bağlayabilir.
İtiraz kabul edilmez veya reddedilirse
Karara itiraz edilmez veya itiraz reddedilirse soruşturmanın akıbetini belirleyecek kararları Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) geçtiğimiz hafta Ankara Başsavcılığı'na atadığı İbrahim Ethem Kuriş verecek.
Başsavcı Kuriş, darbe suçlarını görev suçu kapsamında değerlendirirse, son Anayasa değişiklikleri ile Genelkurmay Başkanları ve Kuvvet Komutanlarının görev suçlarında Yüce Divan'da yargılanacaklarına ilişkin hükme göre işlem yapabilecek.
Ancak suçun Yüce Divan kapsamında görülmesi, soruşturmayı kimin yürüteceğine ilişkin belirsizlik nedeniyle yeni tartışmalara kapı aralayacak.
Ankara Başsavcılığı'nın önünde üç ihtimal var: Başsavcılık, soruşturmayı kendisi yürütebileceği gibi Yargıtay Başsavcılığı'nın ya da Yüce Divan dosyalarını hazırlayan TBMM'nin görevli olduğuna da karar verebilecek.
Hukukçular anlaşamadı
Bazı hukukçular, Yargıtay Başsavcılığı'nın Yüce Divan'da sadece duruşma savcısı olarak görevli olduğu için soruşturmayı yürütemeyeceğini savunuyor. Anayasaya göre sadece başbakan ve bakanlarla ilgili soruşturmalarda görevli olması, TBMM seçeneğini de zayıflatıyor.
Bu durumda akla askeri savcılık ihtimali geliyor. Ancak son anayasa değişikliğinde gerçekleştirilen düzenlemeye göre, askerlerin Anayasal düzene karşı suçların özel yetkili mahkemelerde görülmesi gerekiyor. Özel yetkili savcılığın "DGM'ler 1984 öncesi suçlara bakamaz" gerekçesiyle verdiği görevsizlik kararı nedeniyle, bu hükmün nasıl uygulanacağı da tartışmalı.
Ankara Başsavcılığının vereceği karara yapılacak itirazları Sincan Ağır ceza Mahkemesi karara bağlayacak.
Dev-Yol ve Dev-Sol davaları, ağır ceza mahkemesinde görülmüştü
DGM'leri düzenleyen kanuna göre özel yetkili mahkemeler, 1 Mayıs 1984'ten önce işlenen suçlara bakamıyor. Dev-Yol ve Dev-Sol ana davaları da aynı gerekçeyle özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde değil, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmüştü.
Anayasa değişikliği ile yargılama yolu açıldı
12 Eylül 2010'daki halkoylamasıyla kabul edilen Anayasa değişikliği, 1982 Anayasasının darbecileri koruyan geçici 15. Maddesini yürürlükten kaldırmış ve darbenin mimarlarının yargılanması için çok sayıda suç duyurusunda bulunulmuştu. (BB)
* Bu haberi Milliyet, Radikal, Vatan ve Star gazetelerinden derleyerek hazırladık.