* Görsel: Pinterest
Haberin İngilizcesi için tıklayın
DİSK Basın-İş, Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) ve Basın Konseyi, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü, dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
Basın meslek örgütleri, sansürün kaldırılmasının 112. yılında gazetelere verilen ilan kesme cezalarına, sansür uygulanan haberlere ve kanallara, tutuklu ve işsiz gazetecilere dikkat çekti.
DİSK Basın-İş: İstibdat sürüyor
DİSK Basın-İş’in açıklamasında gazetecilerin 24 Temmuz’u 10 yıllardır bayram olarak kutlayamadığına değinilerek şu ifadeler yer verildi:
“Onlarca gazeteci çeşitli bahanelerle hapishanelerde tutuluyor. Yüzlercesi yargılanıyor. Neredeyse iktidarın hoşuna gitmeyen her haber hakkında dava açılıyor. Özellikle OHAL döneminde kapatılan televizyon kanalları, gazete, haber ajansları, gazeteler, internet siteleri nedeniyle binlerce gazeteci işsiz kaldı. Bu gazetecilerin büyük bölümü halen işsiz.
“Haberlere internet üzerinden erişim keyfiyetle engelleniyor. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle insanlar gözaltına alınıyor, hatta tutuklanıyor. Bu yetmiyormuş gibi sosyal medyayı sınırlandırma, tümden yasaklama niyetleri en yetkili ağızlarca dile getiriliyor.
“Kısacası istibdat sürüyor. Bu ülkede gazetecilerin gerçekten bayram kutlayacağı günlerin gelmesi için mücadelemiz de sürüyor. O günlerin çok uzakta olmadığına inanıyoruz. Gerçeklerden, haberden, gazeteciden korktukları için baskı uyguluyorlar. Onların korkusu bizim umudumuzdur.”
TGF: Özgür basın demokrasinin güvencesi
TGF’nin açıklamasında gazetecilerin temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı, düşünceyi ifade özgürlüğünü yok edici, halkın haber alma ve bilgi edinme hakkını ortadan kaldıracak önlemlere başvurulmaması gerektiği vurgulandı:
“Bugün geldiğimiz bu noktada özellikle yerel basınımızın karşı karşıya kaldığı var olma mücadelesi basınımız adına gelecek kaygısı taşımamıza sebep olmaktadır. Yerel basının gelişen teknoloji ve dijital medya unsuru nedeniyle yaşamaları neredeyse güçleşmiştir.
“Yerel basınımıza destek olunması ve yaşatılması için adeta can suyu niteliği taşıyan desteklerin devam etmesi büyük bir önem arz etmektedir.
“Basın meslek ilkelerine uygun, kişi hak ve hürriyetlerine saygılı, tarafsız ve objektif bir yayıncılık anlayışı; toplumda basına güveni artırmasının yanında, kamuoyunun yanlış bilgilendirilerek yönlendirilmesinin önüne geçilmelidir.
“Toplumsal değerlere saygılı, sorumluluk bilinci içinde, tarafsız bir anlayışla görevini yerine getiren özgür basın, demokratik toplum düzeninin korunmasının en büyük güvencesidir.”
Basın Konseyi: Sansür ve yasaklar sonuç vermeyecek
Basın Konseyi’nin açıklamasında Türkiye’nin dünyada en fazla gazetecinin hapiste bulunduğu ülke olduğu ve Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 154’üncü sırada yer aldığı hatırlatıldı:
“Bilinmelidir ki; basına getirilen sansür ve yasaklamalar sonuç vermeyecektir. Atatürk’ün dediği gibi, ‘Basın özgürlüğünden doğan sorunların çözüm yolu yine basın özgürlüğüdür’. İfade ve basın özgürlüğünün, Anayasamızın teminat altında olduğu unutulmamalıdır.
“Yasaklamalar mutlaka yeni mecralar açar, özgür kanallara su akar. Türk basını, Osmanlı döneminde verdiği mücadeleyle bundan 112 yıl önce elde özgürlüklerin gerisine gidilmesini kabul etmeyecektir.
“Basın Konseyi olarak, Türkiye’de demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla eksiksiz yerleşmesi; ifade ve basın özgürlüğü önündeki tüm engellerin kalkması; cezaevlerinde tek bir meslektaşımızın kalmaması için mücadeleyi sürdürme azminde olduğumuzu bir kez daha bildiririz.”
Basın Özgürlüğü Günü
1. Meşrutiyet ile 2. Meşrutiyet arasında, İstibdat dönemi olarak adlandırılan dönemde gazeteler ancak sansür memurlarının denetiminden geçtikten sonra yayınlanabiliyordu.
1908’de 2. Abdülhamit’in 2. Meşrutiyet’i ilan etmesinin ardından, 24 Temmuz günü gazeteler ilk defa sansür denetiminden geçmeden yayınlandı.
Refik Halid Karay 1948'de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) Yönetim Kurulu'ndaki önerisiyle "24 Temmuz" 22 yıl boyunca "Basın Bayramı" olarak kutlandı.
12 Mart 1971 askeri darbesi sonrası baskıların İstibdat dönemini hatırlatması sebebiyle TGC, Basın Bayramı ifadesinin kaldırılmasına karar verdi.
1971'den beri 24 Temmuz "Basın Bayramı" değil "Basın Özgürlüğü Günü" olarak anılıyor. (TP)