İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 26 Ekim 2025 tarihinde 11. Yargı Paketi’ni protesto eden kadın ve LGBTİ+’lar hakkında soruşturma başlattı.
Soruşturmanın gerekçesi, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesi, yani “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılama” suçu.
Avukat Gülyeter Aktepe, bianet’e yaptığı açıklamada, Medeni Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz Kampanya Grubu’nun Beşiktaş vapurunda “11. Yargı Paketi’ne Hayır” pankartı açtığı esnada atılan “Devlet elini bedenimden çek” ve “Kadın cinayetleri politiktir” sloganlarının suç kapsamına alındığını belirtti.

Kadın ve LGBTİ+’ların 11. Yargı Paketi protestosunda iki gözaltı
“Soruşturma, kadın ve LGBTİ+’ları yıldırmayı hedefliyor”
Aktepe, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Söz konusu sloganları atan kadınların görüntüleri kaydedilmiş, kimlik tespiti amacıyla vapura binenlerin turnike kayıtları alınarak karşılaştırılmış ve suçun hiçbir unsuru bulunmamasına rağmen, tespit edilen 7 arkadaşımız hakkında TCK Madde 301 uyarınca soruşturma başlatılmıştır.
“Kadıköy’deki eylemi engellemek amacıyla son dakika alınan keyfi yasak kararı ve 2 kadının gözaltına alınmasının ardından, Beşiktaş’ta pankart açan kadınlar hakkında başlatılan soruşturma, torba yasalarla dayatılan hukuki düzenlemelere itiraz eden, nefreti körükleyen yargı paketlerini eleştiren ve kazanılmış hakları gasbedildiği için sokağa çıkan kadın ve LGBTİ+’ları yıldırmayı hedeflemektedir.”
TCK 301 hakkında
TCK’nin 301. maddesi, “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılama” suçunu düzenliyor.
Özellikle ifade özgürlüğü bağlamında ulusal ve uluslararası eleştirilere konu olan maddeye göre, söz, yazı veya görsellerle yapılan eleştiriler ceza kapsamına alınabiliyor ve 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Madde uyarınca soruşturma başlatılmadan önce Adalet Bakanlığı’nın izni gerekiyor.
“Bu sloganlarda tam olarak nasıl bir aşağılama var?”
Konuya dair açıklama yapan Aralık Feminist Kolektif ise şöyle dedi:
“Kadınları erkek egemen bir genel ahlâk algısıyla hedef alan, transların uyum sürecini adeta imkânsızlaştıran, LGBTİ+ olarak var olmanın kendisini suç haline getiren, çocukları yetişkin gibi yargılamaya çalışan 11. Yargı Paketi’ne itiraz etmek için 26 Ekim’de sokağa çıktık. Aynı gün 20’ye yakın ilde kadınlar, LGBTİ+’lar sokaktaydı, eylemdeydi. İstanbul’da ise, anayasal hakkımız olan basın açıklaması, son anda çıkarılan keyfi bir yasak kararıyla engellendi. İki arkadaşımız hukuksuzca gözaltına alındı. Daha sonra çıplak arama işkencesine maruz bırakıldıklarını öğrendik.
“Aynı gece Kadıköy-Beşiktaş vapuruna bindik, ilçe sınırları dışına çıktık ve vapurda ‘11. Yargı Paketine Hayır’ dedik. Şimdi Savcılık her nasıl olduysa, ‘Kadın cinayetleri politiktir’ ve ‘Devlet elini bedenimden Çek’ sloganlarına TCK 301 kapsamında, yani ‘Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti devletini alenen aşağılama’ gerekçesiyle soruşturma başlatmış.
“Soruyoruz: Bu sloganlarda tam olarak nasıl bir aşağılama var? Kadın cinayetlerini durdurmak için kullanılması gereken yargı mekanizması, neden bunları dile getirenleri susturmak için işletiliyor? Veya devletin bedenlerimize, hayatlarımıza, kimliklerimize ‘genel ahlâk’ adı altında müdahale etmesine karşı çıkmak nasıl ‘hakaret’? Böyle yersiz ve tutarsız soruşturmalarla uğraşacağınıza, enerjinizi kadınları öldürenlere, çocukları istismar edenlere, örneğin yaşamlarımızı tehlikeye atan, hiçbir şekilde denetlenmeyen ve içinde önlem alınmayan merdiven altı atölyelere soruşturma açmaya yöneltin. Kadınların, LGBTİ+’ların mücadelesi engellenemez!” (TY)

















