CDU-CSU partilerine göre ise bu oran yüzde 1.2 civarında. Hükümet, ülkedeki Müslümanların sayısını yaklaşık 3 milyon olarak verirken, muhalifleri ise yaklaşık 2.7 milyondan söz ediyor.
Bu durumda Hıristiyan birlik partilerine göre aşırı İslamcıların sayısı 32 bin 400, hükümete göre ise yaklaşık 30 bin. Ancak, Federal İstatistik Dairesi'nin son istatistiklerine göre Müslüman nüfus 3.2 milyonu buluyor.
Hükümet, "Bugünkü bilgiler ışığında Almanya'da potansiyel olarak şiddet eylemlerine hazır aşırı İslamcıların sayısı nedir?" sorusuna ise, bu kişilerin ülkeler arasında büyük bir hareketlilikleri, Arap mücahitlerin ilişki ağlarının özellikleri, eylemi yapanlarla, destek verenler arasındaki eleman alışverişi gibi nedenlerle imkansızlığı gibi nedenlerle yanıt verilemediğini söylüyor.
Aşırı sağ ve aşırı İslam
SPD-Yeşiller hükümeti adına, "Almanya'daki aşırı İslamcılarla, aşırı sağcıların birlikte çalışmaları hakkında ne gibi bilgileriniz var?" sorusuna verilen yanıtta da, bu kesimler arasında az sayıda dağınık ilişkinin bilindiği ve bunların Anayasayı Koruma Örgütü'nün (BfV) 2002 yılı raporunda yer aldığı belirtiliyor.
BfV'nin İnternet sitesindeki raporun 101 ve 102'nci sayfalarında yer alan ilişkiler ise şöyle:
* İslamcılarla ilişki içindeki Ahmet Huber isimli İsviçreli bir aşırı sağcı, Münih'te neo-naziler tarafından düzenlenen Hitler ordusunun "onurunu korumak!" amacıyla düzenlenen bir toplantıya konuşmacı olarak katılmış.
Kendi tercihiyle Müslüman olan Huber, aşırı sağcı parti NPD'ye yakınlığıyla bilinen "Alman Akademisi" isimli kurumun bir programında da konuşmacı olarak yer almış.
* Berlin Teknik Üniversitesi'nde "Hizb ut-Tahrir" yanlılarının katıldığı bir toplantıda NPD Genel Başkanı Udo Voigt ve bu partinin avukatı aşırı sağcı Horst Mahler de görülmüş.
BfV, burada Musevi ve Amerikan düşmanlığının her iki aşırı kesimi birleştiren unsur olduğu görüşünü dile getiriyor.
Camilerdeki vaazlar
Hükümetin açıklamasına göre BfV'nin elinde aşırı İslamcıların ellerindeki ya da ziyaret ettikleri camilerde, demokrasi, özgürlükçe demokratik düzen ve batı toplum sistemleri karşıtı konuşmalar yapıldığına ve vaazlar verildiğine dair bilgiler var.
Bu açıklamayı "Hangi kurumlarda parlamenter demokrasinin ve özgürlükçü demokratik düzenin ortadan kaldırması savunuluyor?" sorusuna yanıt olarak yapan hükümet, ayrıntıların ise "Gizli Servisleri Kontrol Eden Federal Meclis Organları"na açıklanabileceğini belirtiyor.
Alman vatandaşı olan İslamcılar
CDU ve CSU'luların öğrenmek istedikleri bir diğer husus da, Alman vatandaşlığına geçen yabancıların dosyalarıyla ilgili.
Hükümetin, İslamcı, terörist ya da suç gruplarıyla ilgili bilgiler içeren bu dosyaların, vatandaşlığa geçiş gerçekleştikten sonra imha edilmesi uygulamasından vaz geçip, geçmeyeceğini öğrenmek isteyen muhalefete verilen yanıtta, "Yabancıların dosyalarının tam olarak imha edilmesi düşünülmüyor" deniliyor.
Hükümet, burada vatandaşlığın alınmasından sonra Yabancılar Kayıt Merkezi'ndeki (AZR) bilgilerin silindiğini, ancak yabancılar dairelerindeki bilgilerin ise en az beş yıl sonra silindiğini açıklıyor, bu konuda eyaletlerin kendi kurallarının geçerli olduğu hatırlatılıyor.
Çeçenistan'da ölen Almanlar?
Hükümetin, Almanya'nın Trier kentinde ismi "A. a.-G." olarak verilen ve yolsuzluktan, insan yaralamaya birçok suçtan dosyası olan bir kişinin, Müslüman olan Almanları Çeçenistan'daki çatışma bölgelerine götüren insan tüccarlarıyla ilişkisinin bilinip, bilinmediği yolundaki soruya yanıtı, "bu konuda bilgimiz yok" oldu.
Çeçenistan'a gidenlerin orada askeri eğitim aldığı ve sadece Ocak 2003'ten bu yana iki Alman vatandaşının burada öldüğünün doğru olup, olmadığı sorusuna da verilen yanıt aynı.
Organize suç ve İslamcılar!
Muhalefet milletvekilleri, "organize suç çetelerinin, İslamcı teröristlerle işbirliği içinde olduğunun bilinen bir şey olduğunu" ileri süren ve BfV'nin artık organize suçlarla mücadelede de görevlendirmesini istemini de bir soruyla dile getirdiler.
Hükümet ise yanıtında, "İslamcı teröristlerin takibatı çerçevesinde bu konuda önemli tüm istihbaratın da toplandığını" belirtip, BfV'nin görev alanının bu yönde genişletilmesine gerek olmadığını açıkladı. (GK/NM)
Yarın: Hükümet kentlerin kenar mahallerindeki sosyal patlamaları önlemek için ne yapıyor?