İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 10 Ekim Ankara Gar katliamının 10'uncu yılında hayatını kaybedenleri anmak ve sorumlulardan hesap sormak için çağrı yaptı.
Eylem, 10 Ekim Cuma günü saat 19.00’da Kadıköy Boğa Heykeli’nde yapılacak.
Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, tüm yurttaşları ve kurumları eyleme katılmaya çağırdı.

Ne olmuştu?
Ankara’daki Emek Barış Demokrasi mitingine katılmak için Tren Garında başlayan yürüyüşte peş peşe iki canlı bomba saldırısı gerçekleştirildi. Saldırıda 103 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı.
KESK, DİSK, TMMOB ve TTB'nin “Savaşa inat, barış hemen şimdi”, “Acil barış, acil demokrasi“ şiarıyla düzenlediği Emek, Barış, Demokrasi mitingi öncesinde yapılacak yürüyüş için binlerce emekçi sabah saatlerinde Ankara Tren Garı önünde toplandı. Yürüyüş henüz başlamadan gar önünde, kitlenin en kalabalık olduğu noktada birkaç saniye içinde iki patlama yaşandı.
Patlama saat 10.05'te gerçekleşti. Tren garının önündeki kavşakta yaşanan patlamanın ilki HDP’nin, ikincisi de EMEP ve SGDF’nin de aralarında bulunduğu kortejlerin olduğu yerde gerçekleşti. Caddenin her tarafı kan gölüne dönerken, insanların uzuvları, vücudundan kopan parçalar etrafa saçıldı. Olay yerindeki görüntüler patlamanın bilye ve metal parçalarıyla güçlendirilmiş bir bombayla yaşandığına işaret etti.
Güvenlik önlemleri yetersizdi: İktidar, katliamın yaşandığı gün arama noktalarını kaldırdı. Mitingin düzenleneceği Sıhhiye Meydanı’nda yaklaşık 2 bin polis görevlendirilirken toplanma alanı olan Ankara Tren Garı’nda ise yalnızda 129 polis bulunuyordu.
Saldırıdan haberleri vardı: Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı, IŞİD’in bombalı saldırısına ilişkin günler öncesinden istihbarat aldı. İdari soruşturmada Emniyet Müdürlüğü ile MİT'in, IŞİD'in saldırı düzenleyeceğine dair 62 ayrı istihbarat notu geçtiği ortaya çıktı.
Ankara’ya sorunsuz ulaştılar: Canlı bomba Yunus Emre Alagöz ve ismi bilinmeyen bir başka IŞİD üyesi, 9 Ekim 2015’te Antep’ten, IŞİD’in Antep sorumlusu Yunus Durmaz’ın yardımcısı Halil İbrahim Durgun’un kullandığı araçla yola çıktı. Yakup Şahin’in kullanımda olan bir başka araç ise önden eskortluk ediyordu. Yakup Şahin, Adana’da iki kez aynı polis çevirmesine yakalanmasına karşın durumundan şüphelenilmedi ve geçişine izin verildi. Hakkında herhangi bir gözaltı kararı olmaması nedeniyle yolculuk sorunsuz devam etti.
İstihbarat görmezden gelindi: Saldırganlara eskortluk eden aracı kullanan Şahin’in saldırıdan tam 11 gün önce Antep’te amonyum nitrat almaya çalışması ihbar edildi. 1 Ekim’de ise bu ihbar Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’na ulaştırıldı. Ancak Şahin hakkında herhangi bir gözaltı kararı çıkarılmazken Şahin, saldırganlara Ankara’ya kadar eşlik etti. Şahin’in katliamdan 3 gün önce Emniyet tarafından dinleniyor ve fiziki olarak takip ediliyordu.
Dava bir yıl sonra açıldı: Katliama ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında aralarında IŞİD’in Türkiye emiri olduğu ifade edilen İhami Balı’nın da olduğu toplamda 35 kişi hakkında dava açıldı. Sanıkların 16’sının firari olduğu davada 19’u tutuklu yargılandı. Ancak 2018’de Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi 9 sanık hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verdi. Mahkeme heyeti, 5 sanığı 12'şer yıl, 4 sanığı 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme aynı zamanda Erman Ekici'nin "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 18 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti. 9 sanığa yaralama suçundan verilen bazı cezalar eksik inceleme nedeniyle 2022'de bozuldu.
Kamu görevlilerine kalkan: Olayda ihmali bulunan kamu görevlilerinin yargılanması talep edildi. Müfettiş raporunda dönemin Ankara Emniyet Müdürü, İstihbarat Şube Müdür Vekili, TEM Şube Müdürü, eski Güvenlik Şube Müdür Vekili ve TEM Şubesi C Büro amirinin ihmali olduğu aktarıldı. Ankara Valiliği soruşturma izni vermedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara itiraz etmeyince, dosya açılamadan kapandı.
AYM katliama sustu: Anayasa Mahkemesi katliamda ihmali bulunan kamu görevlilerinin yargılanmasına ilişkin dosyanın kapatılmasına ilişkin “ihlal” kararı vermedi. Katliam mağdurlarının bireysel başvuruları ise “bireysel başvuru usulü” gerekçesiyle “kabul edilemez” buldu.
İstifa eden olmadı: Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, "Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığında en kritik dönemlerden biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olacaktır" dedi. Katliamın ardından istifa eden kimse olmadı.
Bir çırpıda kapatıldı: 1 Temmuz’da görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti, sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası vererek davayı bir çırpıda kapattı. Mahkeme, 9 sanığa 101'er kere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Erman Ekici hakkında ayrıca “insan öldürmeye teşebbüs” suçundan 379 kere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren mahkeme, “insanlığa karşı suçtan” beraatına hükmetti. Dosyanın firari sanıklar yönünden ayrılmasına karar verildi.
(AB)

