10 Ekim 2015’te Ankara'da 101 kişinin öldüğü barış mitingine düzenlenen canlı bomba saldırısının davasında beşinci oturum bugün gerçekleşti.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma sanık ifadeleri ve sorgularıyla devam etti. Müşteki avukatlarının ve savcının talebi üzerine mahkeme tutuksuz bir sanığa daha tutuklama talebi verdi. Müşteki avukatları taleplerini sıraladı.
Savcı mütalaasını verdi. Mahkeme kararında tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma 6-7-8-9-10 Şubat 2017'de devam edecek.
TIKLAYIN: ANKARA'DA HAYATINI KAYBEDENLERİN HİKAYELERİ
"Polisler ve avukatım yönlendirdi"
Duruşmanın beşinci oturumunda ilk ifadeyi sanık Yakup Yıldırım verdi.
“İsmini bile bilmediğim şahısların emrinde çalıştığım iddia ediliyor. Soruşturma aşamasında avukatım ve polislerin yönlendirmesiyle Hakan Şahin'in IŞİD’çi olduğunu söyledim.
“Olayda kullanılan araçla Hakan Şahin beni ve annemi daha önce teyzemin evinden almıştı. Aracı oradan teşhis ettim. Ben diğer sanıkların gittiği hiçbir derneğe gidip gelmedim.
“Ağabeyim, Hakan Şahin'in ahlakını, kız muhabbetlerini sevmediği için benim onunla görüşmemi istemiyordu. Hakan Şahin zaman zaman IŞİD'i övücü sözler söylüyordu.”
"Ailemin güvenliği sağlanırsa anlatmak istiyorum"
Dün tutuklanan sanık Suphi Alpfidan, yeni açıklama yapacağını belirtmesi üzerine ifade verdi.
“Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'nün her şeyden haberi var ama mahkemeye özel anlatmak istiyorum malum çocuklarım var. Mahkemeye dilekçe vereyim benim ve ailemin hayati güvenliği sağlanacak şekilde siz nerde derseniz orda ifade vereyim. Hayati tehlikem olduğu için şuan anlatamıyorum. Anlatacaklarım dosya sanıklarının Antep teki olaylarıyla ilgili.
"Ailemin ve benim hayati güvenliği sağlanırsa sanıkların Gaziantep’teki başka olaylarını anlatmak istiyorum. Ben sanıklarla sadece ticari faaliyette bulunacaktım. Sanıkların elebaşını burada öğrendim. Anlatacaklarımı yazılı olarak vermek istiyorum."
Sanık Alpfidan anlatmak istediği şeyleri avukatına anlattı. Avukatı kendisine açıklamasını telkin etti.
"Olaydan sonra Halil İbrahim Durgun yanıma gelip ev istedi ben de yerini emniyete bildirdim. Yakalanmasını ben sağladım. Terörle mücadeleye gittim onlar istihbaratı çağırdılar. Telefon numaralarını almamı istediler. Alıp polislere verdim. Daha önce Halil İbrahim Durgun'un yanında gördüğüm kişi Ankara olayından sonra benden ev istedi ben evin Durgun için olduğunu anladım.
"Benden stüdyo tipi ev istedi ben tamam deyip oyaladım. Sonra hemen Emniyete gidip söyledim. İstihbarat gidip aldı zaten. Durgun için ev arayan kişinin adını bilmiyorum. Şu an bu dosyada yok ama Gaziantep’te tutuklu diye biliyorum. Halil İbrahim Durgun için ev isteyen kişinin telefon numarasını almıştım Emniyete verdim."
Tutuksuz sanığa tutuklama kararı
Müşteki avukatları sanık Yakup Yıldırım'ın tutuklanmasını istedi. Savcı da sanık Yakup Karaoğlı'nun tutuklanması yönünde mütalaa verdi.
Mahkeme tutuksuz yargılanan sanık Yakup Yıldırım'ın tutuklanmasına karar verdi.
Sanık, avukatların sorularını yanıtlamadı
Sanık Hüseyin Tunç savunmasını daha önce yazılı olarak gönderdiğini belirterek soruları cevaplayabileceğini söyledi.
Mahkeme başkanının sorularını yanıtlayan Tunç, Hali Durgun’u mahalleden tanıdığını arkadaşı olmadığını söyledi.
"Daha önce kaç kez amonyum nitrat taşıdın?” sorusunu “Sadece bu dosyaya konu olayda taşıdım, daha önce taşımadım” diye yanıtladı.
Tunç, müşteki avukatlarının sorularını yanıtlamadı.
Salondan bir müşteki “Oğlunu kaybeden bir baba olarak konuşmak istiyorum” dediği sırada sanık vekili Orhan Şahin “Sen prokovatör müsün?” dedi.
Salonda çıkan arbedede bazı müştekiler fenalaştı, sanıklar dışarı çıkarıldı. Duruşmaya ara verildi.
Müşteki avukatlarından Nuray Özdoğan “Sanıklar dışarı çıkarılırken Hacı Ali Durmaz bana doğru parmak sallayarak 'Sana göstereceğim' dedi” diyerek Durmaz hakkında tehdit suçundan ayrıca suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
"İddianameyi okumadım"
Sanık Abdulhamit Boz şöyle konuştu:
“Ben iddianameyi okumadım. Bu olaya dahil olduğumdan dahi haberim yoktu. Bu davadan yargılandığım için utanç duyuyorum. Benim tek talihsizliğim Gaziantep’te yaşıyor olmam. Diğer sanıkları tanımam.”
Sanık Abdulmuttalip Demir "İddianame tebliğ edilmediğinden savunmamı yapmayacağım. Ben sadece Müslüman ve Yunus Durmaz'ın eniştesi olduğum için buradayım" dedi.
"Televizyondan görüp tanıdım"
Sanık Burak Ormanoğlu'nun ifadesinde öne çıkan noktalar şöyle:
"İddianamede ÇETO kod adını kullandığım belirtiliyor. Televizyon izliyoruz IŞİD terör örgütünün böyle isim kullanıldığı nerde görülmüş. Ben Suriye'ye gitmedim. Sadece sınıra kaçakçıdan güvercin almaya gitmiştim. Bunu Suriyeye gittim gibi yazmışlar.
"Ben Metin Akaltın'ın evine banyo şofben arızası için gitmiştim. Orada Halil İbrahim Durgun'u gördüm, televizyonda gördüğümden tanıdım. Tanıdığımı anlayınca Durgun panik oldu. Beni evde rehin aldı. Sonra biz de Metin Akaltın ile plan yaptık. Evde bir şey olmadığı için market diye dışarı çıktık. AVM önünde polisleri gördük onlara anlattık.
"Alyaz sitesindeki hücre evine hiç gitmedim. Durgun, Akaltın’ın evine geldiğinde bir çanta getirdiğini gördüm çanta çok ağırdı şüphelendim. Bizim evde bir şey yok bahanesi ile evden çıkmamızın sebebi de zaten onu ihbar etmek içindi.
"Biz polislere ihbar edince bizden kimlik istediler siz kimsiniz diye GBT yapınca sizin aramanız var diye bizi ayırdılar."
Müşteki avukatları taleplerini sıraladı
Müşteki avukatlarından Özcan Karakoç taleplerini sıraladı:
“Bilirkişinin inceleyip büyük bir kısmını dosyaya eklenmediği için bütün fotoğraf-video kayıtlarının birer kopyasını istiyoruz. Dijital bütün materyallerin bir suretini istiyoruz. Tarafsız ve bağımsız olan bir bilirkişiye incelenmek üzere gönderilsin.
“Bütün sanıkların, kendini patlatan ve dosyayla ilişkisi olan bütün kişilerin GSM numaralarına ait HTS ve baz istasyonu kayıtlarını istiyoruz.
“Dosyada sanıkların adını verdiği onlarca kişi var. Bunların tanıklığına başvurulmamış. Bu kişilerin tanık olarak dinlenmesini istiyoruz.
“Olayda kullanılan araçların Ankara'ya gelişine dair görüntü kayıtlarının bir kısmı olsa da dönüşlerine dair hiçbir kayıt yok. Bu araçların geçtiği güzergahı gösteren MOBESE ve kamera kayıtlarını talep ediyoruz. Hücre evi ve depolara giriş çıkışları tespit edilen kişilerin geriye dönük kamera kayıtlarının istenmesini de talep ediyoruz.
“Sanıkların ve kendisini patlatan kişilerin geçmişe yönelik kapanmış veya açık olan tüm ceza dosyalarının celbini istiyoruz.
“Olay günü patlamadan sonra; olay yerine gaz atılıp atılmadığı, cenazelere saldırılıp saldırılmadığı araştırılsın.
“Kendini patlatan faillerin otopsi raporları ve kendilerini patlattıklarına dair operasyon görüntüleri ve tutanakları talep ediyoruz.”
Avukat Yıldız İmrek sanıklarının tutukluluğunun devamını etti. "Ceza yargılamasının doğrudanlık ilkesi gereği Antep'te bulunan tutuksuz 2 sanığın mahkeme huzurunda dinlenilmesini talep ediyoruz" dedi.
"Daha önce Gaziantep Cezaevinden beş sanığın firar etmesi dolayısıyla Antep cezaevinde bulunan sanıkların Sincan'a getirilmesini talep ediyoruz."
Savcıdan mütalaa
Savcı mütalaasını verdi.
Mahkemeden karar
Mahkeme kararında şöyle dedi:
* Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına,
* Gaziantep'te bulunan sanıkların mahkeme huzurunda dinlenmesine,
* Çağrı üzerine gelmeyen sanıkların yokluğunda tutuklama kararı verileceğinin ihtarına,
* Adli kontrolü olan sanıkların devamına
* Kamu görevlileri bakımından savcılık evrakının incelenmek üzere celbine,
* Katılma talepleri için daha sonra topluca karar verilmesine,
* Tüm harddisklerin imajlarının alınarak ve tutuklu sanıkların fotoğrafları çekilerek bilirkişi incelemesine gönderilmesine,
* Tüm dijital materyallerin imsajlarının alınarak bilirkişi incelemesine gönderilmesine,
* Tutuklu sanıkların fotoğraflarının çekilerek bulunan diğer fotoğraflarla karşılaştırılması için bilirkişi incelenmesine gönderilmesine,
* Kovuşturmanın genişletilimesi için ayrıca yazılı beyanda bulunulmasına,
* Sanıklar ve ölenlerin tüm ceza dosyalarının celbi için yazı yazılmasına,
* Olayda kullanılan araçların üzerine tedbir konulmasına,
* Olay tarihinden altı ay önce ve sonrasına ilişkin tüm baz ve HTS kayıtlarının alınarak bilirkişi incelemesine gönderilmesine,
* Kendini patlatan faillerin patlatma olayına ilişkin tüm olay belge tutanak ve görüntülerinin istenmesine karar verildi.
İddianameden
Saldırıyla ilgili iddianame 13 Temmuz 2016’da kabul edildi. 36 kişi hakkında dava açan savcılığın iddianamesinde, saldırı talimatını, İslam Devleti (IŞİD) Türkiye sorumlusu İlhami Balı'nın verdiği ifade edildi.
İddianamede, Suruç saldırısını da aynı kişilerin organize ettiği belirtildi. İddianamede, Balı'nın da aralarında bulunduğu 14 sanık hakkında “birden çok kasten öldürme” suçundan 100'er kez ağırlaştırılmış müebbet, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile kasten öldürmeye teşebbüs etmek suçlarından 5 bin 83 yıldan 7 bin 820 yıla kadar hapis cezaları istendi. (BK)
* Haberin hazırlanmasında 10 Ekim Katliamı Davası, Demokrasi için Hukuk, ÖHD Ankara Twitter hesaplarından yararlandık.
** Fotoğraf: Twitter